4

196 24 16
                                    

⋆ ˚。⋆୨୧˚ ˚୨୧⋆。˚ ⋆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⋆ ˚。⋆୨୧˚ ˚୨୧⋆。˚ ⋆

Gözlerimi açtığım revirde görüş açıma giren Ochako boynuma sarıldığında yataktan doğrulmaya çalışıyordum, Ochako omuzlarımdan tutup beni yatırsa da geri kalmaya çalıştığımda ''Zuzu! Dinlenmen gerekiyor!''

Kapıdan hemşireyi çağırmaya gittiğinde güçsüzce doğruldum yatakta. Ochako yanıma koşup elimi tuttu, ''Özür dilerim seni okula hiç getirmemeliydim, kızgınlığın bitene kadar getirmemeliydim özür dilerim!'' kızgınlığımdan dolayı bayıldığımı düşünüyordu...

''O nerede?'' cılız sesimin ona ulaşmasını umut ediyordum.

Ochako kaşlarını kaldırıp ''Shoto müdürün odasında...'' dediğinde kafamı salladım. ''Sarışın...'' dediğimde havalanmış kaşları anında çatışmıştı.

''O da müdürün odasındadır. Neden sordun?'' sorusunu görmezden gelip ayağa kalkmaya çalıştığımda içeri giren hemşire beni geri yatırdığında bıkkınca nefes verdim. ''İyiyim ben.'' desem de kimsenin umrunda değildi...

Hemşire Ochakoya nasıl bayıldığımı sorarken araya girdim, ''Kütüphanedeki çocuk... oydu.'' dediğimde Ochakonun gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi açıldığında öfkeden nefesi kesilmeye başlamıştı, tamamen ayılıp kendime geldiğimden ayağa kalktım ve Ochakonun elini tuttum. ''Oydu.''

Ochako hızlıca odadan çıktığında arkasından koşmak için adımımı atmıştım ki hemşire tarafından durdurulduğumda derin bir nefes aldım, ''Kızgınlığımın son günlerindeyim iki alfanın tehlikeli feremonlarına maruz kaldığım için bayıldım. İyiyim, teşekkürler sonra uğrarım.'' diyip hızlıca koşmaya başladım.

Ochakoyu müdürün odasının kapısında yakalayıp hemen uzaklaştırdım oradan, ''Dur bir Ochako!'' sinirden ağlmaya başlayan arkadaşımın göz yaşları yavaşça üzüntüye dönüştüğünde onu odanın önündeki banka oturtup sarıldım, kolları beni hiç bırakmak istemiyormuş gibi kenetlendiğinde günlerdir tuttuğum göz yaşlarım arkadaşımın saçlarını sılatmaya başlamıştı...

İkimiz de ağlarken müdürün kapısı açıldı ve ilk olarak Shoto çıktı, bizi ağlarken gördüğünde duraksadığında arkasındaki sarışını gördüm.

Keskin hatları olan bir yüzü vardı, koyu kırmızı gözleri sarı saçlarını o kadar güzel tamamlıyordu ki... Biçimli burnunun altında kalın dudakları adeta ben tanrının özene bezene yarattığı o insanım diyordu. Modelleri bile bir bakışıyla yerle bir edecek kadar yakışıklı yüzünde Shotonun sebep olduğu morluklar kol geziyordu...

Onun da gözleri bende kilitlenmişti, Shoto bizde doğru bir adım attığında arkasını dönerek uzaklaşmaya başlamıştı ama benim onu bırakmak gibi bir planım yoktu. Arkasından koşup önünü kestim, gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuş canımı acıtıyordu, bu gözyaşlarının bir hesabı olmalıydı, günlerdir çektiğim acının en önemlisi ise hissettiğim ve yaşadığım travmanın bir hesabı olmalıydı.

Violet for Roses •BakuDekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin