Uyandığımda artık hava iyice kararmıştı. Telefona baktığımda saat 00.32'ydi. İçimden vay be sonunda adam akıllı uyudum dedim. Instagrama girdim "ysjımınx " adlı kullanıcıdan mesaj isteği olduğuna dair bir bildirim vardı. Hesaba girdiğimde herkese açık bir hesabı vardı. Biosuna baktığım da "Park Jiminee" yazıyordu .
Bu şu iyilik meleği ucube niye bana yazıyorki diye düşündükten sonra mesaj isteğini kabul ettim ve mesaj bir saat önce yollanmıştı
ysjımınx- Heyyy! Uyuyor musun?
xdsugamin- Neden bana yazdın ve hesabımı nerden buldun
ysjımınx- İyi olup olmadığını soracaktım ve Kooktan aldım
hesabını.
xdsugamin- Sana yazdığıma göre yaşıyorum demekki iyiyim. İyi akşamlar.
ysdjımınx- İyi olduğuna sevindim 🥰. Biraz muhabbet ederiz dedim.
xdsugamin- Meşgulüm.
ysdjımınx- Meşgul olmadıgını biliyorum.
Az önce görüldü
ysdjımınx- Hey! Sadece arkadaş olmak istedim
Az önce görüldü
ysdjımınx-Bayım kabalığı kesin hadi ama
Az önce görüldü
ysdjımınx- Tamam. Dikkat edin.
Az önce görüldü
JİMİNDEN ;Bu kadar mesafeli ve soğuk davranmasına gerek yoktu. Kaba ve soğuk biri gibi. Hadi ama insan en azından siyahta olsa mesaja bir kalp bırakır. Kook'un dediği kadar varmış cidden buz küpü gibi ama onunla arkadaş olma isteğimi vazgeçirmeyecek . İyi olmadığı aşikar. Kook'un dediği gibi sıkıntılı bir zihni var gibi belli ona yardımcı olmak istiyorum ama yazışırken bile çok kaba ...
- Hey Jimin ışığın hâlâ neden açık? Uyu artık seni küçük domuz .
- Tamam Jin Hyung uyuyorum hemen.
Işığı söndürüp kendimi uykuya bıraktım.
******************************
Sabah olmuştu üstümü değiştirip, yemeğimi yedim ve dışarda oturup "Locked out of Heaven" şarkısını açıp Jin Hyung' u beklemeye başladim. Sonunda Hyungum geldi.
- Jimin arabaya geç.
- Tamam Hyung. Hyung sen nereye gideceksin?
- Üniversiteye gidicem ondan sonra biraz dolaşırım çıkışta seni alırım Jimin.
- Tamam Hyung.
Yol boyunca kaldıgım şarkidan devam ederek camdan dışarı izlemeyi başladım. Tam da dikkatim dağılmışken koşarak okula yetişmeye çalışan Yoongiyi gördüm. Koştuğu için saçı rüzgarda dalgalanıyordu ve yanakları kızarmıştı aslında bu açıdan oldukça tatlıydı, sırıttım. Okulun önünde indim . Elimdeki kitaplarımı düzeltmeye çalışarak ilerliyordum arkamdan bir koşturma seni geldi.
Arkamı döndüğümde Yoongi koşuyordu ve bana çarptı kitaplarım dağıldı ve onunda kulaklığı fırladı. Eğildi ve:
-Ahş , sıççam böyle işe yine mi sen !
- Pardon
- Neyse
Dedi ve koşmaya devam etti sonra birden geri döndü ve yanımdaki kulaklığını almak için eğildi . Yüzü kızarmış ve manduya anımsatan yanakları pembeleşmişti , saçı hafif dağılmış ama hoş bir görüntüsü vardı tam onu süzerken
"Locked out of Heaven" şarkısının 2.44. saniyesi denk geldi kulağımdaki ritim ve Yoonginin bedeni bana bir şey yapıyordu; kalbim hızlanmaya başladı hem de haddinden fazla. Kendine gel Park Jimin şurda sadece 10 saniye geçti ama neden sanki zaman durmuş gibi geldi. Yoongi çoktan kulaklığını alıp okul binasına girmişti. Bende hemen koşmaya başladım. Ama tuaf bir şey vardı kalbim hâlâ hızlı atıyor ve ders boyunca o buz adam Yoongiyi düşünüyordum. Noluyor bana Hadi Jimin kafanı toparla.
********************************
Öğle arası zili çalmıştı. Bahçeye çıktım ve bankta düşünceli ve ağlamaklı oturan buzlar kralı Yoongiyi gördüm. Neden bilmiyorum ama yanına gitmek istiyordum. Yanına doğru yürümeye başladım.YOONGİDEN ;
Nefesim yine kesilmişti. Kafamı kaldırdığımda yanıma Jimin adlı bir adet ucubenin geldiğini gördüm. Cidden bu çocuk kılıklı şey benden ne istiyor. Geldi ve yanıma oturdu.
- Ağlıyor musun?
- Gözümde yaş olmadığına göre demekki ağlamıyorum.
- Ağlamak için illa gözden yaş mı akmalı Yon? İnsan gülerken de ağlayamaz mı? Victor Hugo
- Ne?
- Hugo. Victor Hugonun şiirinden bir alıntı diyorum .
- Peki ya karşıdaki insan gülmeyi beceremiyor ve bilmiyorsa.
- Herkes illaki gülmeyi bilir ve güler Yoongi.
-Ne saçmalıyorsun Jimin.
- Gülmek için illa ağzını kullanman gerekmez insan gülmesi için mimik oynatmasına gerek yoktur . İnsan gözündeki parlaklıkla bile gülebilir Yon. Gözleriyle de güler insan veya kalbiyle illa bir kahkahaya gerek yok gülmek için . Peki sen Yoongi sen kalbinle mı gülüyordun eskiden?
Dedi ve kalkıp uzaklaşmaya başladı. Bu ucube ne yapmaya çalışıyordu . Zaten zihnim yeterince bulanık ve karışık. İyice karıştırıyor.
Banktan kalktım ve Jungkookun sınıfına girmek için binaya girdim. Kapıdan hafifçe tavşan kılıklı uyuz kardeşime baktım. İnek yine ders çalışıyordu, kolunu kaşıyordu bidakka o morlukmu? Yoksa dün uyandığımda bu yüzden mi kitapları hâlâ masada ama kendisi yoktu? Yine bu aptal kavgalarını mı ayırmaya çalışmıstı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEAD MİND /YOONMİN
Fanfiction"Ölüm ve yaşam arasında ki ince köprüde ben boşlukta kaldım anlıyor musun Park Jimin! Uzak dur" 26/11/2023 (Başlangıç)