6. Bölüm

602 39 11
                                    

Abimi (abisi değil kuzeni o öyle diyor) beklerken üyeler noluyo dercesine bana bakıyorlardı onlara hayat hikayemi anlatmak istiyorum ama güvenemiyorum. Bunları düşünürken kapı çaldı. Gelen kuzenim Chen'di

Chen: Noldu Sun-hee? Niye beni çağırdın ve neden burda 8 kişi var? Bunlar skz? Anlat.

Sun-hee elindeki mektupu uzatarak

Sun-hee: Al şunu oku!
Chen okumaya başladı ve okurken gözleri daha çok açılıyordu.

Chen: Sun-hee bu ne? Kendi gözlerimizle gördük teyzem! Sun-hee Bunu kim gönderdi biliyor musun?

Göz devirdim

Sun-hee: Sence bilsem seni çağırır mıydım?

Chen: Yoksa...?

Sun-hee: Sen de benim düşündüğümü mü düşünüyosun?

Chen: Galiba. Umarım düşündüğümüz şey değildir.

Sun-hee: Ahh! Umarım!

Chen: Neyse ben gidiyorum. Bunu abin ve şirkete söyleyecek misin?

Sun-hee: Bilmiyorum.

Chen: abin dahi kimseye söyleme sun-hee tamam mı? Önce şaka olmadığına emin olmalıyız.

Sun-hee: Tamam Chen abi. Yarın sizinkilerle dışarı çıkalım mı? Hem kafa dağıtmış oluruz.

Chen: Olur üyeler de zaten beni darlıyodu hem bana neler olduğunu anlatırsın. Anladın sen.(skz den bahsediyo)

Sun-hee: Tamam tamam hadi bay bay daha işim var. Öptümm.

Chen gitmişti. Acaba bu mektup kimden gelmişti çok merak ediyordum abim gitdiğinde üyeler bana bakıyorlardı

Sun-hee: Siz oturma salonuna geçin ben eşyalarımı alıp geliyorum.

Skz: Tamam.
Odama çıktığımda ilaçlarımı arıyordum. Evet ilaç alıyorum. Sinir hastasıyım ve tramvalarım var. Olamaz ilaçlarım yok! Ne yapacağım ben bugün almamıştım. O mektupdan sonra iyice sinirlenmiştim ama üyelere patlamamam lazım. Sonucu kötü olabilir. Eşyalarımı topladım ve aşağıya indim.

Sun-hee: Hadi gidelim.

Changbin: Seni beklemekten öldük! Niye bu kadar uyuşuksun?
Derin bir nefes aldım ve cevap verdim.

Sun-hee: Birşeyimi arıyordum. Özür dilerim.
Diyerek gülümsedim ama bu sahte bir gülümsemeydi.

Bangchan: Hadi dışarı çıkın!
Dışarı çıktık ve karşımda babamı görüyomuş gibi oldum. Boğazımı tuttum sanki boğazımı biri boğuyomuş gibiydi. Halüsinasyon görüyordum. İlaçlarım olmadığı için böyle oluyordu. Arabaya bindik. Sanki kulağıma birşey fısıldıyordu.

Öl! Seni istemiyorlar! Ne bekliyorsun?!
Bir anda ahhh diye bağırdım. Bana ne oldu dercesine bakıyorlardı. Sorun yok bakışı attım ve önüme döndüm. Evet son bir kaç yılda psikolojim bozulmuştu. Onların yurduna gelmiştik. İçeri girdik.

Bangchan: Yeni yatma düzeni yapıyorum

Seungmin- Hyunjin
Lee know-Changbin
Felix-ben
Han-Jeongin
Sun-hee sen istediğin kişiyle kalabilirsin.

Han: Sun-hee bizim odaya gelsene!

Jeongin: Evet çok kafa dengi birine benziyorsun!

Sun-hee: Olur! Ama önce Benim bir eczaneye gidip gelmem lazım.

Han: Niye?

Sun-hee: Sonra anlatırım. Bay bay!
Diyip evden çıktım. Evin yakınlarında bir eczane görmüştüm. Hemen oraya gittim.

Sun-hee: X(sinir) E(halüsinasyon) ilaçları burada var mı?

Çalışan: Maalesef sadece E var.

Sun-hee: Peki alabilirmiyim?

Çalışan: Burda bekleyin getiriyorum.
İlacı getirdi ve bir poşete koydu. Poşeti bana uzattı parasını ödedim ve çıktım. Eve gittiğimde direk han ve jeongin ile karşılaştım.

Han: Hadi gel sana yeni odanı gösterelim.

Changbin: Of bırakın şunu!
Gözlerimi kapattım ve derin nefes alıp

Jeongin' e dönüp
Sun-hee: bana su verebilir misin?
Diyip gülümsedim.

Jeongin: tabiki.
Diyip gülümsedi. Bana suyu verdi ve eczane poşetinden ilacımı çıkardım. Kapağını açtım ve elime ne kadar gelirse içtim.

Han: Sun-hee o ilaç ne için?

Sun-hee: Boşver:)
Dedim ve
Sun-hee: oda nerde bir an önce dinlenmek istiyorum.

Bangchan: ne yaptın ki yoruldun? Hahaha

Sinirlenmeye başlıyordum. Ta ki kapı çalana kadar. Kapıya doğru yöneldim ve açtım. Kapıda chaeun u gördüm elinde ilaç poşeti vardı kapıyı açar açmaz ona sarılmıştım. Sonra sarılmayı bıraktım bana döndü ve şunları dedi:

Chaeun: Unnie sinir ilacını ve halüsinasyon ilacını bizim evde unutmuşsun. Bende getiriyim dedim(skz yurdunu nerden biliyo demeyin bende bilmiyorum)

Sun-hee: Çok saol chaeun az kalsın sinir krizi geçiriyordum. Sana minnettarım maknea!
Diyip sarıldım.

Sun-hee: Dışarı çıkalım mı sana anlatcaklarım var.

Chaeun: olur. Hadi çıkalım.

Han: isterseniz bahçeye çıkın.

Sun-hee: olur. Senin içinde uygunmu chaeun?

Chaeun: senin için uygusa benim içinde öyledir unniee!
Diyip sarıldı

Sun-hee: tamam hadi çıkalım.
Dışarı yani bahçeye çıktık. Hava hafif rüzgarlıydı. Chaeun a bugün yaşananları anlattım.

Chaeun: oha ln. O mektupu kim yazdı acaba çok merak ediyordum.

Sun-hee: neyse başka şeyler konuşalım.
İşte havadan sudan konuşuk sonra ikimizde  evlere dağıldık. Eve gittiğimde direk odaya çıktım ve sinir ilacımı içtim birazda olsa rahatlamıştım.

Sonn
674 kelime
Kendinize iyi bakın
Umarım beğenirsiniz sanki biraz saçma oldu gibi:)
Bb💖💖

Yeni üye/Stray kidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin