1. Bölüm

6 0 0
                                    

Kafamı yoğun bakım ünitesinin camına vuruyordum
"1,2,3,4.."
Ardından ise gözlerim doldu ağlıyıcağımı sandım ama yine ağlıyamamıştım.
Uzun olan parmaklarımı camın üzerinde başımla aynı hizzaya getirdim ve
Meleğimin annemin kalp atışlarıyla orantılı olarak yavaşça vurmaya başladım
Koridorda hiç ses yoktu herkes susmuştu sadece parmak uçlarımın camın üzerinde bıraktığı ses . parmağım hala annemin kalp atışlarıyla orantılı gidiyordu
"Tık,tık,tık ne demeliyim anne ha? Uyan mı demeliyim bir klişeyi yaşatıp ? Uyan demesem anne sen hissetsen açsan deniz mavisi gözlerini
Bak anne deniz dedimde aklıma geldi
Deniz varya hani bizim eve gelip sana kahve yapan esmer kız o haberi aldığında bayılmış biliyormusun ağlamış ben o kadar olamadım anne ben ağlıyamadım" bunları o kadar yavaş söylüyordumki bir yerden sonra bilinçsiz söylemeye başladım aynı hareketlerim gibi asansörde gördüğüm bir silület kafamı oraya çevirmeme yetmişti
O gelmişti
Annemi bu duruma sokan adam gelmişti
Gençti çok genç benim yaşlarımda beyki var beyki yok yeşil mavi karışık gözleri var dudakları burnu hepsi orantılı ama ben ben kusurları olan bir kızdım şuan ne düşünüyorum ben
Lacivert gibi olan gözlerim griye döndüğünde ben bile korkardım kendimden şuan ise bağırıyordum hastahane koridorlarında
"Hepsi senin yüzünden şerefsiz! Sen eğlenesin diye annem burda! "
Avazım çıktığı kadar bağırıyordum . Boğazım yanmaya başladığında ise gülmeye başladım
Hareketlerim bilinçli değildi resmen
Az önce o kadar sakin ve yavaş konuşuyordum oysaki delirdiğimi hissediyordum
Ağlayamıyordum da .
Ne yapmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu
O ise karşımda bana boş gözlerle bakıyordu
"B-ben üzgünüm toprak çok ü-zgünüm"
"Senin üzgün olman herhangi bir şey değiştirmiyor bak meleğim hala orda hala kapalı gözleri "
Derken kafamı cama yaslamıştım tekrar parmaklarımı kalp atışlarıyla orantıladım
Sakinleşmiştim ne kadarda dengesiz oldum böyle
İsmini bilmediğim çocuk arkamdan geldi ve kulağımın yanına fısıldadı
"İyi olması için herşeyi yaparım"
Gözlerimi kapatıp başımı sağa sola salladım ve bende bıraktığı etkiyi silip attım koridorun başından buraya doğru gelen bizim grubu yok sayıp yeşilliklere döndüm ne kadar mavide olsa gözleri aradaki yeşil mükemmeldi.
"Hiçbirşey ,hiçbirşey yapamazsın bu enkazı sen yaptın şimdi kurtarmak için hiçbirşey yapamazsın" ardından bana doğru koşan pelini gördüm ağlamıştı
Oda ağlamıştı
Ben ağlıyamamıştım
Bana sarıldığı an hıçkırmaya başladı saçları yüzüme geliyordu fısıldadım
"Pelin kardeşim eğer sende ağlarsan bu enkaz dahada kötüleşir bana yardım etmelisiniz"
Ardından can ,semih ,eren, esma, pelinin yerini teker teker aldılar yoğun bakım ünitesinin kapısına sırtımı yasladım ve yavaş yavaş yere düştüm vücüdümün tamamı yere değdiğinde
Sessizlik ve soğuk tüm iliklerime işlemişti titredim .
Can kolonların birine yaslanmış gözlerini kapatmış düşünüyor acaba ne düşünüyordu
Toprak ne kadar acınası diyormudur?
Pelin esma ve eren koltuklara oturmuş dirseklerini bacaklarına,kafasını ellerinin arasına almışlar .
Semih ise o çocukla birşeyler konuşuyor babam babam nerde bilmiyorum sadece teyzem varve oda oda susuyor ileriye bakıyor
Normalki kadar soğuk ama biraz yükselmiş olan sesimle
"Konuşun bir şey diyinki düşünmiyim düşündükçe kendime zarar veriyorum"
Kimseden çıt çıkmamıştı
Hala sessizlik
Tekrar ayağa kalktım arkamı döndüm ve kafamı cama yasladım tekrar önceden dinlediğim bir metal şarkı vardı çok kısık sesle slow olarak söyledim
"Can you hear the silence"
-sessizliği duyabilir misin-
"Can you see the dark "
-karanlığı görebilir misin-
"Can you fix the broken"
-kırılanı yapıştırabilir misin-
"Can you feel.."
-hissedebilirmisin-
"Can you feel my heart"
-kalbimi hissedebilir misin-
Çok geçmeden kulağımın dibinden gelen sesle arkama döndüm.
Elindeki tepside bir düzine kahve olan yeşil gözler
O yeşil gözleri ona olan nefretimi bastırmıyordu
Tam olarak kazayı o yapmamış olsa bile onun yüzündendi
Polislerin anlattığına göre bardan çıkıp şöförünün onu almasını istemiş kazayıda şöförü yapmış annem ise holdinge bir saatliğine gitmişti geç dönmüştü
Dönmeye çalışıyordu.
O yeşiller yüzündendi bakmamalı bana öyle .
"İstemez"
Dedikten sonra bana bakan yeşiller kahvelere çevrildi ardından arkasına dönüp bizimkilere dağıtımaya gitti.
Beş dakika geçmeden yanımda bitti
"Kaza benim yüzümden değil kendimi affettirmeme izin ver!"
Sesi yüksek çıkmıştı
"Hastanedeyiz , ayrıca benimle bu şekilde konuşamazsın"
Camdan anneme bakarken gözlerim bir kere bile yeşillere gitmemişti. Gitmemeliydi zaten.

3 HAFTA SONRA

"Pelinim ben çıkıyorum"
Kapıyı açmamla içeriye bizimkilerin girmesi bir oldu
"Nereye güzellik" deyip yanağımdan makas alan can a gülümsedim.
3 hafta annem öleli 3 hafta oluyor
Babamdan haber alamadım sadece banka hesabıma hergün yatan para dışında hiçbirşey yok .
Bu üç hafta pelin benimle kaldı grup hergün bize uğradı bugun pazartesi okula gitmeliydim iznim bu gün bitmişti ancak sabah kötü durumdaydım yarın gidicektim şimdi ise mezara gidiyordum
"Mezara"
Yüzündeki gülümseme bir an solsada eski halini geri aldı
"Dikkat et gelmemizi istermisin?"
"Hayır zaten arabayla gidicem saol"
Kimseye bakmadan evden çıktım arkamdan duyduğum görüşürüz seslerine gülümsedim
Çok kalabalık olan cenazede tüm arkadaşlarım vardı kerem bile
Ama babam yoktu kahrolası adam nerde bilmiyordum.
Tüm sinirmi unutun anahtarlarımı çıkarmaya odaklandım ama dar pantolonumun cebinden çıkartmak zor olmuştu arabama ilerlerken yolun kenarında siyah bir cadillac durdu .
Anlamaz bir şekilde bakarken cam açıldı
"Kerem!?"

Medyada kerem /
Josh cuthbert

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin