Sadece Sen

Part 8

ÇOK UZUN BİR ARADAN SONRA YİNE BEN GELDİM VE MÜTHİŞ BİR HABER İLE GELDİM. ARTIK ÇOK AZ ARALIKLARLA YENİ BÖLÜM YAYINLAYACAĞIM VE İLERLEYEN BÖLÜMLERDE SİZİ BİR SÜPRİZ BEKLİYOR HAZIR OLUN. BU BÖLÜME SINIR KOYMAYACAĞIM.

Multimedia :Kate

İYİ OKUMALAR....

Sinsi planımı uygulamak için şimdi uyuyup  sabaha enerji depolamam gerekiyordu.Zaten uykuda kapımı çalmıştı.

----------

Telefonumun çalması ile  huzurlu uykumdan uyandım. Kimin aradığına bakmadan telefonu açtım.

"Alo"

"Rose."

"Efendim Harry"

"Umarım hazırlanmamışsındır."

"Hayır.Yeni uyandım."

"İyi. Son dakika planımda bir değişiklik oldu.Sade ve açık olmayan şeyler giyin. "

"Nereye gideceğiz ki?"

"Orası süpriz işte. Ben seni daha fazla tutmayayım mağlum kadınlar geç hazırlanıyor. Görüşürüz."

"Görüşürüz ." diyerek telefonu kapattım.

Sinsice sırıtıp dolaba yöneldim.Ultra mini sortum , sıfır kollu, göbeğime kadar olan bir t-şört giydim. Ayakkabı olarakta  siyah vanslarımı ayağıma geçirdim. 

Aynanın önüne geçtim. Saçlarımı düzleştirip açık bıraktım. Makyaj olarak rimel sürdüm ama Harry'i çıldırtacağım için eyeliner,allık ve ruj da sürdüm. İşte şimdi taş diye adlandırdığımız kızlardan olmuştum.

Son olarak parfümümü de üzerime bocaladıktan sonra telefonumun çalmasıyla açtım.

"Alo"

"Hazırsan aşağıdayız."

"Tamam iniyorum da aşağıdayız derken neyi kastetin?"

"İnince görürsün ." telefonu kapatıp hızla odadan çıktım. Paldır küldür merdivenleri inip kapıya ulaştım. Kapıyı açtığımda  arabaya yaslanmış ve kucağında bebek olan bir Harry beni karşıladı.

Hızlıca Harry'e doğru yürüdüğümde boşta olan kolunu açmıştı. Ben bebeği kucağıma aldığımda Harry  afallamış bir şekilde bana baktı.

"Neden öyle bakıyorsun?"

"Hızla bana doğru ilerlediğini  gördüğümde hasretime dayanamayıp sarılacağını sandım." dediklerini kıkırdadıktan sonra

"Nerden çıktı bu tatlı şey."

"Söylerdimde ayıp olur." söyledikleriyle gözlerim  fal taşı gibi açıldı.

"Tamam şaka yaptım. Arkadaşımın  kızı  karısı hasta olduğundan tedavi için Amerikaya gittiler. 2 haftalığına ben bakıcağım ve sende yardım edeceksin"

"Güldürme Harry sen ve bebeğe bakmak hem diyelim sabahtan akşama kadar yardım ettim. Geceleri kim yardım edecek."

"Orasınıda ben düşündüm sen merak etme. Şimdi arabaya geçin bebek hasta olmasın." Harry'i kafamla onaylayıp arabaya geçtim. Harry de şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı.

"Adı ne bu miniğin."

"Kate."

"Kate mi? Adıda kendi  gibi tatlıymış."

Acaba nereye gidiyorduk. Merak etmiştim. Ama sorarsam  gevezeliğimi konuşturmuş olacaktım.Parmaklarımdaki baskıyla elime baktım.

