10 dakikadır bu şekildeyiz. Ağlaması durdu ama başını çekmeye hiç niyeti yok gibi. Ehhh benimde bu durumdan pek şikayetçi olduğum söylenemez.Çok tuhaf. Bir kaç saat önce kardeşimin ölmesine rağmen şuan çok huzurluyum. Bunun sebebi ne?
Boralo mu? Her neyse şuan bunları düşünmenin sırası değil.Birkaç dakika daha sarılarak kaldıktan sonra boraloy'a seslendim.
Chris: boralo?
Boralo: hmpm?
Chris: buradan gitmemiz gerektiğini biliyorsun.
Boralo: P-peki ya Bobby? Onu burada yalnız bırakamayız. Onu bırakmak istemiyorum.
Chris: biliyorum üzülüyorsun ama şunu anlaman lazım ölüm kaçınılmaz bir gerçek boralo. Bir gün bu gerçekle yüzleşmek gerekir. İşte o gün bu gün. Güçlü olman ve bunu kabullenmen gerekiyor.
Boralo beni aniden itirmiş ve tekrar ağlamaya başlamıştı.
Boralo: hayır hayır hayır! YALAN SÖYLÜYORSUN. yalancı! Sana inanmıyorum.
Sakinleşmesi için birkaç adım geriye gittim.
Chris: lütfen böyle yapma boralo.
Boralo: git başımdan! Beni yalnız bırak!
Onu sakinleştiremeyeceğimi biliyordum. Bende her ne kadar gitmek istemesem de buna mecbur duk. Ona yaklaştım ve hızlıca kucağıma alıp dışarı çıktım. Onu bırakmam için bana vuruyordu ama vuruşları zayıf ve etkisizdi. Baya yorgun olmalıydı. Bir süre sonra vazgeçti ve gözlerini kapattı. Ağlamaktan gözleri şişmiş ve yüzü kızarmıştı.
Chris: uyumuş..
Uyuması benim için iyi haberdi. En iyisi onu evime götürmek.
Kucağımda boralo ile kendi evime doğru yürümeye başladım.
2 saat sonra
Chris: Bobby... Hep senden intikam almak istediğimden bahsediyordum ama artık intikam alabileceğim bir kardeşim bile yok. Sen öldün.. artık herşey için çok geç biliyorum. Özür dilemek veya pişman olmak için çok geç. Söz veriyorum bizden daha çok sevdiğin arkadaşına yardımcı olacağım. Emenim ki sende böyle olmasını isterdin kardeşim. Çok üzgünüm tüm yaptıklarım için
Kısa bir yas tutmuş ve özür dilemiştim. Daha sonra boraloyu yatırdığım odaya gittim. Boralo henüz yas tutmaya hazır olmadığı için onu uyandırmamıştm. önce bobbynin ölümünü kabullenmesi lazımdı. Bende tabi ki onun yanında olacaktım. Olanları atlattması için ona yardım etmeliyim. Bunu ona borçluyum.
Odanın kapısına geldim ve kapıyı tiklattim. İçeriden ses gelmeyince bende kontrol etmek için içeri girdim.
Boralo uyanmış arkası dönük bir şekilde camdan dışarı bakıyordu.
Chris: uyanmışsın.
Cevap vermedi.
Chris: bana kızgın mısın?
Boralo: ne için?
Sonunda konuştu ama sesi biraz fazla normal.
Chris: seni buraya zorla getirdiğim için.
Boralo: ...
Boralo: hayır değilim. Ama-
Boğazı düğümlendi ve konuşmayı yarıda kesti bir süre bekleyip hiçbir sey demedi.
Boralo: onun bir mezarı olmayacak mı? Onu orada çürümeye mahkum mu bırakacağız?
Chris: tabiki de hayır. Birkaç adamımı onu alması için gönderdim. Bobby'i de diğer 1545'lerin yanına gömeceğiz.
Boralo: peki ya Dave ve Kevin'a ne olacak? Onları benim yüzümden kaybettin.
Chris: Hayır! Saçmalama ben insane'i öldürmeseydim böyle olmayacaktı. Kendini suçlama lütfen.
Benim sözlerim üstüne sessiz kalmış ve cevap vermemişti. Konuşma boyunca da arkasına dönmeden cama bakmaya devam etti. Hiç hareket etmiyordu. Yanına yaklaştım ve onu bana doğru çevirdim. Bana baktığında şok olmuştum. Yüzü kanlar içerisindeydi. Hemen ellerini ellerimin içine alıp bileklerini kontrol ettim. Tam da düşündüğüm gibi bileklerini kesmişti. İntihar etmeye çalışmıştı.
Chris: boralo! NEDEN KENDİNE BUNU YAPTIN!?
Boralo: ...
Chris: bana cevap ver!!
Ben sesimi daha da yükseltirken onun gözleri dolmuştu. Sesimi kestim ve suratına bakmaya başladım. O güzel yüzü kanlar içerisindeydi. Kesikler ile dolmuştu. En kötüsü ölmek istemişti. Bobby için..
Bir anda içime bir öküz oturdu. İntihar etmeye çalışması akıl alır değildi.
Cidden bobby'i bu kadar çok mu seviyor? Sanırım kendini suçluyor. Ona ne olursa olsun yardım etmem lazım. Neden bilmiyorum ama ona yardım edeceğim.
Canını yakmayacak şekilde elinden tuttum ve banyoya götürdüm. Elerini ve yüzünü yıkayıp yaralarını temizledim. Bana hiç zorluk çıkarmadı. Sessizce işimizin bitmesini bekledi. Bu beni mutlu etmişti. Sevinsem de bir yandan korkuyordum da çünkü sessiz kalması ve bu kadar sakin kalması normal değildi. Daha 30 dakika önce intihar etmeye çalışmıştı. kendine daha fazla zarar verebilirdi. Bu yüzden hep gözümün önünde olmasında fayda vardı. İşimiz sonunda bitmişti. Boralonun bütün yaralarını temizledim,sargılarla sardım ve yüzüne birkaç yara bandı yapıştırdım.
Acıkmış olmalıydı ve yorulmuş.
Chris: aç mısın?
Cevap vermedi. Sadece başını iki yana sallayıp reddetti. Ama ben aç olduğuna emindim. Kolundan hafifçe tuttum ve mutfağa gittim. Boraloyu sandalyeler den birine oturttum. Buz dolabını açtım ve birşeyler hazırlamaya başladım.
~
Biliyorum geç geldi bölüm ama okul biraz fazla yoğun ve hastalandıktan sonra yazma isteğim hiç kalmadı. Bende çok çabuk pes ettim jhhfddjk. Neyse ama yazacağım hala çünkü çok güzel
Neyse askolarr görüşürüzzzz:3
690 kelime~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlışlıkla Aşık
Fiksi Penggemar"Kardeşime acı çektireceğim diye yanlışlıkla en yakın arkadaşına aşık oldum. Hay ben böyle işin @#₺@#." "Onun kalbini kıran sensin düzelten de sen olmalısın chris "