Jisung herzamanki gibi evde yalnız başına otururken sıkılmıştı.Sabah erken uyandığı için çok da fazla olmayan işlerini çoktan halletmiş birsürü boş zamanı kalmıştı.Boş zamanını doldurmak adına Felix'i evine çağırmak için onu aramıştı,Felix uzun sürmeden aramayı kabul etmişti.Tatlı sesiyle konuştu."Lixiee bugün müsait misin?"
"Tabii,neden?"
"Bana gelebilirmisin diye sormuştum sıkıldım."
"Gelirimm."
"Yaşasın! En kısa zamanda çık olurmu?"
"Şimdi hazırlanıp çıkarım."
"Tamamm bekliyorum."
Aramayı sonlandırıp heyecanla biricik arkadaşı Felix'i beklemeye başlamıştı Jisung.Felix'in evi Jisung'un evine yakın olduğu için kısa sürede gelmiş,zili çalmıştı.Jisung zilin sesini duyduğu anda yüzünü gülümseme sarmıştı,koşarak kapıya yönelmiş kapıyı açmıştı.Kapı açıldığında gülen yüzlü,bir kolunda çanta ile Felix'i görünce neşelenmişti.
"Hoşgeldin!"
"Hoşbuldumm"
Jisung Felix içeri geçebilmesi için kapıyı daha çok araladı.Felix ayakkabılarını çıkarıp içeri geçtiğinde çantasını kolundan indirmiş geçici olarak elinde tutmuştu.Jisung odasına giderken Felix'i çağırma gereksinimi duymamış,Felix de Jisung'un peşinden gitmişti.Odaya geçtiklerinde Felix çantasını yatağın üzerine koymuş etrafa bakınmıştı.Geldiğinden beri evde başka birini göremediğinden Minho'nun evde olmadığı düşündü.Emin olmak için Jisung'a sordu.
"Minho evde yokmu?"
Jisung utanarak cevap verdi.
"Hayır,biliyosun sürekli içmeye gidiyor."
"Ah..Doğru."
Felix ortamın daha fazla tadını kaçırmamak adına konuyu dağıtmıştı.Siyah çantasına yöneldi.
"Abur cubur getirdim!"
"Gerçekten mi?"
Jisung meraklı birşekilde hızlı adımlarla Felix'in yanına yaklaşmıştı.Felix açtığı çantayı kaldırıp ters çevirmiş,içindeki tonla abur cuburun yatakla buluşmasına sebebiyet vermişti.Jisung çantadan bukadar abur cuburun çıkmasına hayret etti.
"Hemde en sevdiklerini."
Jisung bir süre abur cuburlara bakmış karşılık olarak Felix'e sıkıca sarılmıştı.
"Çok teşekkürler!"
Ikiside gülümseyerek birbirlerine sarıldılar.
"Rica ederim Jisungie."
Bir süre öylece kalmış sonrada ayrılmışlardı.Yatağa oturup belkide saatlerce konuşup gülüşmüşlerdi.
Jisung'un gülümseyen yüzünü düşüren şey dış kapıdan gelen açılma sesiydi.Felix de bunu fark etmiş ve hemen ayağa kalkarak telaşlı bir şekilde yataktaki abuc cubur paketlerini çöpe yığdılar.Felix dört bir yandaki eşyalarını toplamış,yeniden çantaya koyup çantayı kapatmıştı.Jisung tekrardan yatağa oturdu.Odaya yaklaşan adım sesleri Jisung'u daha çok geriyordu.Minho odanın kapısını açtığında Felix'i görmeyi beklememişti.Bütün herkes öylece kalmıştı.Minho konuşmaya başladı.
"Siz odada napıyordunuz?"
Jisung Minho'ya cevap verdi.
"Sadece konuşuyoduk."
"Sadece konuşuyordunuz ha?"
"Evet."
Felix çantasını sırtlayıp kapıya yöneldi.
"Ben en iyisi gideyim.."
Felix çıkıp gidince Minho arkasını dönmeden kapıyı kapattı.
"Yatak neden dağınık ozaman?"
"Yatağa oturduk çünkü,neden olmasını bekliyosun?"
"Yatağa oturunca bu kadar dağılmaz diye düşünüyorum."
"Ne saçmalıyosun?"
"O çocuk çoktandır evimize geliyor sürekli birliktesiniz sana hiç arkadaşça bakmıyor farkında mısın?"
"Ee yani? Sende sürekli dışardasın hiç eve gelmiyosun hiç görüşemiyoruz bende doğal olarak arkadaşımı çağırıyorum hemi sen neden buna karışıyosun?"
"Kıskanıyorum."
"Biz sevgili falan değiliz neyimi kıskanıyosun?"
Minho yutkunup kafasını eğdi.Söylemek istediği tonla şey vardı ama hepsi sadece istek olarak kaldı.
"Konuşsana."
"Konuyu kapatalım."
Jisung kaşlarını çattı.Bir anda saçma bir sebep için kavga çıkartıp aynı şekilde bir anda susması Jisung'un sinirini bozuyordu.
Minho yatağa oturdu ve dalgınlıkla yere bakındı.Jisung yatağın öteki ucundan kafasını çevirip Minho'nun terli sırtına bakındı ardından ayağa kalkıp yavaşça yanına oturmak için yürüdü.Yanına yaklaştıkça içkinin ağır kokusunu daha çok almaya başlamıştı.Gerektiği kadar yaklaşıp yanına oturdu.
Onun yüzünü inceledi ve süzdü.Bir anda Minho'nun bikaç düğmesi açık gömleği,hafif terden ıslak dağınık saçları,uykulu gözleri,damarlı elleri Jisung'a oldukça çekici gelmeye başladı.Etkilenmeye başladığı fark edince düşüncelerini dağıtmak için kalkıp genelde Minho'nun sigara içtiği pencerenin yanına gitti ve karanlık havaya bakındı.Minho sessizce Jisung'un arkasına yaklaşıp beline sarıldı ve alnını omzuna yasladı.Jisung daha anın şokundan çıkamadan Minho hıçkırarak göz yaşı dökmeye başladı.Jisung derin nefes verip kafasını hafif çevirdi.
Ne olduğu sorduğunda cevap alamiyacağını bildiği için susmayı tercih etti.Minho sürekli özellikle sarhoşken ağlıyordu Jisung nedenini öğrenmek için bir çok kez ağız yormuştu ama cevap alamayınca pes etmişti.Minho ağlamaya ara verip başını kaldırdı ve konuştu.
"Uyurken bana sarılır mısın?"
Jisung şaşırdı ama nedenini sormadı,sadece cevapladı.
"Hıhım"
Minho Jisung'un belini sardığı kollarını çekmişti.Jisung istemsizce Minho'nun elini tutmuştu.Birlikte yatağa uzandılar,Minho Jisung'a arkasını dönmüş,Jisung Minho'ya arkadan sarılmıştı.Birlikte derince uyku çekerek geceyi geçirdiler
...
Sonlara dogru asiri smut yapmak istedim ama daha ikinci bolumdeyiz😔
🐿

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Drunk ^Minsung
أدب الهواةMinho ile Jisung yıllardır ev arkadaşıdır. Fakat son zamanlarda Minho sürekli içmeye,eve geç gelmeye bazende hiç gelmemeye başlamıştır. "Sevgilim olur musun Han Jisung..?Aşkımızı sonsuza kadar mühürleyelim..." Arkadassaklar valla acemiyim😭*