XI°

82 13 3
                                    

soslu tavuk

hyunjin, jisung, changbin, seungmin.

changbin

hayat bitti

hyunjin

noldu

changbin

o jeongin denen orosPucocunu gmren sijencm

jisung

ne

seungmin

jeongin denen orospu çocuğunu götten sikeceğim

demiş

jeongin kim amk

changbin

sik kırığı hyunjin'in ❤️

hyunjin

susar mısın aq

jisung

hyun

chang ne diyor

hyunjin

anlamadım ki

yarak yemiş galiba

changbin

minho tarotçu olmadığımı öğrendi

seungmin

amk malı ya bir işi de düzgün yap

changbin

ben bir şey yapmadım ki

neyse durun bir

ben bir şey sormaya geldim

minho arkasına bakmadan gidiyor

yüzsüz gibi arkasından mı gideyim

yoksa bırakayım mı

gitsem ne diyeceğim

bıraksam vicdan azabından ölürüm

evinde yangın çıktı bu arada

seungmin

git

***

Changbin, Seungmin'in mesajını okur okumaz telefonunu sol elinde tuttuğu mor poşetinin içine fırlattı. "Minho!" 

Bay Dolandırıcı ne yapacaktı, ne diyecekti giden çocuğa?

"Bu bir sosyal deneydi ve 100.000 won kazandınız!" diye bağıracak hâli de yüzü de yoktu.

Belki de Tanrı, işine karıştığı için Changbin'i cezalandırıyordu. İyi de Changbin Tanrı'nın varlığına inanmıyordu ki!

Minho, Changbin'in kendisine seslendiğini duymuştu lakin onunla uğraşmak istemiyordu. Morali bozuktu, iyi hissetmiyordu ve bir an önce eve gitmesi gerekiyordu.

"Minho!" Changbin, birkaç adım ötesinde yürüyen gence yetişebilmek için alelacele yürüyordu.

Minho, isminin bir kez daha zikredilmesiyle durdu ve derin bir nefes aldı.

Sabrı sınanıyordu.

"Efendim?" Oldukça sakin bir şekilde yanıt verdi gri saçlı genç ve ardından da adımlarını durdurup Changbin'e döndü. "Bir şey mi söyleyeceksin?" diyerek aptalca bir soru sordu.

Biraz da Changbin tarafından kandırılsa pek sıkıntı olmazdı.

"Özür dilerim, sanırım yanlış anlaşıldım. Seni üzmek istemedim." Changbin kelimelerini süslemeye ihtiyaç duymadan, düşüncelerini ve hislerini gizlemeden tek nefeste konuştu.

Ancak süssüz cümleleri Minho'da bir etki bırakmamıştı.

Minho, konuşmadan önce derin bir nefes aldı. "Anlıyorum ancak şu an acelem var. Daha sonra konuşsak iyi olur." 

Changbin, kendisiyle konuşmak istemeyen bu genci zorla konuşturamazdı elbet. Utana sıkıla "Tamam." demekle yetindi.

Birkaç saat önce konuştuğu Minho ile şu an konuştuğu Minho bir değildi. Çünkü o Minho burada değildi. Zaten bir olmaları çok mantıklı olmazdı.

Minho,  Changbin'in cevabından sonra arkasını dönerek yürüyüşüne kaldığı yerden devam etti. Changbin ise bir müddet yürüyen genci izledi.

Sonra görüşmek üzere ayrılmışlardı fakat bir daha görüşemeyeceklerdi belki de. Bunun olmasını istemezdi Changbin. Kendisini izah edemeden olamazdı.

Minho'ya da söylediği gibi onu üzmek istememişti. Olayın bu duruma geleceğini tahmin etmemişti.

Minho'nun görüş açısından kaybolduğunu bile fark edemeyecek kadar düşüncelerinde kaybolmuş genç, kaldırımın ortasında boş boş durmaya son vererek bir otobüs durağı bulma amacıyla adımlamaya başladı.

**

jeongin

hyunjin

bir bakar mısın

*


1 senedir görüşmüyoruz

bölüm biraz kısa kb ancak birkaç gün içinde yeni bir bölüm atacağım

fic hakkındaki düşüncelerinizi buraya belirtebilirisiniz





tarot // minbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin