TSA-Kurabiyeci

366 57 32
                                    

Başımdaki sarı örgülü peruğu çıkardım ve saçlarımı düzelttim.Gelirken giydiğim salopetimi giydim.Ayağımada su yeşili converselerimi geçirdim.Kostümleri yerine bıraktıktan sonra siyah sırt çantamı tek omzuma alıp dışarı çıktım.

Çağlar'ın girdiği odanın kapısı hala kapalıydı.Demek ki daha çıkmamıştı.Onu beklemelimiydim yoksa ablamların yanına mı gitmeliydim ? Çağlar' ın çıkmış olma ihtimali olabileceği için ablamların yanına gitmeye karar verdim.Uzun ve dar koridoru geçtikten sonra otomatik kapıdan dışarı çıktım.Gözüm ablamları ararken ismimin söylenmesiyle arkamı döndüm.Çağlar koşa koşa yanıma geliyordu.Sonunda bana yetiştiğinde kolunu omzuma attı.Ben dik dik koluna bakınca yüzündeki gülümseme solup kolunu hızla aşağı indirdi.Ama hiç bozuntuya vermeden yeniden gülümsemesini suratına yerleştirdi.

"Gösteri cidden süperdi."

"Bence de çok güzel oldu,bir ara sözümü unuttum gibi oldu.Biraz beklemiş olabilirim fark edildi mi?"

"Yoo ben anlamadım.Gayette iyidin."

"Oh be.O değil de herkes ayakta alkışladı."

"Aynen,ben diyorum ki bunu kutlayalım."

"Peki Samuel güneş doğana kadar vaktimiz var."

"Ooo iyiydi bu"

Biz konuşarak ilerlerken çoktan ablamların yanına varmıştık.Ömer abi de ablamın yanındaydı.Nisan ve Eylül ellerinde telefonla asosyal bağyan tiplerinde takılıyorlardı.Ömer abi bizi görünce ayaklandı.

"Ooo gençler performansınıza hayran kaldık."

"Teşekkürler Ömer abi , hayırlı olsun bu arada."

"Teşekkürler fıstık, darısı senin başına."dedi burnumu sıkarak.

Ömer abi darısı senin başına deyince aklıma onları Çağlar'la tanıştırmadığım geldi.Ama neden darısı senin başına deyince Çağlar aklıma geldi bilmiyorum.

"Aa ben sizi Çağlar'la tanıştırmadım."

Çağlar'a dönerek "Çağlar,Ömer abi "

Ömer abiye dönerek "Ömer abi,Çağlar."

Tuğçe 'beni burada unuttunuz' der gibi yalandan öksürdüğünde onunla tanıştırmadığımı fark ettim.

"Tuğçe, Çağlar;Çağlar,Tuğçe."el hareketleriyle birbirlerini tanıştırdım. 

 "Kutluyor muyuz bu güzel gösteriyi ?" dedi Ömer abi.

"Biz de gelmeden önce bu konuyu konuşuyorduk. İsterseniz ben bir yer ayarlayayım Beste'ye mesaj atarım."

Herkes onaylarcasına başını salladığında Çağlar telefonun çıkarıp numaramı yazmam için bana uzattı. Numaramı kaydettikten sonra adımı girmesi için telefonu geri verdim.Aslında beni nasıl kaydedeceğini çok merak ediyordum.

Çağlar bize veda ettikten sonra yanımızdan ayrıldı.Bizimkilere bakınca ablamın bana bakıp güldüğünü gördüm.Ona 'ne var?' bakışı attım.Oda gözleriyle Çağlar'ı gösterdi.Bende gözlerimi devirdikten sonra elimde olmadan gülümsedim.

Ömer abi eliyle arabayı işaret ederek "Hadi gençler atlayın arabaya"dedi.

Ablam öne biz arkaya oturunca Eylül "Uçur bizi spaydiii!" diye bağırdı.Evin önüne geldiğimizde Ömer abi ablama sıcacık bir gülümseme gönderince bir şey konuşacaklarını anlayıp arabadan indik.Son hızla anahtarı çantamdan çıkarıp kapıyı açtım.Evin ön tarafına bakan odaya geçtim.Konuşmaları dinlemek için camı araladım.Ee benden kaçmaz bu işler.Ama bir sorun vardı.Ses buraya gelmiyordu.Şansıma küsüp izlemeye başladım.Dudak okumayı da bilmediğim için anlamadım.Ama izlemekten zarar gelmezdi.Ablam hızlı hızlı bir şeyler söylerken Ömer abi de kafasını 'tamam' der gibi sallıyordu.Sonunda ablamın konuşması bittiğinde Ömer abi de kısa bir şey söyledi ve yanağından makas alıp arabaya bindi. Ablam eve girerken Ömer abide gazı kökledi.Ablam kapıyı çalınca uçar adım kapıya koştum.Ablam gülümsemesini bastırırcasına bastıramadan kahkaha attı.Dik dik bakınca "yok bir şey" deyip mutfağa geçti. Şarkı söyleyip tost yapmaya başlayınca ben de ona eşlik ettim.

Taze Solmuş AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin