young and stupid | jeongchan

18

oy ve YORUM😤 hatırlatması 😖😖😖😖😖😖😖😖😖

"changbine zaten hiçbir zaman ısınamamıştım. bak ben bir şey hissedersem çıkıyor biliyor musun. ilk gördüğümde dedim ki bu çocuğun gözü göze benzemiyor. hissediyorum amina koyim hatta bir keresin-"

"ya sus minho. konu su an o mu?"

sahiden konu neydi?

kuzeninin düğüne gelip arkadaşının mekana gizli soktuğu alkol yüzünden sarhoş olan jeongin mi yoksa arkadaşının kuzeninin düğününe getirdigi alkolü içerek zil zurna sarhoş olup ortalığı karıştıran changbin mi?

seungmin içince utançtan aynaya bile bakmadığı şeyler yaptığı için götü başı dağıtamayacagı yerlerde icmemeye yeminliydi. onun bugünlük görevi felixi evine sağ salim ulaştırmaktı keza felix, changbinden bile kötüydü. çünkü alkol toleransı oldukça düşük olmasına rağmen yanındaki sevgilisine güvenerek şişeden aldigi koca yudumlara asla dikkat etmedi.

"chan kusura bakma kanka. seni de yoruyoruz ama bir an önce eve varsınlar istiyorum."

"sorun yok olum ya. seungmin sen neyle gideceksin"

"taksi çağırdım gelir simdi"

seungmin chana cevap verirken  bir yandan kollarinda sızan sevgilisini tutmaya çalışıyordu. sanki zaman geçtikçe felixin ağırlığı artıyordu. tek isteği artık taksinin gelmesi ve eve varmakti

bu sırada minho tum geceyi mahveden changbini arabasinin arka koltuğuna yatırmıştı.

"changbinin evini bilsem ben götürürdüm. sen evde bir de jeonginle uğraşacaksın"

chanin söylediği cumle minhoyu güldürdü.

"saçmalama olum. zaten seni de ettik eğlencenden"

"ayyaşlar sayesinde daha çok eğlendim"

"yarın bi olsun o jeonginin ağzına sicamazsam şerefsizim zaten"

chanın kahkahası tüm otoparkta yankılandı.

son kez iyi geceler dedikten sonra arabalarına bindiler.

chan koltuğuna oturur oturmaz arkasına dönerek sarhoş üçlü arasından ilk sızan ve yaklaşık yarım saat önce arabasına getirdigi jeongine bakti.

daha once kimsenin yüzünde görmediği masumlukla arka koltukta uyuyan jeongin chan'ı inanilmaz zorluyordu.

arkadaşının kardeşine daha önce asla farklı bir gözle bakmamıştı. Nerdeyse elinde büyümüştü jeongin. cok guzel bir cocuk olduğunun gayet farkındaydı ama günün sonunda kardeşi gibiydi işte.

chan, jeonginin ondan hoşlandığını zaten anlamıştı fakat ondan duyup onu nazik bir şekilde reddetmek ve abi kardes ilişkisine devam etmek istiyordu. bunun içindi bu kadar konuşma çabası. sonuçta jeongin en yakin arkadaşının kardeşiydi ve en yakin arakadasiyla da böyle bir mevzu yüzünden arasi bozulsun istemezdi.

jeongini nazikçe reddetmeli  ve bu konu burda kapanmalıydı. Jeongin oldukça gençti bir aya kalmaz yerini biriyle doldururdu. chanin aksine onun bu tür uğraşlara vakti boldu.

arabanın içini alkol kokusuna boğan ve su an mışıl mışıl uyuyan jeongine son kez bakıp çalıştırdı arabasını.

**

sürekli dürtmesine rağmen bir türlü uyanmayan jeongini son çare olarak kolları arasına alıp kucaklayan chan simdi apartmanın merdivenlerini çıkıyordu.

kucağına aldigi anda chanin boynuna yerleşen jeongin yerinden oldukça memnun görünüyordu.

chan içinse durum oldukça zordu.

jeonginin saçlarının kokusu burnundan girerek tüm hücrelerine islemisti adeta. kucağındaki çocuğun, boynuna sardığı kollari ara sira ensesine birleşiyor ve elleri ile oradaki saclari çekiştiriyordu. belli belirsiz chanin boynuna sürtünen tırnakları her seferinde chanın baştan aşağı titremesinin asıl nedeniydi.

tamam dedi chan.

boynum hassas noktam o yüzden böyle oluyor. kim yapsa vücudum ayni tepkiyi verirdi.

kapıya geldiklerinde jeongin gözlerini aralayıp chanin kucağından inmek icin hareketlendi.

chan bunu anlayınca diretmeyip yavaşça indirdi kucağından

chan ayakta uyumaya devam eden jeongini izlerken kıkırtılarını gizleyemedi.

"anahtarın nerde"

chanın gülerek sorduğu soruyla jeongin aniden gözlerini açtı. şaşkın bir şekilde etrafa bakarken dudaklarını bilmiyorum dercesine aşağı büktü.

"cebinde olabilir mi?"

jeonginden aldigi cevap yine aşağı doğru buzulen dudaklardi.

chan sarhoş çocuğun ayrılmasını bekleyemezdi

"müsaadenle"  diyerek jeonginin on ceplerini yokladı pantolonunun üzerinden.

ön ceplerinde bulamayınca ellerini arka cebine atip kontrol etti.

tabi bunu yaparken ellerini cebe sokmamış jeonginin sıkı kalçaları üzerinde bulunan cebe dokunmuştu.

orada da olmayan anahtar yüzünden ellerini tam cekecekken avuçlarına dolan kalçalar yüzünden donakaldi.
Ardından boynuna dolanan kollar

ellerini anında kalçalardan çekip parmak uçlarına yukselen çocuğun dengesini kaybetmemesi adına beline sardı.

kulak memesine konan öpücük ve beyninin en derinlerine hücum eden boğuk derin ses

"anahtar ceketimin iç cebinde"

****
bu bölümü yazacam diye tüm yaşamsal fonksiyonlarımı bir köşeye bıraktım

uyumadan okuyun diye hizli yazdim yazim yanlışları için üzgünüm

bb.