☕︎

27 9 8
                                    

Yaklaşık koca bir yıl geçmişti olayların üzerinden.

"Pişman mısın Nyoko?" Genç adam yemek çubukları ile kasedeki makarnayı karıştırırken sordu.

"Bunu sorman için mi evet dedim ben o gün?" Tezgahın bir diğer köşesinde çay hazırlayan Nyoko hafif sinirli bir tavırla konuştu.

"Hayır ama.. sanki tüm bunlar olmadan önce daha sağlıklıydın."

Haklı olabilir miydi?

Eski canlılığı yüzünde yoktu belki, evet ama asla pişmanlık duymamıştı. Son dönemlerde karnındaki ağrıların, kullanılan ilaçların ve bir dizi başka olayın verdiği yan etkilerce çökmüş bir vaziyette olabilirdi ama bir kez bile, bir kez bile düşünmemişti pişmanlığa dair bir duygu.

"Yanılıyorsun Hikari. İnsanlar hastalanır ve bu hayatlarından veya çevredeki insanlardan nefret ettikleri anlamına gelmez.."

Dudaklarını içe doğru çekip Nyoko'ya baktı. "Haklısın Nyo.. ama doğruyu söyle! Pastanın kalanını yediğim için kızgın değilsin değil mi?"

Her ne kadar pişmanlık duyması gereken bir hata yapsa dahi sanki bir bakıma daha çok üzüntü veya başka bir duygu hissediyormuş gibi duruyordu.

"Onu hatırlatmasaydın iyi ederdin. Şimdi yatma vakti gelmeden bana pasta yapmak zorundasın!"

Hikari sadece kıkırdadı. "Senin için pastacı bile olurum."

Tabakları masaya taşıdığı vakit Nyoko çayı demlemişti bile. Bardaklara doldurdu ve çaydanlık ile birlikte masaya getirdi. Kalan son eşyaları da Hikari'nin getirmesi ile birlikte karşılıklı sandalyelerden birine kuruldu Nyoko.

Hikari hızla karşısına geçtiği sırada Nyoko'nun gözlerinin boşta olan bir diğer sandalyelere kaydığını gördü. Bakışları sönük ve donmuştu. Neyi düşündüğünü iyi biliyordu Hikari.

"Biliyor musun Nyoko.. bir çocuk sahibi olamasak bile, bu evlat edinemeyeceğimiz anlamına gelmiyor."

Nyoko'nun gözlerinde o anda bir ışıltı belirdi. Minik bir kayan yıldızdı adeta gözlerinde gördükleri.

"Nasıl yani..?"

"Evlat edinebiliriz, bir neyi üvey anne baba olayı. Bunu araştırdım biraz ve.. bunu yapabiliriz gibi görünüyor."

"Bir başkasının çocuğuna bakıcılık mı yani?" Nyoko tedirgin görünüyordu ama bir yandan da umutluydu

"Ömür boyu Nyoko. Onu sahipleniceğiz. Sanki bizim öz bebeğimiz gibi davranacağız ve o da bize alışınca her şey sanki normalmiş gibi durucak!" Hikari heyecanlı bir ses tonuyla konuşunca Nyoko sadece hafifçe kıkırdadı.

"Bu zaten normal bir şey Hikari.. ama bunu yapabilecimize inancın tam mı? Yani.. bir bebek? Başkasına ait. Daha önce hiç bebek kucaklamadım ben.."

"Benim de senden bir farkım yok Nyoko. Başkalarının istemediği ama bizim uğruna öleceğimiz bir bebeğe sahip olacağız."

𝐘𝐨𝐮 𝐖𝐢𝐥𝐥 𝐁𝐞 𝐌𝐲 𝐂𝐡𝐢𝐥𝐝  |I 𝐍𝐲𝐨𝐤𝐚𝐫𝐢 I|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin