(28.12.1998 ÇARŞAMBA İDİL'İN AĞZINDAN ÇOCUKLUĞU)
Hayatımda her zaman normal insanlar gibi bir hayatım olsun istemişimdir özellikle de iyi bir baba sevgisi gören kızları çok kıskanmışımdır. Ailemin kavgalarına alışığımdır aslında, ta ki o gün kavganın dozu fazla kaçıncaya kadar. Klasik günlerden birisiydi işte, annemin sesiyle ya da alarmın sesiyle değil de babam olacak o adamın anneme uyguladığı şiddetle ve canım annemin yine onu bırakması için yalvarış sesleriyle uyandım. Bakıcım Fatma abla beni sakinleştirmeye çalışıyordu kulağıma; babamın anneme benim hakkımda ettiği küfürler, evlendikleri güne lanet sesleri geliyordu fakat bir anda diğer günlerden farklı bir şey oldu babam ilk defa benim odama geldi Fatma abla olacaklardan bi haber beni hemen kucağına aldı ve korumaya çalıştı fakat o adam beni kolundan çekerek Fatma abladan ayırdı.
_ Beyim çocuk çok küçük yapmayın.
_ Sen sus karışma her şeye.
Kolumu sıkarak beni odadan dışarı çıkardı ve arka bahçeye doğru yönlendirdi ama annem ortada yoktu.
_ Annem nerede?
_ görürsün birazdan
Arka bahçeye çıktığımızda annem elleri ayakları sandalyeye bağlı bir şekilde beni izliyordu perişan haldeydi, vücudunda morluklar vardı, dudağı patlamıştı. Feryatlar içerisinde anneme seslenerek bağırdığımda koşarak onun yanına gittim.
_ korkma kızım hiçbir şey olmadı, olmayacak da.
_ nasıl olmadı anne haline bak.
Ayağa kalktım ve babam olacak o adama bağırmaya başladım daha 7 yaşında bir kız çocuğunun şu anda ya kreşte olması gerekiyor ya da arkadaşlarıyla oyun oynaması gerekiyor bense babamın anneme uyguladığı şiddetin hesabını sormaya çalışıyorum.
Tabi ki güçsüz kalmıştım. Arkamdan gelen bir çift el bana engel olmuştu o ve adamlarından oldum olası nefret ederdim. Bir anda annemin bana seslenmesiyle ilkirdim ve ona baktım.
_ Annecim şu an oyun oynuyoruz baban bir şey yapmadı bana şimdi oyunumuzda gece olmuş ve ben uyuyacakmışım tamam mı güzelim.
_ tamam o zaman bende senin yanına geleyim beraber uyuyalım.
_ Olmaz bebeğim
_ Ama neden
_ Çünkü ben sonsuz bir uykuya dalacağım bebeğim. İdil büyüyüp genç kız olduğunda
benim peşimi bıkama olur mu kızım. Unutma annen seni çok seviyor.
Anneme sarıldım ve onu öptüğümde meğerse onu son öpüşüm son sarılışımmış. O an o yaşımda ne demek istediğini anlamamıştım ama artık her şeyi daha iyi anlıyorum, ne demek istediğini anlıyorum. Birkaç dakika sonra kolumdan tutulup korumalar tarafından annemden uzaklaştırıldım o esnada da babamın yanına başka bir koruma beyaz bir bez parçası getirdi babam bezin katlarını açmaya başladıkça içinden korktuğum şey çıkmıştı silah hazırlıklıydı delil bırakmamak için latex eldiveni bile giymişti.
_ Ne yapıyorsun? Hayır dur YAPMA!
Ve hayatımı karartan o patlama sesi, silahı ateşledi annem kanlar içinde yere yığıldı yerde yatan annemin yanına koştum kan kaybetmemesi için bulduğum ilk şeyle kurşun yarasına bastırmaya başlamıştım tesadüfe gelin ki bastırdığım bez parçası silaha sarılı beyaz bezdi. Annemin saçlarını son kez sevmiştim çok geçmeden beni yine bir yerlere sürüklemeye başladılar. Ellerim, ayaklarım, gözlerim her yerim bağlıydı ve bir anda boynumda hissettiğim bir iğne ve yavaş yavaş kapanan göz kapaklarımdı tek hatırladıklarım.
1. BÖLÜMÜN SONU
Selam herkese öncelikle merhaba ben Aleyna Nur bir hevesle yazmaya başladığım kitabı arkadaşlarımın ısrarlarına dayanamayarak yayınlama kararı aldım ilk defa böyle bir şey yapıyorum tutması umuduyla yayınlıyorum bazı yazım hataları vs. olabilir kusura bakmayın keyifli okumalar diliyorum umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRLARIN OYUNU
Teen FictionBen İdil Vural, gözlerimin önünde annemi öldüren, beni daha 6 yaşında ıssız ormana terk eden babam denilen adamı bulmaya yemin etmiş dedektif İdil Vural. Annemin katilini bulmak uğruna çok şey kaybettim ben. İnsanlığımı, ruhumu, mutluluğumu ve en ö...