3. Bölüm

182 15 24
                                        

Merhabaaaa

Beğenmeyi unutmayın lütfen

İyi okumalarrrrr

Saat 8.30'a gelmişti. Sofrayı kaldırdıktan sonra kıyafetlerimi giymek için odama çıktım. Tam giyineciktim kapı çaldı. Üstümde kısa short ve crop vardı ama gelen annem olmalıydı. Kapıya doğru gittim kapıyı açtım. Kaan, yiğit, Alperen karşımda sırıtıyorlar. Sadece Kaan her zaman ki bakışıyla bakıyor. O kadar utandım ki üstüm hiç müsiat değildi.
Alperen, "ee kapıda mı bekleticeksin" dedi. Hemen, "çok pardon geçin içeriye" dedim. Üçü de geçti. Kaan, "neden gelmedin okul"a dedi. "Gelecektim ama erken gelmek istemiyordum" dedim. Yiğit, "çabuk giyin okulda bomba olaylar oldu" dedi. "Tamam hemen giyinip geliyorum" dedim.
Odaya geçip formamı giydim. Saçımı yukarıdan bağladım. Rimel ve ruj sürdüm. Üstümede bana ait olmayan ceketi aldım. Oda dan çıktım.
Alperen, "sen baya alıştın bu cekete, sana da bol geliyor. Eniştenin mi?" dedi sonra yigitle beraber güldü. Kaan kızıp, "zevzekligin sırası mı şimdi kiminse kimin bize ne abi" dedi.

Ben, "hayır benim değil" Kaan'ın gözlerine bakarak "sevgilim de yok. Geçen gün biri bana vermişti, Ama kim olduğunu hatırlamıyorum. cebinden de çok güzel bir bileklik çıktı" diyerek kolumu gösterdim. Alperen sırıtarak, "aaa tesadüfe bak aynı bileklik Kaan da da var. Bak sen Allah'ın işine" dedi.
Ben, "evet bende farkettim ama tesadüf işte" dedim. Kaan ise, "işin bittiyse çıkalım artık" dedi.

Dışarıya çıktığımızda Kaan'ın arabası evin önündeydi hemen arabaya bindik okula doğru yol aldık. O sırada Yiğit konuşmaya başladı; "Sabah biz okula gittikten sonra müdür yardımcısı herkesin aşağıya inmesini istedi. Aşağıya indikten sonra konuşma yaptı Müdür yardımcısı, 'Müdürünüz Talip hoca, dün gece bir kaza sonucu vefat etmiştir. Siz öğrencilerimize bu üzgün haberi üzülürek veriyorum. İlk üç ders boş olucak bilginize. Şimdi sırayla içeriye geçebilirsiniz.' Herkes şok olmuştu. Düşünsene Açelya, pırasa kafalı için ağlayan bile olmuştu." Sonra Alperen devam etti. "Yani anlayacağın bizim Talip hakkı rahmet ex oldu" dedi. Komik bir şey değil evet ama gülmeden edemedim.
Kaan da odaklanmış bir şekilde arabayı sürüyordu bu çocuk hiç mi duygu belirtisi göstermez.


Okula vardık koridorda ilerlerken herkes bana bakıyordu. Kaan, "bunlar neden sana dik dik bakıyor" dedi. "Bilmiyorum" dedim sadece. Sınıfa gelip sıraya tam geçicektim ki sıranın üstünde kocaman yazılarla İftiracı pis hırsız yazıyordu. Ama nasıl olabilirdi. Bunu kim biliyordu ve neden yapmıştı. Karnıma ağırlar girdi neredeyse agliyacaktım sınafa bir grup kız girip gülerek, "kızım bu yaşta nasıl böyle Hırsızlık yapıp arkadaşına iftira atabilirsin" dediler ve çıktılar. Gözlerimden bir kaç yaş aktı, koşarak sınıftan çıktım. Herkes bana bakıp laf atmaya başladı. Yapmadığım bir şey için hiç bu kadar utanmamıştım. Merdivenler'den en aşağı kata indim. Burası kullanılmayan spor salonuydu. Karanlık olduğu için önümü göremiyordum. Boş bir yere oturup diz çöküp ağlamaya başladım. Artık gücüm kalmamıştı ve gittikçe hâlsizleşiyor dum. Artık çıkmaya karar verdim. Ayağa kalktığım sırada içerde ki küçük oda dan ses gelmeye başladı. Bir yerlere tutunarak o sese doğru yürüdüm. Hem karanlık, hem de yürüyecek gücüm kalmamıştı. Kapıyı açtığımda hiç birşey yoktu. İçerde ki küçük koltukta oturma kararı aldım. Oda iki insanın sığamayacagı bir şekilde dar ve karanlıktı. İçeriye girdim. Kapı arkamdan kapandı. Arkama dönmeden korkudan bağıracağım sırada bir el ağzımı tuttu ve kendine doğru çekti. Beni duvara doğru yapıştırdı. Oda o kadar dardı ki alip verdiği nefes dudağımın kenarında ki saçı hareket ettirdi resmen. Göremiyordum ama silah'a mermi takma sesi çıktı. Korkudan dizlerim tutmuyordu. Sonra bana daha çok yaklaştı ve kulağıma doğru "korkma Açelya benim Kaan..."

Flash Disk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin