ölüm

239 24 9
                                    


Dışarıdan sesler geliyordu. Doktor ise hiç umursamadan işine devam etti.

Boralo yine bir şey mi yaptı? uhhh Bu çocuğun sorunu ne?

Hızlıca dışarı çıktım. Boralonun karşısında bash vardı. Konuşuyorlardı. o tarafa doğru koşarak gittim. Hemen boralonun önüne geçtim. Bash karşımda bana sinirli bir şekilde bakıyordu.

Bash: insane nerede?

Chris: önce sen cevap ver Dave ve Kevin neredeler?

Bash: eğer insane'i buraya getirmezseniz o ikisini bir daha göremezsiniz.

Chris: BENİ DİNL-

Bash: kes sesini! Cevap ver insane nerede?

Boralo: önce soruya cevap ver bash.

Bash: bir anlaşmamız vardı boralo.

Daha fazla dayanamadım ve bash'in üstüne atladım. Biz kavga ederken boralo şaşkın bir şekilde bizi izliyordu. Şok olmuştu. Bash'e saldırmamı beklemiyordu.

Lanet olsun! Bu ne zamandan beri bu kadar güçlü. Bash bı anda yukarıdan üstüme örs yağdırmıştı bu yüzden örslerin altında kaldım. Boraloy'a baktığımda hareket etmiyordu. Sanırım bir şey yapıyordu. Sonra hareket etmeye başlamıştı. Yavaşça bash'e doğru yürüdü ve şunları söyledi.

Boralo: insane'i getireceğim. Burada bekle.

Bash: acele et! Ve yanlış bir şey yapmaya kalkma.

Boralo koşarak eve doğru gitmişti. Ne yapmaya çalışıyor? İnsane'i öldürdük. Tabi bash bunu bilmiyor. Eğer bir şeyden şüphelenmezse sorun çıkmaz.

5 dakika sonra

Boralo kucağında insane ile gelmişti. Yavaşça insane'i bash'in önüne bıraktı ve birkaç adım geri gitti. Bash insane'i kontrol ediyordu. Göğsünü fark etmiş olacak ki sordu.

Bash: onun göğsüne ne oldu!?

Boralo: onu buraya getirirken saldırıya uğradık. Göğsüne balta yedi. Üzgünüm elimden geleni yaptım.

Bash: tch! Cidden mi? Onu koruman lazımdı. Anlaşma iptal!

Boralo: ne!? Sen çıldırdın mı? Onu buraya tek parça hâlinde getirdim. Bunu yapamazsın.

Bash: sen öyle san.

Bash havalanmıştı ve yukarıdan boraloy'a saldırıyordu. Boralo ışınlanarak kaçmaya başladı. ardından boralonun bana fısıldadığını gördüm. Bilgisayarında ki bir dosyayı kaldırmamı istiyordu. Bu dosya bash'e aitti. Bu bash'i zayıflatmanin tek yoluydu.

Kodlardan anladığım için hızlıca boralonun bilgisayarına erişim sağladım. İlk başlarda ne yaparsam yapayım dosya silinmedi. Daha sonra dosyanın adını değiştirdim ve silmeyi başardım.

Boralo hala bash ile savaşıyordu. Bash aniden boraloya top benzeri bir şey fırlattı ve boralo yere düştü. Boralonun düşmesi ile dosyayı sildiğim için bashte yere düşmüştü. Hemen örslerin altından kalktım ve boralonun yanına koştum. Bash ise güçsüz kaldığı için kaçıyordu. Kucağında insane ile. Şuan da umrumda bile değiller.

Chris: lütfen iyi ol. Lütfen ölmemiş ol.

O bir insan olduğu için kolayca en ufak saldırıdan zarar görüyordu. Korkum işte bu yüzdendi. O zayıfti. Benim gibi değildi.

Hala yaşıyordu. Sadece bayılmıştı. Onu kucağıma aldım ve hızlı adımlarla eve doğru ilerlemeye başladım.

Chris: eğer sana bir şey olursa bu kadar zayıf olduğum için kendimi asla affetmem.

