Eminim ki bu hikaye ciddili hikayelerimi yayımlamama yardımcı olacak.
—
"B-baba?" dedim kekeleyerek. Beni o adama vermeyecekti değil mi?Hamamdan yeni çıkmış, Hacı Şakir kokan annem Ela Kehribar babamın yanından kalkıp sisli gözlerle yanıma geldi. "Kızım... Beni dinle."
Ağlamamalıydım.
Ağlamamalıydım çünkü ben güçlü bir kızdım.
Kimsenin bana güçlü olmamı öğretmediğinin farkına vardığımdan beri güçlü kalmaya çalışıyordum. Pozitif enerji biraz , güçlüyüm ben zaten.
Ellerini yanaklarıma koydu. "Böyle öğrenmeni istemiyorduk, çok yanlış anladın."
Ellerini yüzümden kurtarmak için başımı sağa çevirdim. "Neyi yanlış anladım anne? Söylesene, neyi yanlış anladım?" Sesimin tonunu ayarlayamadığım için doğanın içinde bulunan evimizin çevresindeki hayvanların topukları kalçalarına değe değe kaçtıklarını hissettim.
Annem bir şeyler diyordu ancak dikkatimi kunduraların sahibinin elindeki Samsung Galaxy Tab A T280 1.3GHZ QUAD-8GB DISK-1.5GB-7''-BT-ANDROID L5.1-BEYAZ tablet çekti.
"Tamamdır," dedi kunduraların sahibi. "parayı ibanınıza yolladım." Kara gözleriylen bie baktı. "Hazırlan, Açelya."
Açelya.
Bana Açelya diyen ilk kişi.
Gözlerim dolmuştu ancak ağlamamak için direniyordum. "Baba..." yanına gidip dizlerimin üstüne çöktüm. "Lütfen amı-" derken dizlerimin üstüne çöktüğümü fark ettim.
Deniz F'in karekteri Açelya Sultan Kehribar dizlerinin üstüne çöküyordu. Bir başkası için.
İmkansız.
Yutkunup ayağa kalktım. "Tamam, hazırlanacağım." Kunduraların sahibine bakarak, "Uzun sürebilir." dedim.
Başını salladı. "Arabada bekliyorum, hazır olunca zılgıt çal, korumaların eşyalarını almaya gelir."
Korumaların. Benim korumalarım.
😏
Odama çıkıp kapıyı kilitledim. Sırtımı kapıya yaslayıp havuzda depresyona giren Serenay Sarıkaya sahnesinin karadaki versiyonunu yaptım. Birkaç dakika daha ağlayıp ayağa kalktım. Güçlü ve inatçı oluşum hep canımı acıtmıştır; şimdi de aynısı yaşanacak.
Vatsup'a girip saygıdeğer dostum Damla Kaya'ya yazmaya başladım.
Siz: Damla
Siz: Damla
Siz: Zuu
Siz: ZuuSon mesajı yazdıktan 31,9 saniye sonra online oldu.
Karim: Efneidm
Siz: Babam satti beni
Karim: Ney🤨
Siz: Asagida
Siz: Adam beni bekliyo
Siz: Napcam
Karim: Anlamadim
Siz: ADAM GELDI MODEMI SOKTU GOTURUYO AQ
Siz: Beni*
Karim: DUR AQ
Yazıyor yazısı göründüğü sırada birisi sertçe kapıya vurdu.
"Hızlı ol Sultan, bekletme ağanı." diyen kişi babamdı.
Ağzım bir karış açıldı ve kaşlarımı çatıp gözlerimi kıstım. Ben klişe değilim, klişeler beni bulduğu için çok klişe duruyorum.
(Aynen kral.)
Saygıdeğer dostum Damla ile sonradan haberleşirim diye İphone 6'mı, Mavi'den aldığım siyah skinny jeansımın göt cebine soktum. Odam doğu cephesinde bulunduğundan ötürü arka bahçeye bakıyordu. Bu kaçmamı kolaylaştırıcaktı.
Yazarın sevgilisi Diren ve arkadaşı Aylin'in bana aldığı balıklara yemlerini verip StilKapinda.com'dan aldığım Uzun Bayan Kürk Mont SK28330'u üstüme attım.
Siyah botlarımın iplerini sıkıca bağladığımda hazır... Değildim. Çalışma masamın üstünde duran kulaklığımı yakaya takılmalı, pembe mp3'üme soktum. Rahmetli Ahmet Kaya'nın Yorgun Demokrat şarkısı çalmaya başlayınca gülümsedim, artık tam bir savaşçıydım. Tabii mp3'ümü de yakama takmayı unutmadım.
Penceremi açtım ve aşağı baktım, açmadan önce bu kadar korkunç gelmemişti gözüme. Ya şimdi ya hiç dedim kendime, bu taktik hep işime yarıyor. Derin bir nefes alıp sağ bacağımı aşağı sarkıttım. Vazgeçme düşüncesinin aklıma gelmesine zaman vermeden aşağı atladım. 40 kilo olduğum için ses bile çıkmamıştı. Kırık çıkığım da yoktu evelallah.
Etrafa bakındım, kimse yoktu. Babam ünlü bir kaçakçı olduğu için evimizin çok korunaklı olması gerekiyordu ve hay aksi! ki evin etrafı tel örgülerle kaplıydı. Evet, kümes gibi. Aynen, Roblox'taki Jailbreak'ın kuşatması gibi. Ne yapacağımı düşünürken Elleran Elvis'in "Bir Şizofrenin Hayat Hikayesi" çalmaya çalışmaya çalışınca sesi kökledim. Biraz belalıyım o yüzden geçenlerde geceleyin evden kaçıyordum bu sebepten ötürü tellerin altını eşelemiştim. Sonuç olarak eşelediğim yere gideceğim.
Bahçe de evimiz kadar büyük olduğu için (0,1 dönüm) dokuz saniyedir yürüyordum. Vardığım sırada arkadan haşırt huşurt sesler geldi. Korkuyla olduğum yerde durdum ve arkamı döndüm.
Ayı!
-
Arkadaşlar edebiyatımızın öğelerine yer vermek için çok uğraşıyorum bu sebepten ötürü(2) yazmam uzun sürüyor. Yakında GÖV'ü atacağım inanıyorum😏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kebabcı Aşkım
HumorÜnlü kebap mafyasına satılan Açelya Sultan Kehribar'ın acıktırıcı hayatını ele alan, İ.Ö 860 Nobel ödüllü, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisine layık görülmüş, edebiyatımızın derinliklerine inen bir hikâye.