Kate parmaklarımı o küçük elleriyle sıkıp ağzına görürmeye çalışıyordu. Parmağımı yavaşça elinden kurtardığımda huysuzlanmaya başlamıştı. Harry de ne olduğunu anlamış olacak ki elime  emziğini tutuşturdu.

Kate in ağlamasına ramak kala emziği ağzına koydum . Emziği vakumlarcasına emdiğinde ağlamadığı için gülümserken araba durmuştu.
Etrafıma baktığımda bir bebek mağazasının önünde durduğumuzu gördüm.

Harry arabadan inince bende indim. Kate etrafa heyecanla bakıp ayaklarını sallamaya başladı. Harry, Kate 'e şaşkın şaşkın baktığımı fark etmiş olacak ki açıklama yapmaya başladı.

"Kate evde hep sıkıldığı için annesi her fırsatta  dışarıya çıkarırmış. Böyle tepki vermesi normal." Anladım dercesine kafamı sallayıp Harry nin gittiği yöne doğru gitmeye başladım.

Bebek kıyafetlerinin yanında durunca etrafa hayran hayran baktım. Gerçekten hepsi birbirinden tatlıydı. İlk olarak Harry pembe önünde tavşan resimi olan bir eşofman takımı ve tavşan kulakları olan bir şapka gösterdi. 

Beğendiğime dair ses çıkardığımda ne ara aldığını bilmediğim sepete koydu. Bende pembe bir şort ve beyaz üzerinde siyah puantiyelerin olduğu bir t-şört seçtim.

Harry'e baktığımda bana onaylamaz bakışlar atıyordu. Onu umarsamayıp beğendiklerimi sepete koydum. Ben önümdeki kıyafetlere bakarken arkadan bir el belime dolandığında  irkildim.

"Kıyafetlerine bir baktımda benim istediklerimin tam zıttını giymişsin bunun bir cezası olduğunu biliyorsun değil mi?"

Azıcık tırsmıştım ama belli etmeyecektim.

"Ne o yine arabadaki gibi öper misin?"

"Eğer öpersem o ceza değil hediye olur."

"Doğrusu sana hediye bana ceza olur."

Aslında öpünce  içimde birşeyler kıpır kıpır oluyordu ama konumuz bu değil.
Bir kaç parça kıyafet daha seçip pusetlerin olduğu bölüme gittik.    pembe ve larcivert  renginin   olduğu puseti seçtik.

Kate kucağımda  rahatsızca kıpırdayınca bakışlarımı ona yönelttim.  Ellerini gözünün üstüne koymuş ovuştururken bir yandan da esniyordu.

"Harry artık gitsek mi Kate 'in uykusu var."

"Siz arabaya gidin  ben bez ve mamaları alıp geliyorum."

Kafamı aşağı yukarı sallayıp Kate'i kucağımda yatar pozisyona getirdim. Arabaya ulaştığımda  Kate ile beraber ön koltuğa oturdum. Burnumu Kate 'in boynuna gömüp cennet kokusunu içime çektim.

Neden bu kokudan parfüm yapmazlar ki  biraz daha böyle kaldım. Zaten Harry de gelmişti. Puseti arka tarafa yerleştirip Kate'i oraya koydu.  Kate hafif huysuzlansada uyanmamıştı.

Harry sürücü koltuğuna oturup bana döndü.  Yaklaş dediğinde  az da olsa yaklaştım. O da boş durmayıp yaklaştığında dudaklarımız arasında milimler vardı.

"Sana annelik gerçekten yakışırdı." deyip dudaklarımı dudakları ile örttü.  Yavaş yavaş öpüyordu. Tam karşılık verecekken geri çekildi.

"Neden öptüğünü sorabilir miyim?"
Öpmesi hoşuma gidiyordu ama zorla evlendirildiğim birine her seferinde öpmesi için izin veremezdim. Kurduğu cümleyle neden öptüğü açıklamıştı .

"Sen cezanı bende hediye mi aldım."