Stupid Drunk ^Minsung

-5

Sınavlar+usengeclik+problemler ve daha bi suru sey derken bolum yazmayi unutuyorum ozur dilerim sinavlar bitsin duzenli bolum atcam bu bolumu hem uzun zamandir bolum atmadigim hemde aklima geldigi ve bos zamanim olduğu icin yazdimm

Sabah uyandığında yanında Minho'yu görememesiyle "Heralde aşağıda hala uyuyodur." diye düşündü Jisung.Doğruldu,bir anlığına dün gece aklında belirdi.Gözüne Minho'nun yastığının üzerindeki bir mektup takılmasıyla kaşlarını hafif çattı.Mektuba uzanıp önünü arkasını çevirdi,bir şey bulamayınca açmaya karar verdi.Şüpheyle açtığı mektubun içinden katlı bir kağıdı açıp içinde yazanları büyük bir dikkatle okumaya başladı.

'Selam Hanji'm!
Nerden başlasam bilemiyorum anlatacağım okadar çok şey varki ;< Neyse başlıyorum biryerden...
Bana kızgınsın biliyorum bende kendime kızgınım bir korkak gibi davranıp sorunlarımdan kaçtım ama bu sorunların dahada büyümesine yol açtı bunun için özür dilerim.Yüzümü görmek istemeyeceğini düşündüm bu yüzden burdan biraz uzak bir yere gittim (içmeye değil!) Eğer bana olan öfken hafifler ve yanıma gelmek istersen sana konumu çoktan attim :>
Eski günlerdeki gibi olmaya ne dersin Hanji'm? Söz veriyorum içkiyi bırakacağım yada en azından azaltacağım!Ne alaka bilmiyorum ama lisedeki anılarımız aklıma geliyor sürekli =).O günlerdeki gibi mutlu olmamız için canımı bile veririm.Gerçekten dostluğumuzun bukadar uzun süreceğini sanmıyordum.Kendimi affettirip bu dostluğu bir süre daha devam ettirmek bana düşüyor..Bana göre zaman acımasız Hanji belkide yollarımızı ayırmak zorunda kalıcaz,ama şunu bilki seni gerçekten çok seviyorum sensiz herşeyin daha zor olduğunu fark etmeye başlıyorum.Aklımı kurcalayan bir şeyler daha var ama onu sana dediğim yerde anlatıcamm.Ne zaman hazır hissedersen,ne zaman istersen yanıma gel seni sonsuza kadar bekleyebilirim. ^^

Galaksimdeki en güzel yıldızıma☆'

Kağıdı okumayı bitirince içinde garip bir duygu oluşmuştu Jisung'un.Kağıdı usulca gözünün önünden indirdi.Yaşadıkları güzel anıları aklında tek tek canlanınca gözlerinin dolmasına engel olamadı.Telefonunu eline alıp açtığında bildirimlerinin arasında Minho'nun konum mesajını gördü ve ayağa kalktı.

"Belki ona bir şans verebilirim.."

Kendi kendine konuşmaya başladı.Haritalardan onun attığı konuma bakınca sahil taraflarında olduğunu görmesiyle biraz şaşırdı.Halen konuma bakarken pencereden gelen soğukla titredi.

"Hava soğuk,umarım kısa bir şeyle dışarı çıkmamıştır..Ya çıkmıssa?"

Minho'yu düşünmeden edemiyordu.Hasta olmasını istemiyordu.Kendisi hızlıca giyinip onun kısa giyinmesi olanağına karşı bir ceket almıştı yanına.Hızlıca evden çıkarak konuma göre ilerledi.

...

Sonunda sahile varmıştı Jisung.Etrafta kayalıklarda oturan Minho dışında hiçkimsecikler yoktu.Yavaşça ona doğru yürümeye başladı.Minho Jisung'u fark etti,göz göze geldiklerinde ikiside hafifçe gülümsedi.Jisung adımlarını hızlandırdı,Minho ise ona sarılmak için bir süreliğine oturduğu kayalıklardan indi.İkiside birbirlerine sıkıca ve içten sarıldı.

"Bu kadar erkenden geleceğini düşünmemiştim.." demişti Minho biraz boğuk sesiyle.

"Konu sen isen eğer koşarak gelirim."

"Sen.." dedi Minho.Hafifçe onun kollarından ayrıldı. "Bana kızgın değil misin?"

"Sana kızgın veya küs kalamıyorum Lino.Evet bazen kızdığım anlar oluyor ama sonradan unutuyorum.Muhtemelen seni çabuk özlememdendir.."

"Dün geceyi birazda olsa hatırlıyorum yani dediklerini konuştuklarımızı falan..Bana uzun süre kızgın kalacağını sanmıştım.Söz veriyorum sana bunların hepsini telafi edeceğim Hanji'm.Seni kaybedemem."

İkiside birbirlerine güler yüzle bakıyordu.Jisung Minho'yu ilk defa bu kadar bakımlı gördü.Saçı dağınık değildi,içki kokmuyordu veya terli değildi.Jisung'un onu böyle görmeyeli uzun zaman olmuştu.Işıldayan gözlerine dalmışken Minho konuşmaya başladı.

"Neden bir ceket getirdin?"

"Hava soğuk ve kısa giyindiğini düşünüp giymen için ceket getirdim ve düşündüğün gibide oldu sanırım."

"Havanın soğuk olduğunu bilmiyordum."

Minho Jisung'un onu düşünmesi hoşuna gitmiş gibiydi.Jisung ona ceketini uzatınca usulca aldı ve giymeye başladı.O arada Jisung kayalıklara oturdu ve denizi izlemeye başladı.Minho çaktırmadan ceketi kokladı.Jisung'un kokusu vardı.Tatlı kokusunun ona verdiği huzurla gülümsemesine engel olamadı.Kayalıklarda oturan Jisung'a baktı,izledi,inceledi.Hafif esen rüzgarla uçuşan saçlarını,dolgun yanakları,sincapa benzer gözleri ve tatlılığı ile muhteşemdi Han Jisung.

Hediyelerini çıkarıp kayalıklara gitti ve yanına oturdu.Jisung merakıyla Minho'nun eline baktı.

"O elindekiler ne?"

"Sana birkaç hediye aldım meleğim."

Jisung gülümseyerek ona vereceği hediyeleri merakla bekledi.Minho ilk olarak ona minik tatlı ayıcıklı bir anahtarlık verdi.Jisung anahtarlıkları çok severdi doğal olarak çocuk gibi sevinciyle anahtarlığı bir süre inceledi ve Minho'yu teşekkürlere boğdu.Minho ona ikinci olarak bir kozmos çiçeği ve bir beyaz orkide verdi.Jisung büyük bir gülümsemeyle hediyesini incelerken Minho konuştu.

"Aslında bunların derin bir anlamı var..Ne zaman öğrenirsen artık."

Jisung Minho'nun "derin anlam" derken ne demek istedigini anlamış değildi fakat yinede pek üzerinde durmak istemedi.

"Çiçekler çok güzel çok teşekkür ederim!"

"Sen daha güzelsin."

Minho Jisung'un saçını hafifçe okşamaya başlarken Jisung bu iltifata karşı bakışlarını kaçırdı ve yüzünü elindeki çiçeklerle örttü.Minho onun bu haline karşı kıkırdadı.

Üçüncü olarak ona bir bileklik uzattı.Bileklik siyahtı ve bilekliğe bağlı bir gri yarım kalp vardı.Jisung bilekliği bileğine taktığında Minho ona kendi bilekliğini gösterdi.Onunkisi beyazdı ve yine bilekliğe bağlı bir gri yarım kalp vardı.Minho nazikçe onun bileğini tuttu ve kendi bileğine yaklaştırdı.Kalpler birleşti.Jisung kendi kendine sessizce konuştu fakat Minho bunu duymuş gibiydi

"Vayy..Kalpler birleşti.."

"Kalplerimiz birleşti."

Minho Jisung'a,Jisung Minho'ya baktı.Ikisinin birbirine olan bakışları,gülüşleri arkadaş cinsinden değildi,daha da ötesiydi fakat ikiside bunun farkında değildi.

Gece'nin 2si ve şarjım 2☺(sarj aleti calismiyor imdat)