Kizlar slm hayatimin en boktan haftasini gecirip geldim.Enerjik kadina bravo.Kotu haber ustune kotu haber aldim ama bu fic yazmama engel degil🙉
Bolume gecebiliriz tskkrlr
.
.
.
.
."Ya bak görüyosun değil mi ne güzel oynuyorum"
"Yakında alırım seni de takıma"
"Ben sana bakmaktan oyun oynayamam ki"
"Ya inanır mısın bunu sana anlatıyorum ama her maçta tribünde çok dikkat çekiyorsun nedense"
"Olabilir öyle.Su içip geleceğim bekle"
Suyumu almak için çantaların olduğu koltuklara giderken karşımda gördüğüm kişi adeta tüm vücudumun titremesine sebep oldu.
Tüm hayatımı alt üst etmesine rağmen yine karşımdaydı.Sahiden nasıl karşıma çıkmaya yüz bulabilmişti.
"Jimin!Nasılsın görüşmeyeli?"
Onca şeye rağmen bu muydu ilk sözler.Tek kelimeyle hayatımda gördüğüm en büyük aptaldı.
"İyisin sanırım.Konuşalım istiyorum,köşede ki kafeye gidelim mi?"
Hala anlamsız bakıyordum ona.Ne analtıyordu ki?
"Jimin,canım yapma böyle.Hiç oturup konuşmadık.Gel sana her şeyi anlatayım da bitsin artık bu küslük"
Elleriyle bileğimdem çekiştiriyordu beni.O sırada aramıza Yoongi girdi,ellerimizi ayırdı.
"Hangi yüzle geldin sen buraya?"
"Çekil şurdan Yoongi bir de seninle uğraşamam"
"Yoon-ah çık git hadi"
"Sana çekil dedim!Onunla konuşacağım!"
"Konuşamazsın."
"Sana mı soracağım.Neyi olarak konuşuyorsun ki?Avukatı mısın sen?"
"Neyse ne seni ilgilendirmez.Çık git burdan,bir daha da ne Jimin'in ne benim karşıma çıkma."
"Yoongi sıkıldım hadi çık şur-"
Cümlesi bitmeden Yoongi yumruğu yüzüne geçirmişti bile.Biraz sızlanıp ayağa kalktı ve afallayarak bir yumruk salladı.Yoongi ise zorlanmadan yumruğumu durdurmuştu.
"Yeter hadi Yoon-ah"
"Ah cidden!Onu elimden alamayacaksın Yoongi"
"Ben hiç bir zaman senin elinde olmadım ki
Yoon-ah"Yoon-ah arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla çıkmıştı sahadan.Ben ise Yoongi'ye gözlerimi değdirmeden koşarak lavobaya koştum.Bir kabine girdim ve kapıyı kilitledim.Sadece yalnız başıma ağlamak istiyordum,durmadan ağlamak.
Benim ardımdan kapı hızlıca açıldı.Yoongi'nin geldiğini anlamıştım.Tek tek kabinleri kontrol etti ve benim olduğum kabinin önüne geldi.
"Jimin?Bebeğim burada mısın?"
Ses vermedim gitmesi için.
"Hadi aç kapıyı Jimin,lütfen"
"Yoongi git."
"Gitmeyeceğimi biliyorsun."
"Gitmek zorundasın.Anahtarlar çantamda.Sonra geleceğim"
"Yapmayacağımı biliyorsun değil mi?"
Biliyordum gitmeyecekti ama gerçekten yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.Sadece bunu istiyordum.
Kapıya bir şey yaslanmıştı ve bu Yoongi'ydi.
Min'lerin arasında ki fark buydu işte.Biri elindekini bırakır diğeriyse elindeki için savaşır ve ben doğru Min'i seçmiştim.
Onun burda beklemesini istemiyordum.Evet yalnız kalmalıydım ama bu seferlik onum göğsünde bana yuva olan kokusunda sakinleşebilirdim.
Göz yaşlarımı sildim ve kapının kilidini açmaya çalıştım ama açılmamıştı.
"Siktir"
"Jimin?"
"Yoongi kapı açılmıyor"
Ben bunu söyledikten sonra hızlıca ayağ kalktığının seslerini duydum.
"Geride dur!"
Ve anında kapıya vurmaya başladı.Bir kaç kere vurdu ama işe yaramadı.
"Tamam bak orada ki çöp kovasının üstüne çık ve yukarıda ki boşluktan aşağı atla.Seni tutacağım,her zaman ki gibi."
Sözlerinin üzerine kenarda duran çöp kovasını kapının önüne çekip üstüne çıktım.Kırılacak gibiydi ama son anda yukarıya çıkmıştım.Zorda olsa çıkmıştım kabinden ve Yoongi beni söylediği gibi tutmuştu.
"İyi misin?"
Olumlu anlanmda başımı salladım.Beni indirdi ve sıkıca sarıldı.Soluklarını boynumda hissediyordum. Düzensiz nefesi yavaşça düzene giriyordu.Sanki mümkünmüş gibi daha da sıkı sarıldı.
"Lütfen beni hiç bırakma.Ne olursa olsun güzel gözlerin,mis kolan saçların ve parmaklarımım arasında ki o minik ellerin hep benim yuvam,güvenli yerim olarak kalsın."
"Hep burada olacağım Min.Hiç gitmeyeceğim,söz."
.
.
.
.
.
.
.⋆ ⋆ ⋆
En büyük yaran hep ilk vazgeçişindir
⋆ ⋆ ⋆