Jeongin yalnız yaşadığı evinde son zamanlarda huzursuz hissettiği için arkadaşı Felix'in evine yatıya kalmaya gider.
fiveshot/minific by @yangwyb
28.11.2023
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeongin aldığı atıştırmalıkları masaya dizer dizmez televizyon kumandasına uzandı ve uzun zamandır izlemek istediği fakat bir türlü denk gelmeyen o filmi başlattı.
Felix'in garip davranışının üzerinden iki saat kadar geçmişti geçmesine ama hâlâ merakından duramıyordu. Arkadaşının iyi olmadığı belliydi, ama sürekli mesaj atıp rahatsız etmek de istemiyordu. Eğer yarınki derslerine gelirse o zaman aklındaki soruları giderebilirdi. Şimdilik ise tek yapmak istediği uzun zaman sonra eski sessizliğine kavuşan evinin tadını çıkararak filmini seyretmekti.
"Gerizekalı, karanlığa arkanı dönmesene!"
"Bu gerilim filmlerinde karakterler neden hep aptal oluyor ya"
"Bak, al işte, götürdü kızı"
Kendini o kadar kaptırmıştı ki izlediği şeye, şort giydiği için çıplak kalan dizleri şimdiden vurmaktan kıpkırmızı olmuştu. Atıştırmalıkları tükenmiş olmasaydı zavallı bacağı büyük ihtimalle yara olacaktı. Ancak yiyecek olmadan bir şeyler seyretmek onun anlayışına tersti.
Bu nedenle filmi durdurarak boşalan kaseyi kaptığı gibi ayaklandı ve mutfağa doğru ilerledi. Cipsleri kaseye doldurururken dudakları arasından nahif bir melodi dökülüyordu. Gencin o akşamki keyfine diyecek yoktu.
Kaseyi ve birkaç şeyi daha kolları arasına sıkıştırıp minik konserine devam ettiği sırada henüz gireli birkaç dakikayı geçmediği mutfağı terk etmek üzere yeniden hareketlendi.
Ancak işittiği tıkırtı vücudunu kaskatı etti.
Bir süre ayakta öylece bekleyerek duyduğundan emin olmak istedi. Ne kadar beklese de sesin bir tekrarı olmamıştı. Kendi kafasında kurduğunu düşündü.
Salona döndüğünde her ne kadar aynı ayrılmadan önceki gibi yayılmış olsa da, göründüğü kadar rahat değildi kesinlikle. Temkinliydi. En ufak bir hareketlilikte ayaklanmak için cips kasesini kucağına almamış, masanın üzerine koymuştu. Zaten çoktan kaçmıştı bile iştahı.
O an aklına eve başka bir farenin girmiş olabileceği ihtimali geldi. Belki de boşuna panik yapmıştı o kadar?
Telefonunu kaptığı gibi eski kilere doğru adımlamaya başladı. Hatta yanına hazırlıklı olarak eldiven ve küçük bir kutu daha almıştı bile. Kapıyı açtı ve biraz geri çekildi. Görünürde bir şey yoktu.
İçeri girip etrafı yokladı. İçerisi fazlasıyla doluydu ve eğer bir fare varsa saklanacak çok yeri var demekti. Onu böyle aramak mantıksızdı. Ders çıkışı markete uğrayarak bir çeşit fare kapanı alması şu an onun için daha iyi olurdu. Fare biraz daha beklese de olurdu.
Genç düşünceleri eşliğinde kileri terk etmek için bir adım attı. Hafif aralık kalan kapıyı açtığı sırada arka odalardan birinden gelen takırtı sesi ile donakaldı. Bu sefer seslerin bir fareye ait olmadığından emindi. Çünkü gelen adım sesleri, bir farenin çıkaramayacağı kadar yüksekti.
Zaten beyaz olan teni hissettiği korkuyla biraz daha soldu. Hiç düşünmeden karşısındaki arka kapıya koşarak kendini dışarı attı ve aynı hızda bahçeyi de terk etti. Artık hiçbir şeyin önemi yoktu. Ne açık bıraktığı televizyonu, ne de ortada kalan bir sürü atıştırmalık umrundaydı gencin. Yalnızca o evden uzaklaşmak istiyordu.
Olabildiğince işlek bir caddeye kendini attığında bir süre solunmak istedi. Önce ellerinin titrediğini fark etti, ardından tüm vücudunun. İlk defa böyle bir şeyle karşı karşıyaydı. Ne yapacağını bilemedi.
Elleri kendinden bağımsız olarak telefonunu açtı, rehbere girdi ve Felix'in numarasını tuşladı. Birkaç saniye içinde telefon çalmaya başlayınca hemen kulağına tuttu. Felix çok geçmeden telefonu açmıştı.
Ne olduğunu sordu telefonun diğer ucumdaki arkadaşı. Jeongin zar zor çıkarabildiği sesiyle "Müsait misin" diyebildi. Felix onu onayladı.
"O halde sana gelmemde bir sakınca var mı, daha doğrusu bu gece sende kalabilir miyim?"
"Elbette kalabilirsin ama bu sesinin hali ne? Bir sorun mu var?"
"Şimdi boş ver, yakında orada olacağım"
Arkadaşı kuşkulansa da uzatmak istemedi. "Tamam bekliyorum"
Telefon kapandıktan sonra Jeongin bir süre nasıl gideceği ile alakalı düşünse de sonradan telefon kılıfının içindeki otobüs kartı aklına geldi. Yanına hiç para almamıştı, kartında para olmasını ummaktan başka çaresi yoktu.