En son anneme " Anne nolur beni koreye gönderme ben korede yapamam kiöse türkçe bilmiyo ben korece bilmiyorum ben orda nasıl yaşarım benim burda okulum var adkadaşlarım var " gökçe kendini kandırmayı kes arkasaşın yok ama bunun annemin bilmesine gerek yoktu . Annem o zmanlar bana" kızım gitmek zorundasın bak babanla boşanmayı düşünüyorum boşandıktan sonra seni geri alıcam meraketme. Zaten Soo ah da sana yarıdmcı olacak. Bu boşanma işleri senin derslerini erkiler diye çok korkuyorum " hah sanki annmede derslerimi çok önemser ya bu bahaneye de kesin inandım. Şimdi düşünüyorum da keşke o zman mırın kırın etmeden kabul etseydim . Neyse hikayeyi başa alalım biz bence. Annem ile babam boşanıyodu . Aslında annem babama çok bile katlanmıştı. Babam sürekli annem ve beni döverdi . Sövdüğü günler derdimki ' annem hala bu adama nasıl katlanıyor 'diye düşünüyordum . Aslında bir bakıma mutlu olmuştum bu heö annem için iyi olacaktı . Ama tek bir sorun vardı ben koreye neden gidiyorum? Annemin bu soruma karşı cevabı ise" kızım drrslerini etkiler " sanki annemde çok önemsermiş gibi davranıyor şaşırtıcı. Tamam annemden nefret etmiyorum sadece ona karşı kızgın ve kırgınım baya kızgınsın gökçe resmen kadını boğacaksın tabi babanla ile birlikte sen gene çok konuşmaya başladın iç ses dedim . Annem beni teyzemelrin yanına koreye göndermeye çalışıyordu . Teyzem bir kore lı ile evlenince yarı koreli yarı türk bir kuzdnim oldu. Kuzenimle aynı yaştaydık buda tabi bizim için bir avantajdı çünkü çoğu sırlarımızı söyleridik . Tabi kuzenimin babası koreli olunca korede yaşamaya başladışar soo ah yani kuzenim 4 dil biliyordu . Korece, türkçe, ingilzce bide almaca biliyordu. Peki ben tabiki sadece türkçe . Ve birazda ıngilizce neyin kafasını yaşıyorsun seningilzceden 54 aldın yağ o nasıl bir ingilzce tamam biraz ingilzcem kötü olabilrdi biraz? Tamam biraz fazla olabilir ama . Neyse şuan konumuz benim koreye gitmemdi . İlk annem söylediğinde çok korkmuştum orda ne yapacağımı bilmiyorusm .
*iki gün sonra*
Annem gene bağırıyordu " Gökçeee kızımm şu şortunu koyyimmi bak valiz hazırlıyorum iki saat sonra havalalanına gitcrz biz hala valiz hazırlıyoruz" dedi keşke annemi vazgericek bir şey olsaydı " anne sen hazırlıyosun işte bide saat daha altı iki saat sonra havaalınan gitceksek niye 10 'daki uçağa 8 de gidiyoruz " dedim annem " kızım sen anlamsızın . Pasaportunu aldınmı?" Diye sordu bende evet anlamında başımı salladım . Annem valizin kapağı nı kapatrıktan sonra taksi geldi ve arabaya bindik. Babam sadece evde " kendine iyi bak" dedi . İşte insana bu koyuyordu be . Kızı kilometrecelerce başka bir ülkeye gidiyo babam hala " kendine iyi bak " diyo . Boşver gökçe bak annen burda seni havalaanına götürüyor iç sesim gene konuşamaya başldı iç sesime annem burdada ns oluyor ne fark ediyor dedim . Havaalına gitmiştim. Pasaport kontolü için sanki belediye ekemği sırasına benzer uzunlukta sıraya girdim annem " kızım ben hiç sıraya girmiyim seni çok seviyorum çok çok öpüyorum varınca ara beni her gün konuşalım. Babanla boşandıktan sonra seni geri alıcam " dedi bende " bende seni seviyorum anne" diyip kulağama kulaklığımı taktım . Ailmeden uzak bir yere gitmek üzüyordu beni ağlamak istiyorum. Sırf okudla zorbalığa uğradığım içim ağlamk istiyodum . Ama ben ağlıyamuyodum . Sadece ilk iki yaşımda bebekken ağlamılım sonra bir daha hiç ağlyamadım annem bir çok şey denedi. Soğan doğramak gibi bir çok şey denendi ama olmuyodu . Ağlamadığım için göz pınarlarım kupkuru olurdu. Ağlamak aslında vücut içinçok önemlidir. Ben bu özelliğimi babaannemden aldım oda hiç ağlayamzdı . Sonunda pasaport kontrolünden geçtikten sonrabavulumu aldılar bende uçağa bindim neyseki cam kenarı idi .
Ve 9 saat 55 dk lık yolcuğum başlamıştı...
BEN YENİ GELDİMMM EĞER İÇ SES KONUŞMALARI BEĞENDİYSENİZ DAHA FAZLA EKLERİM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKÇE
ChickLitgökçe annesinin zoru ile koreye gider koreye ilk gittiğinde oraya ayak uydurmaya çalışır ama bir türlü uyum sağlıyamaz koreden nefret etmeye başlayan gökçe korenin hayatındaki dönüm noktası olacağını daha anlayamamıştı