"E çok özür dilerim ama çüş yani!"dedi Eva olanları benden dinledikten sonra.
"İnsan sevdiğine işkence eder mi? Kıt beyinli."
Haklıydı.
"Neyse ya sen iyi misin?"dedi.
"Fiziksel olarak hayır. Zihinsel,ruhsal veya mental olarak daha da hayır."
Eva samimi bir gülümseme koydu yüzüne ve "Haklısın bu soruyu sormam hataydı."dedi.
İçimdeki duyguları artık içimde tutamıyordum. Ağlamak istiyordum,kalbim ağrıyordu.
Boğazımdaki yumru Hugo'nun boynumu sıkmasından mı yoksa ağlamak üzere olduğumdan mı bilinmez, Eva'nın yüzüne bile bakamıyordum.
Eva gözlerime bir anne şefkatiyle baktığında yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirmeye çalıştım.
Ama o kadar kısa bir gülümsemeydi ki bu,anında gözüme dolan yaşları teker teker akıtmaya başladı.
Eva "Gel buraya kıyamam."diyerek yatağıma oturdu ve bana sımsıkı sarıldı.
Omzumu boynuna gömüp sessizce ağlamaya başladım.
Bir süre ağlarken saçlarımı sevmişti. Bu beni daha çok duygusallaştırırken ağlamamı durdurmak için olanları düşünmemeye çalışıyordum.
"Dayanamıyorum artık Eva. Hep benim başıma geliyor bu olanlar. Kaldıramıyorum."dedim ağlamaklı bir şekilde fısıldayarak.
"Çok zor haklısın mavişim,biliyorum."dediği anda ondan ayrıldım ve gözlerine baktım.
Bu kelime çok tanıdık sanki daha önce de Eva'dan duymuşum gibi...
"Noldu."dedi ellerimi tutarak.
"Bir şey yok sadece..."dedim ellerimize bakarak. "Sadece bu kelime hoşuma gitti.
"Dimi?"dedi. "Sanki mavişim kelimesini daha önce sana söylemişim gibi."
"Bana da öyle geldi-"derken kapı üç kere tıklandı.
Hemen göz yaşlarımı elimin tersiyle silip "Gel."dedim.
Hector içeriye girip ikimize baktı. Eva hemen ayağa kalkıp üstünü düzeltti.
"Benim çok işim var."diyerek yerde halıyla oynayam Notte'yi kucağına aldı ve "Çıkıyorum. İhtiyacın olursa Prens beni çağırır. Malum sen yürüyemiyosun."dediğinde kıkırdayıp kaçmaya çalıştı.
Arkasından bir yastığı fırlatınca kafasına gelicekti ama kapıyı kapatınca yastık kapıya çarpıp yere düştü.
Prens Hector yere eğilip yastığı alarak yanıma yaklaştı.
"Oturabilir miyim?"dediğinde biraz kayıp ona yer açtım.
Oturarak elindeki yastığı arkama yerleştirdi. Ellerine baktığımda ellerini gizledi ama ben elinin üstüne bir şey gördüğüme eminim.
"Daha iyi misin?"diye sordu. Yüzüme bakamıyordu.
"Mental olarak mı, fiziksel olarak mı?"dedim hangisini kastettiğini anlamaya çalışarak.
"İkiside."derken hâlâ yatağın başka bir tarafına bakıyordu.
"İkisinede hayır."diye cevap verdim sorusuna.
"Biliyorum,özür dilerim."dedi ellerini şakaklarına koyarak.
"Senin suçun değildi."dedim.
O sırada ellerini görmüştüm. Tamamen kan içindeydi. Hem kendi eli kanamıştı hem de başka kan bulaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Dünyalar Aynı Ruhlar(2.Kitap)
Teen Fiction~Geçmişim kötü olsa da geleceğimi onunla iyileştirebilirim~