Duyuru kısmına Ömer Asaf ve Mirza'yı bıraktım bir bakarsiniz (medyaya yüklenmiyor da) <3
İyi okumalar.
-
Mirza;
Dükkândan çıkmadan önce aynada kendime baktım. Saçlarımı elimle düzeltmiş, gömleğimin üstten bir düğmesini daha açtıktan sonra fazlasıyla çekici göründüğüm kanısına varmıştım.
Keyifli olduğumu yüzüme yansıtmamak için çaba sarf ederek çırağa seslendim. " Lan Ali! İki dakka dur dükkândan gelcen hemen. "
Ben dükkana bekliyordum, velet karşımda top oynuyordu. " Geliyom şimdi Mirza abi. "
" Hadi yürü. "
Ellerimi pantolonumun ceplerine sıkıştırdım ve aşina olduğum dükkanın yanındaki ara sokağa ilerledim. Dükkana baktığımda Asaf'ı görememiştim. Buluşmak istememişti ancak benden önce gitmişti belli ki oraya.
Kurtuluş'un onu rahat bırakmayacağını biliyordum. Ben ne kadar yapma, etme desem de dinlemezdi. Bir de dayak arsızıydı şerefsiz. Benden iki kere dayak yemişti, ikisi de Asaf'a laf söylediği içindi. Yine de akıllanmamış bulaşmıştı ona.
Asaf...
Yıllardır yanımdaydı, her zaman en yakınımdı. Her şeyimi bilirdi. Kimse onun kadar tanıyamazdı beni; eh benim kadar da onu.
Kurtuluş'la olan sözde ilişkimin son zamanlarında fark etmiştim Asaf'ın duygularını. Eğer fark etmemiş olsaydım hâlâ Kurtuluş'un peşinde olmam yüksek bir ihtimaldi. Kördüm. Öyle bir kördüm ki görememiştim ondan aldığım sevginin aslında koca bir takıntı olduğunu.
Ama Asaf'ın sevgisi öyle bir çarpmıştı ki yüzüme, kör gözlerim açılmaktan başka çare bulamamıştı. Asaf belki belli etmediğini düşünüyordu aşkını, evet insanların yanındayken etmiyordu. Ama ikimiz yalnızken bazı anlarda öyle bir belli ediyordu ki, kendime daha önceden fark etmediğim için sövmemi sağlamıştı.
Canım yanınca, onun canı benden çok yanıyordu sanki. Hiç titremeyen elleri titrerdi yaralarımı sararken. Ben hasta olunca bir saniye olsun ayrılmazdı başımdan. Bir şey istediğimde her zaman gerçekleştirmek için uğraşırdı.
Konuşmak istesem dinlerdi, susmak istesem sarılırdı.
Ama onun bu sevgisiyle kıyaslandığında, Kurtuluş beni yapayalnız bırakmıştı. Ondan umduğum bir gıdım ilgiyi bile, kelimeleriyle boğazıma dizmişti her seferinde. Asaf'ın güzel sevgisiyle kıyaslanmazdı onun şerefsizliği biliyordum.
Ancak insan iyi ve kötüyü ayırt etmek için istemeden kıyaslıyordu.
Asaf'ın aşkı, şefkati hiç yabancı gelmedi bana. Bana aşık olduğunu anladığım zaman ona olan bakış açım değişmedi ancak değişti de, anlayamadım. Hâlâ en yakın arkadaşımdı, her zaman öyle olacaktı. Ama ben Asaf'ın başka birine bana baktığı gibi bakmasını istemiyordum, başkasıyla öyle ilgilenmesini istemiyordum.
O sevgisini dillendirdiğinde şaşırmıştım. Bunca yıl beklemişti de neden şimdi söyledi diye.. Bir yandan da hoşuma gitmişti sonunda yangın var demesi. Asaf duygularını saklardı. Onu çok iyi tanırsanız bilirdiniz ne hissettiğini.
Duvara yaslanmış bedeni, gözlüklerinin arkasından yeri izleyen yeşil gözleri ve duygularını tek belirten şey olan çatık kaşları görüş alanıma girdi. Asaf'ın öyle sağlam bir öz güveni vardı ki, Kurtuluş'un onu sarsma ihtimali gülünç geliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/354930223-288-k293226.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dükkan °BxB°
RomanceElini tutup, asla bırakmayacak olan insan gözlerinin önündeydi. Ancak görmemek için çaba sarf ediyordu sanki Mirza. Gir Lan İçeri kurgusunun yan kitabıdır. Ömer Asaf ve Mirza'nın hikayesini anlatır. Küfür, cinsellik ve şiddet içerebilir. Rahatsız ol...