Çok sıkılmıştım artık. Yeniden geldiğim bu şehirde beni neyin beklediğini bilmiyordum. İçimde bir his vardı midemi bulandıran açıklayamadığım bir türden. Hiç heycanlı ve ya hevesli değildim daha gelmeden nefret etmiştim buradan. Bir kaç yıl önce burada 2 yıl kadar yaşamıştım. Burası cehennemdi.
Ben uzay 23 yaşında bulunduğu şehri bırakıp hiç istemediği bu şehire gelmek zorunda kaldım. Kendim yaşıyordum ve rahattım ailemin isteği aslında emri üzerine zorla gelmiştim. Bir an önce geri dönmek vardı kafamda başka bir şey değil.
Otobüsün garaja yaklaşması ile sessizce oflayıp kulaklığımı çıkarttım eş zamanlı olarak telefon çaldı arayan babamdan başkası olamazdı zaten. Telefonu açmadan onu görmüştüm bile kenarda benim inmemi bekliyordu.
Arabadan ayağımı uzatırken ona el saladım hiç bir zaman sevmeyeceğim şehire merhaba deme vakti gelmişti.
"Merhaba"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yazık
Non-FictionYaşadıklarımız için diyebileceğim tek bir şey vardı, Yazık. Ne sen anlardın dediklerimi Ne de bende anlatacak güç vardı Yazık oldu Ona hiç olunamayacağı notlar yazdım hiç birini okuyamadın. bu hikaye nasıl biteceğini hiç bir zaman öğrenemeyeceğim...