Kıskanç

869 38 40
                                    

Sırtımdaki spor çantamla beraber yarı açık, yarı kapalı gözlerimle antrenman için sahaya girdim.

Ebrar telefonu çaldığı için beklemek yerine sahaya geçmemi söylemişti.

İçeride gözlerimi gezdirdiğimde daha önce görmediğim kızlar sahanın diğer ucunda ısınıyorlardı.

Kaşlarımı çatıp yüksek ihtimalle bizi bekledikleri için ısınma hareketlerini yapmayan takımın yanına yürüdüm.

Çantamı seyirci koltuklarından birine atıp soru sorar gibi sağ gözümü kırpıp başımı iki yana salladım.

'Ne iş?'

Elif yanıma gelip yanağımdan öptü.

'Koç sahadaki durumumuzu net bir şekilde anlamak için bizi bölmek yerine karşımızda oynamaları için başka voleybolcular istemiş.'

Gözlerimi ısınan kızlardan çekip oturan kızlara baktım.

Zehra'da takılı kaldığımda önceki günlere göre daha iyi gibiydi.

En azından artık ağlamıyordu.

Gözlerimi Zehra'dan çekip tekrar kızlara baktım.

O sırada belimdeki dokunuşlarla başımı arkaya çevirdim.

Güneş gözlüklerini saçlarına sabitlemiş Ebrar'ı gördüm.

Az önce benim baktığım yere bakınca anlamaz gözlerle bana baktı.

'Koç istemiş.'

Çok fazla ilgisini çekmemiş olacak ki omuz silkip boynumdan öptü.

Belimden destek vererek ısınacağımız yere doğru kendiyle beraber beni de yürütmeye başladı.

Isınma hareketlerini yapmaya başladığımızda diğer kızlar da yanımıza geldi.

'Seni şuan, burada öpsem en fazla ne olabilir?'

Kimseyi umursamadan belimden tutup kendine çektiğinde dudaklarıma fısıldamıştı.

Gözlerim dudaklarından anlık dakikalardır Ebrar'ı izleyen kızlara kaydığında bakışlarımı benden cevap bekleyen sevgilime çevirdim.

'Deneyip görelim en fazla ne olacağını.'

İstediği cevabı almış olacak ki yüzünde zevkli bir gülümseme oluştu.

'Hadi kızlar sahaya. Ebrar sende Mile'yi rahat bırak.'

Koç bize bakmadan içeriye bağırarak girdiğinde şuan olduğumuz durumu bilmesi komikti.

Ebrar kolunu belimden çekmeden, benimle beraber sahaya doğru yürümeye başladı.

'Maçta dikkatini çekmek için Ebrar'a oynayacağım, haberiniz olsun.'

Kızlardan biri arkadaşıyla konuşurken rastgele duyduğum cümleyle bütün sinir hücrelerimin vücudumu sardığını hissediyordum.

Ben seni bir daha voleybol oynayamayacak hale getirmez miyim?

'Ebrar ve Zehra, sizi birazcık alabilir miyim?'

Başkan'ın sesi sahada yankılandığında kavrulan gözlerimi giriş kapısına çevirdim.

Ebrar ne konuşulacağını tahmin etmiş gibi sahaya derin bir nefes bıraktı sahaya.

Bana bakıp boynuma eğildi.

Derin bir nefes çekip, sert bir öpücük çaldı boynumdan.

'Hemen geleceğim.'

Cevap vermemi beklemeden gittiğinde karşı tarafa döndüm.

İNKİSAR   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin