But, for you.

645 84 19
                                    

Nefret edilen bir benliğe bu denli adapte olmak korkutucu, fakat o korkmuyor.
Çünkü annesi ona her daim,
Asıl korkması gerekenin korku olduğunu öğretti.

- MJ'

"Hazırsan gidebilir miyiz artık." Dedi Taehyung ben ayakkabılarımı giymeye çalışırken. "Biraz daha bekle." Dedim huysuzca mırıldanarak. Gözlerini devirdiğini gördüğümde onun bu huysuz hallerini çekemeyeceğimi bilerek doğruldum, ve Victor'un elinden çantamı aldım.

"Dikkatli gidin." Dedi Victor bana gülümserken. Başımı onaylarcasına sallayıp yutkundum ve üzerimdeki Taehyung'a ait tişörtü huysuzca düzelterek Taehyung'un arabasına doğru yürümeye başladım.

Benim üzerimdeki tişört dün gece çay içerken çay döküldüğü için kirliydi, ve mecburen Taehyung'un yanına yedek olarak aldığı tişörtüne kalmıştım.

"Sonunda." Diyerek şoför koltuğuna geçen adamla birlikte sakin olmak için kendimi ifadesiz bir şekilde ona bakmaya zorladım. Eğer bir tepki vermediğini görürse belki benimle uğraşmayı bırakırdı.

Daha sonra hiç konuşmadık. Açıkçası birkaç kez kendi kendi mırıldandığını işittim fakat aldırmadım. Hatta bir ara öyle ki, bu mırıldanışları bile duymak istemediğim için izinsizce radyosunu kullanmıştım. Neyse ki şansıma Lady Gaga'nın şarkılarından biri denk gelmişti.

Yaklaşık kırk dakikanın sonunda kampüse varmıştık ve ben bu gerici ortamda daha fazla durmamak için çıkmaya hazırlanıyordum ki, Taehyung kolumdan tutarak bana engel oldu. "Çıkışta ben seni alacağım, ona göre ders bitiş saatini mesaj atarsın."

Başımı sallayarak onu onayladım ve kolumu bırakmasını beklemeye başladım. Fakat o bunun farkında değilmiş gibi çatık kaşlarıyla yüzümü inceliyordu. "Taehyung." Diyerek dikkatini üzerime çektiğimde, "artık kolumu bırakacak mısın?" diye sordum.

Hızlıca elini kolumdan çekip arabadan indiğinde, ben de daha fazla orada durmadan indim ve yanıma aldığım küçük defteri Victor'dan ödünç aldığım - üzerimdeki çoğu şey ikizlerdendi resmen- ceketin cebine attım. Pek tabii bu idarelik bir defterdi, normalde profesör bununla geldiğimi görse beni derse almazdı herhalde.

Bazıları cok takıntılı olabiliyordu.

Olduğum yerde durarak Naeyon'a bakarken belimden kavranmamla birlikte şokla açtığım gözlerimi Taehyung'a çevirdim. Bizi kameraya alan birkaç öğrenciye sahteden gülümseyerek benimle birlikte kampüse yürümeye başladı. Kısa bir süreliğine saçımı düzeltiyormuş gibi yaparak kulağıma fısıldadı. "Bir şey çaktırma, her tarafta kameralar var."

Gizlice gözlerimi devirip sahte bir şekilde gülümsedim ve başlayacak olan dersime girmek için ondan ayrıldım. Bununla birlikte o, havalanan kaşlarıyla bana bakarak- Victor'dan farkı yoktu, bu da maalesef ki seksilik abidesiydi- gülümsemiş ve son olarak etraftaki kızları çıldırtacak bir şey yapmıştı.

Beni yanağımdan öpmüştü.

"İyi dersler güzelim " dediği sırada uğuldayan kulaklarım ve sinirden dolayı kıpkırmızı olmuş yüzümle arkasından bakakalmıştım.

Siktir, ne yapmıştı o?

Bir de ne demişti, güzelim mi?

Benim sinirden kızaran yüzüm dışarıdan utanç yüzünden kızarmış olarak görünse bile, bu beni çok rahatsız etmişti.

Çünkü ben onun da rahatsız olduğunu biliyordum.

Bu yüzden insanların daha fazla hakkımda konuşmalarına katlanamadan Naeyon'u aramak için içeri girdim.

...

"Ne demek bu şimdi?"

Naeyon düşünceli bir şekilde bana bakarken omuz silktim ve elimdeki sıcak kahveyi dilimi yakmayı umursamadan içmeye başladım. "Ondan hiçbir şey anlamıyorum, adam bipolar gibi."

"Yani-" dedim sinirle kahveyi masaya sertçe bırakırken. Hafifçe sallansa bile dökülmemişti. "Yani aptal gibi davranıyor. Haneul denen kadın onunla oyuncağıymış gibi oynuyor ve her seferinde de bana patlıyor! Benim alakam bile yok yani olayla."

" O değil de." Diye mırıldandı heyecanlı bir şekilde ve başını bana yaklaştırarak kulağıma fısıldadı. "Bu Victor hakkında ne düşünüyorsun? Cinsel kimliğini hiçbir zaman net olarak düşünmediğin için bence bir umut var, hm?"

Heyecanla bana bakarken yutkundum. "Yani, evet onu çok yakışıklı buluyorum ve bir ihtimal etkileniyor olabilirim ama öyle ciddi bir duygum yok. Bu konuyu iyice araştıracağım. Cinsel kimliğimi sorgulattırdı adam resmen bana." Diyerek kahkaha attığımda, o da benim gibi gülmüştü.

"Ah, senin şu Jackson'la ne oldu?" Diyerek konuyu değiştirdiğimde, heyecanla parlayan gözlerinden beni uzun bir sohbetin beklediğini anlamıştım.

...

"Erken gelmişsin." Dedim elimdeki sigarayı dudaklarım arasına yerleştirirken. "Gitmedim." Dedi o da benim yanıma gelip, benim gibi sırtını duvara yaslarken. Her zaman ki yerimdeydim, okulun arka köşesinde sigara içmek için kullanılan bir yer vardı. Okulum prestijli bir okul olduğu için inek sayısı fazlaydı ve bu yüzden sigara kullanan çok az kişi vardı. Yani, gönül rahatlığıyla burada yanlız takılabiliyordum.

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken, o benim bu halime gülerek göz devirdi. "Victor da orada olacak " dedi sonra. Başımı sallayarak onayladım onu.

"Neden bu kadar suskunsun? En azından benim yanımda. Çünkü Victor'un yanındayken hiç böyle değilsin."

"Yani..." Diye mırıldandım ve gözlerine bakarak sigaramın son dumanını çektim. "Bunun sebebi açık değil mi? Victor bana insan gibi davranıyor."

İzmariti elimi yakmayacak şekilde avucumun içine aldığımda, kaşlarını kaldırarak alt dudağını öne uzatmıştı. "Eh, haklısın."

"Sevgilin, benden pek hazetmiyor sanırım?" Dediğimde kıkırdayarak kravatını gevşetti. Adını duyduğu gibi bunu yapmaya ihtiyaç duyması...garipti.

"Sevgilisinin nişanlısı değil misin?"

Sinirle gözlerini yumup açtı ve ardından ağzının içinden "Bütün planlarımı bozdun." Diye mırıldandı. Kaşlarım git gide çatılırken sinirle doğruldum.

"Umarım yine bana patlamazsın!"

Benden böyle bir çıkış beklemediğini gösterircesine şaşkın bir şekilde bana bakarken alayla dudaklarını kıvırdı ve oyuncu bir şekilde ellerini havaya kaldırdı. "Sakin ol...Bu sefer sinirim sana değil."

Önden yürümeye başlarken mırıldandım. "Öyle olsa iyi olur, çünkü size yeterince katlanıyorum zaten. Daha fazla sabrım kalmadı; sana da, Haneul olacak sevgiline de."

"Anlaşmayı unutma." Diyerek yanımdan geçtiğinde sinirlerimin tekrardan altüst olduğunu hissediyordum. Oysa, anlaşma da benim çıkarım icin sadece tonla para vardı.

Aslında...bunun için biraz dişimi sıksam yeterli. Sonuçta bütün hayatımı rahatça geçirebileceğim bir meblâdan bahsediyoruz.

...

M.J'

1k icin tesekkurlerr😽💌

MF | TGVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin