SIRLARIN OYUNU

TANIŞMA

KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM.
OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER<3

                                (2 HAFTA SONRA)
Sabah Aynur abla gülümseyerek beni uyandırdı elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirmem yardım etti.

-Bu gün büyük gün küçük hanım heyecanlımısınız
-Ne günü, ne var ki bu gün?
- Bu gün Turgut bey sizi birileriyle tanıştırıcak
-Kimlerle
-Sizin görmeniz daha doğru olur hazırsanız inelim
-Hazırım

Aşağıya indigimde beni masada Turgut dedem ve yanında benim yaşlarımda 2 çocuk vardı biri kız biri erkek. Dur bir saniye erke olan Karan değilmiydi peki kız kimdi? Kafam çok karıştı.

-Günaydın kızım gel seni kimlerle tanıştırıcam çok seviceksin eminim.
-Günaydın Dede günaydın KARAN
-Günaydın adımı hatırlıyorsun İSİMSİZ KIZ
-Unutmak mümkünmü

Elini uzatıp "Merhaba ben Beren" diyen kızın elini sıkarak kendimi tanıtım. bu sırada kahvaltı masasına oturmuştuk bile. Aynur abla ise bir yandan bana kahvaltı tabağı hazırlıyordu.

Karan bir süre sonra bana o malum soruyu sordu.

- İdil sen o gün ormanda tek başına ne yapıyordun?
Yutkunamadım. Gözlerim masanın üzerindeki bardakta takılı kaldı. Bir süre sonra Karan mahçup bir şekilde "özür dilerim yani seni üzmek istememiştim sadece merakıma yenildim." Dedi.

Gözlerimi masadan kaldırıp Karan baktım ve silik bir tebessümle.

-Önemli değil o gün babam annemi öldürdükten sonra beni isitemediği için ormana bırakıp kaçtı sonra da dedem buldu işte olay bu.

Beren' inde gözleri dolarak baş sağlığı diledi. Aynı şekilde Karan' da. Bir süre sonra kahvaltımız bitti ve Beren ve Karan' ın odasına çıkıp biraz oyun oynadık.
                                                 §
                              
                                       (Günümüz)  
İlk defa alarmın çalmasıyla kalktım panduflu terliklerimi giyip banyoya gittim ayılmak için soğuk bir duşa girdim ve üzerime siyah takım elbise giydim ceketin altında ise siyah askılı bustier vardı.

Uzun sarı saçlarımıda at kuyruğu yaptım topuklularla rahat edemeyeceğim için altına siyah converse giydim ve aşağı kata indim evimin en sevdiğim yeri mutfağımın amerikan tarzı olması TV den "İkiye on kala' nın Bütün İstanbul Biliyor" adlı şarkısını açtım ve arkada o çalarken kendime kahvaltı hazırladım ve hızlıca yiyip toparladım ve TV yi kapattım, yatak odama tekrar çıktım ve camın önündeki makyaj masasına geçtim yüzümü biraz toparlayıp olabildiğince sade bir makyaj yapıp çantamı, telefonumu ve anahtarlarımı aldım ve çıktım garajımdaki Beyaz Mercedes_ Benz serisi arabama bindim ve büroya doğru yola Çıktım. Bu arada merhaba ben İDİL VURAL 25 Yaşındayım.

Yolda giderken şimdiye kadar aramaması mucize olan Zeynep arıyordu tam o esnada gözüm arabadaki saate takıldı saat 01.15 ti kendisi benim en yakın arkadaşım olur dostumdur.

- Günaydın
- Günaydın. Neredesin sen! 15 dakika sonra toplantı başlıyor ve çok önemli bir toplantı 2 hafta önceden ayarlanıyor ve sen ortada yoksun İdil.

"Evet biliyorum çok hoş bir tanışmanız olmadı ama tanıştırıcam sizi, böyle olduğuna bakmayın kendisi biraz panik biridir ve fazla dakik hani her iki arkadaştan birisi hep dakik diğeri her zaman geç kalır ya işte o kişi ben oluyorum her yere geç kalan"

-Geliyorum sadece biraz trafik var.
- 15 dakika içerisinde burada oluyorsun İdil çabuk ol.

O bana çemkirirken ben büronun önüne arabamı park etmiştim bile çantamdan giriş kartımı arıyarak içeri giriyordumki birisiyle çarpıştım tabi doğal olarak eşyalarımıda yere düşürdüm ve içeriye giremedim
-Noluyor ya biraz daha dikkatli olun lütfen