Sun-hee: Jae jae iyi misin!?
Jae' den ses gelmiyordu sadece nefes sesi geliyordu.
Jae: A-abla
Sun-hee: Geliyorum jae. Ne oldu sana?
Jae: G-geliyorlar k-kapatmam gerekli!
Sun-hee: Kimler geli-
Telefon suratıma kapatılmıştı o sırada okula gelmiştik ve Jae'yi gördüm istü başı kan içindeydi. Ne olmuştu ona böyle?
Araba durunca hemen arabadan indim ve koşmaya başladım Jae'nin etrafını yaklaşık 3 kişi sarmıştı. Jae'nin yanına gittiğimde çocuklar bana şaşırmış olarak bakıyorlardı.
Sun-hee: Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!
Deyim önümde olan çocuğa yumruk attım. Çocuk savrulmuştu. Eminim benden daha güçlüydü ancak şaşırdığından dolayı birşey yapamamıştı.
X1(İsim bulamadım): S-s-siz sun-hee değil misiniz?
Sun-hee: Evet ve bu dövdüğünüz çocukda benim kardeşim. Hepinizden şikayetçiyim!
X3: Biz sizin hayranınız lütfen şilayetçi olmayın efendim!
Diyip eğildi.
Sun-hee: Hayranım olmanız kardeşim olsun olmasın birini dövüpte affedileceğiniz anlamına gelmiyor!
-azıcık bağırarak söylüyor. ve skz arabadan inmiş bir şekilde onları izliyor.-
X2: Kaçalım burdan! Yürüsenize!
Jeongin: Kaçsanızda birşey değişmez. Çoktan polisi aradım. Gelirler şimdi.
Jeongine gerçekten minnettarım.
Sun-hee: Jae'm bebeğim iyi misin?
Jae bana güven verircesine gülümsedi ve
Jae: İyiyim abla.
-bölümün sonuna belki jaenin yüzünü koyarım-
Tam bir şey diyecekken polisler gelmişti.
-buraları atlıyorum, polisler o 3 kişiyi alırlar ve hepsi (skz+sun+jae) arabaya binerler)
Sun-hee: Chan oppa bir şey isteyebilir miyim senden?
Chan: Elbette isteyebilirsin.
Sun-hee: Şey sen menajer ile konuşsan jae bir haftaya yakın bizde kalsa?
Chan: Bunu sorarım. Park jin-youngdan izin de alabilirim istersen erkenden tatil yaparız.
Sun-hee: Vallahi o kadar iyi olur ki anlatamam.
Gerçekten sevinmiştim. Jae'ye döndüm bana garip bakışlar atıyordu.
Sun-hee: Jae bir şey mi sormak istiyorsun?
Jae: Neden buradayız? Neden burada stray kids var? Sen ne zamandan beri stray kids ile takılıyorsun? Neden chan oppa dedin o kadar yakın mısınız? Neden benim yanıma stray kids ile geldin? Ha bide şey sen lovely girls de değilmiydin neden buradasın?
Jae'ye mal mısın bakışları atıyordum. Şu an arabadaki herkez bize bakıyordu eminim ki.
Sun-hee: Yuh ama yani birşey dedim 6 tane demedim.
Jae: Kesss.
Bu bücürden kurtuluş yok gerçekten. Herşeyi anlattım ona.
Jae beni omuzlarımdan tutup sallamaya başladı.
Jae: Sen en sevdiğim grublardan birinin üyesisin ağağağağa!
Sun-hee: Sus jae yoksa seni boğarım burda! Ayrıca omzumu bırak! Omzumu çökerttin!
Jae: Sevinmekte mi suç ya!
Bu çocuk yaralanmamış mıydı? Bu güc kuvvet nerden geliyo anlamıyorum.
-eve geldiler-
Sun-hee: Jae!!
Jae: Ne var?!
Sun-hee: Yanıma gel pansuman yapıcam yaralarına!
Jae: Tamam ne bağırıyorsun?!
Sun-hee: Sende bağırıyosun ama dikkat et o sesini kısmiyim senin! Bana bağıramazsın ben senin ablanım! Duydun mu beni?!
Jae: Hıhı aynennn.
-pansuman fln yapar işte-
Kapı çalmaya başladı kim acaba şu saatte saat neredeyse 8 oluyor.
Jeongin kapıyı açtı ve
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Valla aklıma gelmedi pek birşey boş bir bölüm oldu. Hasta hasta bölüm yazdım sizin için. Lütfen hikayeme oy verinn! Herneyse sizleri seviyorum😽💗💋🍬🐣🦋
Kendinize iyi bakın bebeklerim...