Evin içine girdiğimde gördüğüm manzara ile şok olmuştum. Doktor reeder kanlar içinde yerde yatıyordu. Bobby ise

Chris: bekle- Bobby!

Boraloyu hızlıca sedyenin üstüne bıraktım ve bobby'nin yanına koştum. Gözler takılmıştı ama artık nefes alamıyordu. Kalbi yerinden çıkartılmıştı. Miğdemin bulanması ile başım dönmeye başladı. Bash dışarıdaydı. Bunu o yapmış olamazdı. O zaman kim yapmış olabilirdi ki?

Anlam veremiyorum. Bobby öldü mü? Hayır hayır hayır ölmüş olamaz. Şimdi ne yapacağım? Boraloy'a ne diyeceğim? Peki ya aileme?

Gözlerim kararmaya başladı ve daha fazla dayanamayıp yere oturdum.

Hiç birşey bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var o da İNTİKAM! Bunu yapanı bulup ona bunu ödeteceğim.

Hırs ve öfkeden gözlerim kararmıştı. Bobby'den her ne kadar nefret etsem de o benim kardeşimdi. Onun intikamını ne olurda olsun alacaktım. Daha fazla dayanamadım ve kendimi uykuya bıraktım.

3 saat sonra:

Gözlerimi açtığımda hala aynı yerdeydim.  Tüm bunların bir rüya olmasını çok isterdim ama değil. Bu gerçek.

Boralo hala yatıyordu. Yavaşça yanına gittim ve kolundan dürttüm.  Gözlerini az da olsa açabilmişti. Bir süre onu izlemiş kendine gelmesini beklemiştim. Sonunda gözlerini tam açmıştı. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

Boralo: Chris? Neler oldu? Neden uzanıyorum?

Chris: sakin ol. Bash'i senin sayende yendik. En azından şimdilik. Her neyse başına darbe aldığın için bayılmıştın.  Şimdi iyi misin?

Boralo: evet.. hala sızlıyor ama iyiyim.

Boralo sedyeden kalktı ve oturur pozisyona geçti. Heyecanlı bir şekilde bana bakmaya başladı.

Boralo: doktor tedaviyi bitirdi mi? Bobby nasıl?

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ne diyebilirdim ki zaten? Yavaşça ellerimi boralonun omzuna koydum. Nazik olmaya dikkat ediyordum çünkü birazdan bütün dünyası başına yıkılacaktı. Bana soru soran gözlerle bakıyordu hala.

Chris: boralo.. sakin kalmaya çalış ve beni iyi dinle. Tamamı?

Boralo: neler oluyor chris!? Doğruyu söyle yoksa Bobby'e bir şey mi oldu?

Hayır demeyi o kadar çok istedim ki " hayır Bobby iyi hiç birşeyi yok" demeyi o kadar çok istiyordum ki ama ne yazik ki hayat buna izin vermiyor.

Chris: üzgünüm boralo ama... Bobby öldü.

Sesim titrek çıkmıştı. Kelimeler boğazıma dizilirken ağlamamak için kendimi zor tuttum.

Boralo: ş-şaka. Şaka yapıyorsun değil mi?

Chris: ...

Boralo: CEVAP VER!

Ellerimi omzundan çektim ve nefes alabilmesi için birkaç adım geri gittim.

Bir anda susmuş dediklerimi kavramaya çalışıyordu. Gözlerini yere dikmiş öylece yeri izliyordu. Sonra başını kaldırdı ve bana baktı. Gözleri dolmuştu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Korkuyordu. Bobby'e bakmaktan korkuyordu. Doğruyu söylediğime inanmaktan korkuyordu.

Kollarımi açtım ve ona hafifçe gülümsedim. Koşarak kollarımın arasına girdi ve başını göğsüme yaslayıp ağlamaya başladı.

                                    ~

Ohhh bee sonunda bitti. Basım ağrıdığı için iyi olmamış olabilir. Bunu için üzgünüm. Üstünden geçemeyecek kadar da yorgunum. İki gün sonra yeni bölüm gelir. Söz vermiyorum ama

Görüşürüz

835 kelime~

Yanlışlıkla AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin