✦1

10 1 4
                                    

Mutluluk kolay bulunan bir şey değildir, ama kolay kaybedilen bir şeydir. İnsanlar asla bunu anlamadı, sürekli; hayatın onlara oyun oynadığını, bunları hak ettiğini veya hak etmediğini, yaşamaya değer bir şey olmadığını ve bu tarz şeyleri düşündüler. Bunu anlamamaları normaldi her zaman bir sebep vardı

Kai mutlu bir hayata sahipti. Arkadaşları ve ailesini gerçekten seviyordu, sevmek kelimesi az bile kalabilir di.

Üniversite hayatı bitmek üzereydi. Yakında kendi hayatına atılacaktı. Polis olmuştu, şu anlık güçsüz ama zeki bir polis

Kai sonunda üniversiteden mezun olduğu gün okuldan ayrıldı. Eve doğru ilerlerken telefonundan ufak bir ses geldi, annesi arıyordu "bu gece eve gel, yeni hayatını kutlayalım! Sana güzel yemekler ve tatlılar yaptım!" Annesi heyecan ile konuşurken arka taraftan babasının mutluluk ile kıkırdama sesi geldi. "Tamam anne, kardeşime ufak bir oyuncak aldı-" hemen arkadan kardeşinin sesi gelmişti. Belli ki oyuncağı sormaya çalışıyordu, çocuk aklı, zaten... daha 9 yaşındaydı

Kai yaklaşık iki veya üç saat sonra eve varmıştı. Anahtar ile kapıyı açıp içeri girdiğinde, etrafta herhangi bir ses yoktu

"kimse varmı?"

Endişe ile sorarken yerdeki kan damlalarını fark etti. Sanki takip etmesi için konulmuştu. Kai bunu gördüğü zaman derin bir endişe hissetti, kan damlalarını hızlı adımlarla takip etti

Kai banyoya ulaştı, banyonun kapısının altından kan ona doğru yavaşça yaklaşıyordu. Büyük bir hızla kapıyı açtı

"Anne? Baba?"

Kai annesini, babasını ve kardeşini bulmuştu. Ama parçalanmış bir şekilde

"Ash?!"

Kardeşinin parçalanmış cesedine bakarken bağırdı. Etrafta arkadaşlarının da cesetleri vardı. Banyo bir kan gölüne dönmüştü

"Lütfen... Lütfen birisi bunun bir rüya olduğunu söylesin!"

Gözlerinden... Yanaklarından sıcak bir sıvının aktığını hissetti. Tuzlu... Islak... Yere damlayan göz yaşları adeta korkutucu sessizliği bozuyordu. Nefesi korku ve kafa karışıklığı ile hızlanmıştı, kalbi anlamsız şekilde deli gibi atıyordu, titreyen elleri yavaşça önündeki cesede dokundu... Eline gelen tek şey kandı

Bağıra bağıra ağlıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken arkasında bir ses duydu. Kafasını hızla arkasındaki banyo kapısına çevirdi, orada bir... Canavar? Veya o tarz bir şey vardı

"Buda ne... Vampir mi? Hayır... İmkansız gibi"

Gözleri varlığa bakmadan önce tekrardan ailesinin ve arkadaşlarının cesedine kaydı. Aklında deli sorular ve o sorulara deli yanıtlar vardı

"Sen... Sen yaptın değilmi?"

"Kai... Sence de bariz değilmi? Çok kabasın... heh... Bu arada ismim Johan"

Siyah ipek saçlı varlık, gözlüğünü yavaşça düzeltip Kai'ye tekrar baktı. Açıkça eğleniyordu "nesin sen?!" Kai bağırdı öfke ve korku onu ele geçirmişti "ben... aslında bu önemsiz. Ailen artık yok, daha doğrusu kimsen yok. Ve ben onları öldürürken keyif aldım" varlık sırıttı "sen ne cüretle..." Kai'nin sesi titriyordu... Karşısındaki kırmızı gözlü, siyah saçlı ve güzel bir vücuda sahip olan bir varlık vardı

"Tch..." Johan kaşlarını kaldırdı "lafı daha fazla uzatmaya gerek yok" Kai bu anlamsız sözleri dinlerken titriyordu, hissettiği tek şey korku ve öfkeden ibaretti. Johan hızlı bir hareket ile Kai'nin boynunu sertçe kavradı, Kai nefes alamıyordu, umutsuzca çırpınıyordu

"bırak..."

Kai nefeslerinin arasında zar zor konuştu, gözleri yavaş yavaş geriye kayarken hareketleri yavaşlıyordu "bu güzel bir manzara" Johan, Kai'nin önünde bayılmasını izlerken sırıttı. Kai'nin Baygın bedeni ile oradan ayrılırken, etrafa sessizlik hakim oldu

.
.
.
.
.
Tutmaz falan diye kısa yazdım

göz her zaman izliyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin