1

328 27 14
                                    

⋆ ˚。⋆୨୧˚ ˚୨୧⋆。˚ ⋆23/07

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⋆ ˚。⋆୨୧˚ ˚୨୧⋆。˚ ⋆
23/07

Kafamı gömdüğüm sıranın hafifçe titremesiyle gözlerimi açtım, kütüphaneye ders çalışmak için gelmiş ama uyuya kalmıştım. Karşıma oturan çocuğun sessice masaya yerleşmesini izledim, yeni uyandığım için hiçbir şeyi algılamıyordu beynim. Bomboş gözlerle çocuğa bakıyordum ama baktığım çocuğu göremiyordum neredeyse...

Kafamı tekrar sıraya gömüp derin bir uykuya daldım. Bazen kafamın üzerinde saçlarımın içinden geçen belli belirsiz gezinen eller hissediyordum ama bu rüya mı gerçek mi anlayamıyordum, ne zaman kadar sonraydı hatırlamıyorum ama birinin kulağımın dibinde bağırmasıyla uyandım.

''Nerdesin sen kaç saattir!'' bağıran arkadaşıma dönüp somurttum bir insan böyle mi uyandırılırdı ya? ''Kütüphaneye gideceğim dedim ama ben size...'' Eline geçirdiği defterimi kafama geçirip ''Saat kaç haberin var mı senin? Kaç kere aradık seni, annen çok merak etti başına bir şey geldi diye...''

Suratım düşerken telefondan saati kontrol ettim, yaklaşık 5 saattir burdaydım. Annemin ve arkadaşlarımın endişesi yersiz değildi omegaların başına gelen olayları her gün televizyonda izliyorduk.

''Özür dilerim Ocha endişendirmek istemedim uyuyakalmışım.'' sesim uykudan yeni uyandığım için çatallı çıkıyordu, ben böyle konuşunca Ochako'nun da yüzü düşmüştü. ''Seni azarladığımı düşünme Zuzu, sadece başına bir iş geldi sandık...''

Ben sakince toparlanırken Ochako da yardımcı olmuştu, bakışlarım karşımda oturan çocuğa kaydığında bir anlığına dona kaldım. Kan kırmızısı gözleri gözlerimle buluştuğunda koyu kırmızıya dönüşmüştü, içimdeki omega karşımda duran çocuğun baskın alfa olduğunu anladığında vücuduma uyarı sinyalleri göndermeye başladı. Alelacele toplanıp ayağa kalktığımda masada unuttuğum ajandamın farkında değildim...

Ochako bu ani tavrımı anlamasa da bana ayak uydurduğunda kendimizi dışarı attık, Ochako ne olduğunu sorsa da buna verecek cevabım olmadığından sadece sustum. Az önce yaşadığım şey omegamı tetiklemişti, ateşimin çıktığını hissediyordum. ''Ocha... Hemen eve dönmem gerekiyor.'' Durumu çakan arkadaşım hemen koluma girip yola atladı ve bir taksiyi durdurdu.

Evimin adresini verip çantamı kurcalamaya başladığında ne kadar iyi bir arkadaşım olduğunu hatırladım ''Ön gözdeler...'' sesimin ona ulaştığından bile emin değilken elime dökülen haplarla gülümsedim. Hapları ağzıma atıp yuttuğumda aroma verici haplar aldırdığı için Denkiye teşekkür ediyordum içimden.

Evimin önüne geldiğimizde Ochako taksi parasını ödeyip beni eve çıkardı, annem beni yatağıma yatırırken Ochako başımda dikilmeye devam ediyordu ''Teşekkür ederim Ocha... Başımda durmana gerek yok biliyorsun.'' dediğimde kaşları çatıldı.

''Ne demek gerek yok? En yakın arkadaşın değil miyim ben tabii ki başında duracağım.'' söylediğine gülümserken gelen acı ile yüzümü buruşturdum, annem ve Ochako odadan çıkıp beni yalnız bıraktıklarında karnıma saplanan acı ile gözlerimden yaşlar dökülmeye başladığında baş ucumda bulunan tv kumandasına uzandım, kafamı dağıtıp bu acıyı unutmam gerekiyordu.

Ama anlam veremediğim bir şekilde kızışma dönemim erken başlamıştı ve neredeyse hiç acı çekmiyordum sadece daha çok ıslanıyordum. Titreyen bacaklarımla kapıya ulaşıp kitlediğimde odada yalnız olsam da yapacağım şeyden utanacağımı bildiğimden yere bakarak yürüdüm ve kendimi yatağa attım, elim bol şortumun içinden direkt olarak tenime ulaştığında heyecanla titredim normalinden daha fazla hassastım tüm duyularım açılmış gibiydi.

Elimle penisimi kavrayıp çekmeye başladığımda birkaç saniye sonra muazzam bir haz içinde boşaldığımda gözlerim yerinden fırlayacak gibi oldu, neden bu kadar hassastım anlam veremiyordum. Normal değildi bir şeyler yanlıştı meni bacaklarım arasından kayıp yatağı ıslattığında sinirle soludum, ayağa kalkıp çarşafı kaldırdım. Kapımın arkasından anneme seslenip beklemeye başladım. Annemin odaya girmesiyle yüzüm kızarmaya başlamıştı bile, annemse oldukça anlayışlı bir şekilde çarşafımı benim için takıp saçlarımı öptü güven vermek için.

Sessizce odamdan çıktığında erkek omegalar için ayrı üretilmiş pedlerden birini takıp yatağıma uzandım ve kendimi ıslak rüyaların kollarına bıraktım.

Ben uyurken Ochako evine gitmiş annem de öğretmeni arayıp durumu haber etmişti. Rahat rahat dinlenebilirdim yani tabii buna rahatlamak denirse...

Hissettiğim bu arsızlık beni kötü hissettiriyordu vücudum maksimum seviyede hassastı ve her saniye boşalma isteğimi bastıramıyordum ama sadece çekerek hazza ulaşamıyordum... Google üzerinde kısa bir araştırmadan sonra buna güven olmaz diyerek annemi odama çağırdım. Koşarak gelen annem kapıyı açarken ''Bir sorun mu var İzuku?'' derken kapıyı kapatıp yanıma -yatağın üzerine- oturdu.

''Anne...Şey, eee, mmm, nasıl desem..?'' ne yaşadığımı ben de bilmiyordum ki anneme anlatayım sadece kem küm ediyordum.

''İzuku benden utanmanı gerektirecek bir durum yok biliyorsun seni ben doğurdum, her zaman yanında olacağım.'' güven veren sesi beni cesaretlendirmişti.

''Hiç, hiç olmadığı kadar hassasım ağrım yok değil ama ağrıdan daha sinir bozucu bir şey var vücudumda... Sürekli, sürekli ıslanıyorum durduramıyorum her saniye tekrar tekrar... Canım acıyor durmuyor çok acıyor korkuyorum!'' kendimi kaybedip söylenmeye başladığımda annem ellerimi tuttu.

''İzuku sakin ol bebeğim, bugün garip bir şey yaşandı mı? Biriyle bir ilişkiye girdin m-''

''HAYIR. Kimseyle hiçbir şey yamadım yemin ederim!'' aceleyle ellerimi salladığımda yine ellerimi tutarak dizlerimin üstüne koydu.

''O anlamda sormamıştım ama o anlamda olmamasına sevindim... Demek istediğim biriyle tanıştın mı veya garip bir şey oldu mu?'' biraz düşününce kütüphanedeki çocuğu hatırladım.

''Kütüphanede... Kütüphanede bir çocuk vardı şey kırmızı gözlü... Sadece kırmızı gözlü olduğunu hatırlıyorum sadece birkaç saniye göz göze geldik ama omegamı tetikledi sanırım...''

''Bu çocuğu tanımadığına emin misin bebeğim?'' başımı iki yana salladım, gerçekten hatıramıyordum.

''Bak bebeğim, bazen alfalar omegaları kızışmaya zorla sokabilirler ama bunu yalnızca baskın alfalar yapabilir. Gördüğün kişiye çocuk dediğine göre baskınlığı belli olan bir alfa olması çok zor eğer öyleyse de oldukça nadir bir baskınlık türündedir. Biraz hatırlamaya çalış bebeğim kaç yaşlarındaydı?'' Kendimi zorlayarak düşünmeye başladım, kırmızı gözlerinin değişimini çok net hatırlıyordum ama başka bir şey hatırlamıyordum.

''Özür dilerim sadece gözlerini hatırlıyorum anne, göz göze geldiğimizde değişen gözleri dışında bir şey hatırlamıyorum...'' anlayışla saçlarımı okşadı bir süre.

''Bir doktora görünsek iyi olur o zaman.'' diyerek odamdan çıktığında annemin söylediklerini düşünüyordum, baskın alfa isterse omegayı kızışmaya zorlayabilirdi ama neden? Omeganın kızışmada olması alfaya ne kazandırırdı ki..?

☆⋆。𖦹°‧★

Violet for Roses •BakuDekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin