Sabah Fırat Ağadan önce kalkmıştı genç kız. Aşağı inip kahvaltı için hazırlık yapmaya başlamıştı. Evdeki yardımcılardan bile erken uyanmıştı. Çay demleyip hazırlık yapmaya başladı. Börek yapacaktı. Hızlıca bir hamur yoğurdu. Haşlanmış patatesleri rendeleyip böreğin içini hazırladı. Böreğin hamurun açıp içlerini doldurduktan sonra dolayıp tepsiye yerleştirdi. Fırına attı. Börek fırında pişerken Selma abla uyanmıştı.
-Günaydın kızım, hayırdır erkencisin?
-Uyanmıştım, geldim ben de yardım etmeye.
-Sen bana yardım etmiyorsun da ben sana yardım ediyorum sanki. Bir de börek mi yaptın sen?
Gülümsedi genç kız. Kalan işleri de hallettiler.
************
Adam çalan alarmıyla uyanmıştı. Odada kimse yoktu. İyi dedi kendi kendine, sabah uyanınca onun yüzünü görmedim. Banyoya girip elini yüzünü yıkadı. Giyinip aşağıya indi. Kahvaltı masası hazırdı. Masaya oturacakken dayesiyle babası da gelmişti.-Günaydın
Dedi dayesi
Kafasını salladı Fırat ağa. Zelal de gelmişti.
-Günaydın.
Dedi Zelal. Masaya oturdu. Sonra Selma abla Narin'in yaptığı börekleri getirdi.
-Oo börek mi var Selma abla. Bir de patatesli de de mutluluktan öleyim.
Dedi Zelal. Patatesli böreği çok severdi.
-Evet patatesli. Narin yapmış.
Dedi Selma abla.
-Oooh
Tam sabahı iyi geçecek derken duyduğu isimle adamın tüm iştahı kaçmıştı.
-Benim işlerim var. Erken çıkmam gerek
Dedi Fırat. Kahvaltısını bile yapmadan çıktı evden.
Oğlu da sofradan kalkınca
-Bugün gelin tebriğine gelirler ağam. Haberin olsun. Zelal biz de kahvaltıdan sonra hazırlığa başlayalım.
Dedi xanımağa, Bedirxan ağaya.
Kahvaltıdan sonra hazırlıklar yapıldı. Narin kayınvalidesinin isteğiyle altınlarını takıp gelenleri ağırladı. Beğenilmişti yeni gelin. Terbiyesiyle, oturuşu kalkışıyla. Ama yorulmuştu da. Kalabalıklardı gelenler. Hepsine sürekli çay koymak yormuştu genç kızı. Misafirler gidince xanımağa Narin'e
-Kızım git dinlen sen. Yemeği Selmalar hallederler. Sen yeterince yoruldun.
İtiraz etmedi genç kız. Erken kalktığı için de uykusu vardı gerçekten. Başıyla onaylayıp odaya çıktı. Koltuğa kıvrılıp uyumuştu hemen. Öyle yorgundu ki evin adamlarının geldiğini duymamıştı.
Kapıyı açınca koltukta kıvrılan kızı gördü Fırat ağa. Bu evde hizmet etmesi gerekirken kızın uyuyor olması onu sinirlendirmişti. Sertçe kapıyı çarpıp kapattı. Kızın uyanmasını istemişti. Çarpılan kapı sesiyle uyanmıştı genç kız. Bir iki saniye ne olduğunu anlamaya çalışmış, karşısında ağayı görünce panik yapıp hemen kalkmıştı. Kapının yanından kızı izleyen ağa, kızın kendisine doğru geldiğini görünce beklemişti. Gözüme gözükme diyen ağayla aynı odada kalmak istemediği için hemen kapıya doğru ilerledi genç kız. Ağanın kapının yanında olmasını bile umursamadı. Sadece buradan çıkmak istiyordu. Kafasını yerden kaldırmadan kapıya ulaştı. Kapının kulpunu aşağı indirip bir an önce dışarı attı kendisini. Kız yanından geçerken kızın kokusunu duydu genç ağa. Güzel bi kokusu vardı. Kendine gelip üzerini değiştirdi. Akşam yemeği yenilince çaylar da içildi. Herkes odasına çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT-(BERDEL)
Teen FictionNe siyah kadar karanlık Ne beyaz kadar masum Ne gri kadar bulanık Ne kırmızı kadar canlı Bizim Rengimiz LACİVERT... Abisinin ağa kızını kaçırması sonucu Mardin'in ağasıyla evlenmesi gereken genç kız Narin... Sevdiği kızla evlenmek yerine, kardeşini...