on altı

86 12 4
                                    




Viper

"Yani Kim Hongjoong'un yaşıyor olabileceğini mi söylüyorsun?" diye sordu Yoongi oğluna, ellerini çenesinin altına yerleştirmişti ve pembe saçlı oğluna bakarken kaşları çatıktı.

Yeosang başıyla onayladı. "Hala hayatta olup Mist'te çalışıyor olma ihtimali var," diye cevapladı babasını, söylediği şeylerde gayet emindi.

Yoongi derin bir iç çekerken sadece başıyla onayladı. "Pekala, daha sonra araştırırız. Ama şimdi sana ve diğer üyelerine bu akşamki görevinizi vereceğim."

"Biliyorum. Kimle çalışacağım?" diye sordu pembe saçlı oğlan babasına.

Yoongi boğazını temizledi. "Görevlendirildiğiniz bölgeyi beş kişi koruyacaksınız. Chungha, Jimin, Ten ve Mist çetesinden bir üye ile birlikte çalışacaksın. Üyenin adı Aquila."

Yeosang merakla bir kaşını kaldırdı. "Neden Mist'ten birisi bizim görevimize katılıyor?"

"Mingyu ve Woonwoo başka bir ülkede, unuttun mu? Hyuna ve Hyojong da hala görevdeler. Diğer ekiplerin hala eksiği var ve göreve çıkmak için hazır değiller. O yüzden görevinize yardımcı olması için RM, Aquila'yı görevlendirdi."

"İyi de dördümüz görevi gayet iyi idare edebiliriz," diye mırıldandı Yeosang inatla fakat Yoongi ne dediğini duydu.

"Bu sefer sadece koruyuculuk yapmayacaksınız. Aquila kaçakçıların bölgesinde iz sürmenize ve kurbanları kurtarmanıza yardımcı olacak. O yüzden direktifleri verecek kişi ve Aquila ile gidecek kişi Jimin olacak. Aquila'yla ilgili kararları vermek ona kalmış."

Yeosang babasının yaptığı açıklamaları anladıktan sonra veda etmek için başını salladı ve bir süreliğine üyelerle takılmak için kulübün üst katına çıktı.

Onu ilk gören bar tezgahına yaslanıp telefonuna bakan Ten olmuştu. Yeosang'ın geldiğini fark etmesiyle pembe saçlı arkadaşına doğru el salladı. "Selam Viper!" diye selam verirken telefonunu kapatıp cebine koydu.

"Selam Ten. Diğerleri nerede?" diye sordu Yeosang iş arkadaşına Chungha ve Jimin'i kast ederek.

"Birazdan burada olurlar. Aquila da daha sonra katılacak," diye cevapladı Ten, bar taburesine otururken cebinden çıkardığı hançerle oynamaya başlamıştı.

"Sana kim söyledi?"

"Mist'ten RM. Ve patron," diye açıkladı Ten.

Yeosang, Ten'in yanına otururken başını sallayarak onayladı ve ardından Chungha ve Jimin ellerindeki silahlarıyla mekana geldiler.

"Silahın, Viper," dedi Chungha elindeki silahı Yeosang'a uzatarak. Yeosang silahını aldığında teşekkür etti.

"Hala biraz erken olduğuna göre ya biraz dinlenelim ya da kulüpte bana yardım edin," diye öneride bulundu Jimin.

"Aslında benim bir süreliğine yurda gitmem gerek," dedi Yeosang oturduğu bar taburesinden kalkarak.

"Tamam. Seni burada bekliyor olacağız. Geç kalma," dedi Jimin.

"Peki. Görüşürüz," dedi Yeosang elini sallayarak ve ardından kulübün çıkışına doğru ilerledi.

Seonghwa'yla görüşüp ona eve geç geleceğini söylemesi gerekiyordu. Ve tabii ki tekrar bir önceki gece yaşadıkları yüzünden dışarı çıkmamasını söyleyecekti.

Yeosang hızlı adımlarla kulüpten çıkarken ondan biraz kısa boylu birisiyle çarpıştı. İkili birbirinden uzaklaştı ve Yeosang çarptığı kişiye baktığında bir kız olduğunu fark etti.

"Özür dilerim," diyerek özür diledi kız.

Yeosang başını sallarken kızı daha fazla inceledi.

"Aquila olmalısın sen," dedi Yeosang sorarcasına her ne kadar cevabından emin olsa da.

Aquila başıyla onaylayıp gülümsedi ve el sıkışmak için bir elini uzattı. "Evet, benim. Tanıştığıma memnun oldum Viper."

"Sonunda seninle tanıştığıma ben de memnun oldum," dedi Yeosang elini sıkarak ve ardından Aquila çekingen bir tavırla başını sallayıp dudağını ısırdı.

"Şey, gitme vakti mi geldi? Geç kaldığım için özür dilerim. Ayrıca sana çarptığım için de... yürürken önüme bakmıyordum," dedi Dahyun saygıyla eğilerek. Bu sefer Yeosang kıkırdayıp eğilmesine gerek olmadığını söyledi.

Dahyun başını kaldırıp Yeosang'a gülümsedi. "Peki..."

"İçerdeler. Benim bir yere kadar gitmem gerek," dedi Yeosang ve ardından arabasına doğru ilerledi.

Tekrar arkasına baktığında Dahyun'un kulübe girdiğini gördü.

Ardından önüne dönüp kendi kendisine mırıldandı. "Aquila... Sevimli kızmış."

Yüzüne yerleşen gülümsemeyle arabasını çalıştırdı.

•~x~•

Chittaphon Leechaiyapornkul22 yaşında'Ten'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chittaphon Leechaiyapornkul
22 yaşında
'Ten'

•Şen şakrak bir çocuk
•Tanıştığı herkese karşı çok yumuşak kalpli ama çoğunlukla tam bir baş belası
•Tuzak kurma ya da düşmanlarının dikkatini dağıtma konusunda kendisine oldukça güvenen biri

RED | Seongjoong (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin