9. BÖLÜM: Keşke Rüya olsaydı

16 3 0
                                    

Yatağıma kıvrılıp minik  peluş oyuncak ayıma sarılarak son günlerde yaşadıklarımı sorguluyordum.

 Magazin saldırıları beni hep kötü etkilemişti. Son günde yaşadıklarımda üzerine eklenince artık patlayacak duruma gelmiştim. İstemediğim oyunculuk kariyeri,aldatılmam,Deniz'in bana karşı olan samimi tavırları, dün yaşadığım saldırı hepsinin özetiydi. Bunalmış hissediyordum. Yataktan sıkıntıyla bir o yana,bir bu yana dönerken telefonumdan sosyal medyaya girmeye korkar olmuştum. Yazı başlıklarını görmek istemiyordum. Mail'im den bana gelen reklam ve oyunculuk tekliflerini okumak istemiyordum ve daha da kötüsü Deniz'in bana attığı mesajlara bakmak istemiyordum.

Deniz bu sabah bana toplam iki tane mesaj atmıştı. Ama bakmaya korkuyordum.

 Deniz'i seviyordum ama aramızdaki bu arkadaşça sevgiye hayranlarım ve antilerim bu sevginin yok olmasına olanak sağlıyordu. Onların baskıları yüzünden Deniz'den uzaklaşıyordum ve bu benim isteğim dışında kaynaklanan bir durumdu. Dün antilerimin hayatımı ne kadar kolay mahfedebildiğini görmüştüm. Ama kimse kimsenin hayatını öyle kolay dağıtamazdı...

Alt kattan annemin eve yeni gelen, annemlere göre hizmetçi bana göre çalışan olan kişi gelmişti. Sesleri odama kadar geliyordu. Eğer bir oyuncu iseniz eve öyle kolay çalışan seçilmiyordu nasılsa ev bizim özel hayatımızdı ve çalışan kişi bir nebzede olsa hayatımıza dahil olacaktı.  Yataktan doğrulup oturur konuma gelerek sırtımı yatak başlığına yasladım. Böylelikle yatağımı n tam karşısında duran boy aynasından yansımamı gördüm. Saçlarım dağılmıştı cildim girdiğim stresten dolayı sadece bir günde çenemde minik bir sivilce çıkmıştı. Cildim biraz solgun görünüyordu. Her şeyden çok yorgun bakıyordu gözlerim...

Kaşlarımı çatarak tipimi incelemeye devam ettim. Stres cildimde ne de çabuk etki gösteriyordu öyle... Sinirlerim daha da bozulduğunda bakışlarımı aynadan aldım. Göz ucuyla telefona baktım. Yazdıklarını okumalı mıydım? Of puf çekerek telefonu elime aldım. Merakıma hiç yenik düşemiyordum! 

@deniz.arsaal

"Lara, Buluşabilir miyiz? Konuşmak istiyorum."

Haha, çok komik.

Alay mı ediyordu? Onunla nasıl buluşacaktım? Peşimi bırakmayan magazinciler ile gideceksem ne anlamı vardı?

Gözlerimi devirmekten kendimi alamadım. 

"Nasıl buluşmayı düşünüyorsun ki?"

Anında aktif oldu.

"Haklısın ama buluşmamız gerek..."

Dudaklarımı büzdüm. O da haklıydı konumamız gerekiyordu. Belki bu sefer peşime takılmazlardı. Hem dün çektikleri şeyleri abartılı başlıklarla 1 hafta daha paylaşırlardı.

Ondan konum bilgisi istedim. Yataktan kalktım, dolabımı açarak kendime giyecek şeyler baktım. Çok  renkli giyerek dikkat çekmek istemiyordum. Altıma siyah kot pantolon giydim üstümede siyah prenses kol kısa bir badi giydim. Beyaz çantamı aldım. Kafama gözlüğümü takacaktım. Aynadan yeni çıkan sivilcemi kapatıp yüzüme biraz renk vermeye çalıştım. Saçlarımı açık bırakıp önden aldığım iki tutamını arkadan birleştirerek tutturdum.

İşte böyle, üstüme bir şey takıp çıkamıyordum. Her an hazırlıklı ve güzel olmak zorundaydım.

Anneme dışarıda biraz kafa dağıtacağımı söyledim. Yeni gelen görevliye selam verdim.  Araba kullanacak havamda olmasamda bindim ve çantamı yanımdaki koltuğa koyarak arabayı çalıştırdım. Kısa bir süre içinde bahsettiği konuma gelmiştim. Neden bu kadar bilinmedik bir yerde olduğumu çok iyi biliyordum. Bunun nedeni magazincilerin beni yakalamamasıydı. Kendimi o kadar bitkin hissediyordum ki...

İstenmeyen OyunculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin