"Biz iki ayrı zamanların aşığı'yız" dedi yanağımı okşarken "ben bu zaman gelip seni gördüğüm güne sana aşık olduğum güne şükrediyorum güzelim..." Diyerek anlıma bir öpücük bıraktı elini elimden yavaş yavaş çekti ben elini tutmaya çalışırken " biz b...
İyi okumalar✨ _______________________________________
Asya'dan
Sabah'tan beri hazırlık yapıyorduk annemle, bugün günlerden cumaydı ve okula gitmemiştim çünkü gitmemem ve hazırlanmam gerekiyormuş annem öyle söyledi
(Asya'nın giydiği, saçı makyajı)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat 18:14'tü 19:00'de ise eğlence başlıyordu, son hazırlıklarımı halledip annemin yanına gittim "anne hâlâ hazır değilmisin?" Diye sordum odalarında ki boy aynasından kendime son bir kez bakıp anneme döndüm "hazırım kızım hadi aşağı inelim babanı yine ağaç ettik" diyerek o'da aynaya son bir kez baktı ve merdivenden aşağı iniyorduk
Babam kapının hemen girişinde bizi bekliyordu ayak seslerimizi duyup bize dönerken şöyle diyordu "ya güzellerim nerede kaldınız" diyip saatine baktı "geç kalıcaz.." derken gözleri önce annemi buldu parıl parıl parladı gözleri "hayatım..." Dedi kravatını gevşetirken bu hâli çok tatlıydı babamın, ardından gözleri beni buldu "kızım siz benim yüreğimemi indirmeye çalışıyorsunuz" dedi anneme bakıp kıskançlıkla "bak sen birdin iki oldunuz" diyerek gözleri bir anneme bir bana bakarak mekik çekiyordu âdeta biz annemle, babamın bu hâline gülerken kapı çaldı annem kapıyı açmaya giderken babam gelip anlimdan öptü ve geri çekildi "canım kızım şimdi gidip bu üzerini değiştirmen için tamı tamına 20 dakikan var" diyerek yüzümü avuçladı
O sırada annemin sesini duyduk "ya alaz kızı rahat bırak ne 20 dakikası iskender sen değil, onu saatlerce beklesin" dedi annem sahte bir kızgınlıkla
Annemim iskenderin adını anmasıyla babam'la yeni fark etmiştik iskender'i, iskender kravatını gevşetirken bana bakıyordu
Babam'sa benim önüme geçerek sözde İskender'in görmesini engelliyordu, ama çocuğun boyu uzundu yani her halükarda beni görüyordu
"Sorun değil sedef abla ben beklerim değiştirsin gelsin" dedi iskender'de üzerimdeki elbiseyi süzerek
"Ya hayır değiştirmiyorum!" Diyerek kapının gerisindeki pufa gittim ve elimdeki beyaz topukluyu giymek için oturdum elbisenin yırtmacı olduğu için bacağım göz önüne çıkarken bacağımın üzerine bir ceket serilmesi bir oldu bacağımın üzerindeki ceket'se babama aitti topuklu'yu giyip ceketi elime aldım ve babamın omuzlarına bırakıp geçmiş olsun dercesine omzunu sıvazladım ve annemin yanına geçtim
İskender'den
Asya sedef ablanın yanına geçerken alaz abi ise bana bakıyordu hayırdır der gibi "sen niye geldin oğlum" diye sordu
