İnescapable

Prens olmuşsun ama adam olamamışsın

6 yıl sonra

Delta prens jungkooktan

Ayrılık çok zordur özellikle severken ayrılırken.
Hayatınızın merkezine aldığınız birini terk etmek çok zordur.Bütün kaçışlarınızdan yanına gittiğinizin yanında nefes alabildiğimiz birini terk etmek çok zordur.

Ondan benim yani bizim için kendisi feda etmesi engellemek için bizi feda etmiştim.

Özledin mi pişman mısın diye sorarsanız köpek gibi pişmandım.Kokusu burnumda tütüyordu.koskoca 6 yıl geçmişti.Yokluğu ölümden beterdi.O kadar yıpratmış ve taşlaştırmıştı ki yokluğu bitirmişti beni.

Yanımda bir çok insan vardı.O yoktu.Burda biryerden çıksa gelse boğazıma yapışsa bana nefretini kussa ama yanımda olsa bana yeterdi.

Beni affetmesin tamam ama başkasınıda sevmesin ben dayanamam ki sevdiğim adamın başka birinin yanında başkasının kollarında ona gülümsemesine onun yanında bıcır bıcır konuşmasına .

Beni düşüncelerden ayıran şey tanıdık gelen bir kokunun göğsüme çarpmasıydı.Göğsüme çarpan şeyin Taehyung olmasımıydı beni şaşırtan yoksa üzerindeki cariye kıyafetimiydi onu fark edememiştim.Taehyung kendine geldiği gibi geri gidip şok olmuş gözlerle bana bakmaya başladı.Lakin beklemediğim şey aniden gelen bir öpücüktü.

Şuan rüya mı görüyorum yoksa gerçekçiydi ayırt edemiyordum.Ancak dudaklarıma yapışan bir Taehyung varken rüyada ve gerçekte olduğu fark etmezdi karşılık vermem için.Alt dudağını kavramamla geri geçilip ağzımın ortasına çakılan bir yumruk yemem kaçınılmaz oldu.

6 yıl sonra karşılaştığımızda söylediği ilk cümle şu olmuştu. "Prens olmuşsun ama adam olamamışsın"demesiyle küçük bir kahkaha attım.Lakin kahkahamı yarıda kesen şey gediğin yumruktan dolayı patlamış dudağımın acısıydı.

Taehyung'u arkamızdaki köprünün tahtası üzerine yaslayıp burnumu burnuma sürdüm "Taehyung,burdasın yanımdasın kollarımın arasındasın"dedim "seni sesiyorum"dememle beni serçe itti. "Sana inanmıyorum bana yalan söyledin ya bu söylediklerinde yalansa"demesiyle kaşlarımı çatıp ona döndüm

"Ben ne zaman sana yalan söyledim?"dememle beni taklit ederek kaşlarını çatıp bana döndü "deltaymılsın,hani sen alfaydın yalan söyledin işte kandırdın beni"Demesiyle "Ben sana hiçbir zaman alfayım demedim sen sadece beni alfa sandın."dememle sinirle geri çıktı

"Aynı şey"demesiyle ona dönüp "İki aynı şey değil biri susmak diğeri yalan söylemek ayrıca sende bir vitaymışsın bana bundan hiç bahsetmedin"dememle "ikisi aynı şey değil benim geçici sebeplerim vardı.Ayrıca bunları konuşmak için geç kaldık beni oyalıyorsun delta işim var"diyip sol tarafımdan geçmeye çalışmasıyla kolundan tutup kendime çektim

"Sen saraydan burada yaşayan insanlardan ve be-"dedim yutkundum ve devam ettim "benden nefret etmiyormuydun"diye sözünü tamamlamamla kolunu çekip "Ben hiçbir zaman senden nefret ettiğimi söylemedim ayrıca dediğim gibi bunları konuşmak için geç oldu bundan sonra sen yoluna ben yoluma"dedi çekti gitti.

Burdaydı,bu saraydaydı,az önce kollarımın arasındaydı.Öpmüştü beni ne kadar sen yoluna ben yoluma desede öpmüştü beni.Benden vazgeçmemişti.Vazgeçseydi öpmezdi ki.

6 saat sonra

Taehyung'tan

Çağırıldığım için yanımdaki hizmetliyle beraber prens'in odasına doğru yürüyorduk.