8

713 53 46
                                    

Arif:Cenan...

Arif gülmeye başladı. Neden gülüyordu? Hatta kahkaha arıyordu. Komik olan neydi? Mutluluktan mı gülüyordu?

Arif:Off hiç güleceğim yoktu Cenan.

Cenan:Komik olan ne?

Arif kısa bir kahkaha daha patlattı. Daha sonra nefes nefese konuşmaya başladı.

Arif:Cenan ben Tuğbadan hoşlanmıyorum ki.

Arif tekrar kahkaha atarak gülmeye başladı. Şok olmuştum. Meğersem emindim. Kendi ağzı ile söylemişti. Şimdi, onu vazgeçiren neydi?

Cenan:O zaman neden bizi ayırmaya çalışıyordun?

Arifin yüzü kızarmaya başlamıştı. Şuan kızarması için hiç bir sebep yoktu.

Cenan:Arif? Bir sorun mu var? Kızardın.

Arif:Cenan... Bilmiyorum ama üşümeye başladım.

Üşümesine imkan yoktu. Çünkü evim şuan çok sıcaktı. Neden üşüyordu ki? Doğru ya! Dışarıda az önce yağmur yağıyordu. Ayrıca dışarısı buz gibiydi. Dizide... Onu yavaşlatmış olabilirdi ve şuan hasta bile olabilirdi! Belkide üşütücek ve böbrekleri şişecek daha sonra ise böbrekleri patlayacaktı!

Elimi Arifin alınına koydum. Hafif ateşi vardı.

Cenan:Ateşin var Arif.

Arif:Nasıl ya?

Cenan:Bas baya var işte. Eve git dinlen. Gel ben seni bırakırım.

Arif:Tamam.

Ayakkabı rafına gittim tam ayakkabımı giyecektim ki aklıma gelen fikir ile duraksadım.

Cenan:Beni biraz bekle. Geliyorum.

Arif:Tamam.

Odama gidip kalın bir hırka aldım. Daha sonra Arifin yanına gittim.

Cenan:Al giy bunu hava soğuk.

Arif:Gerek yok saol.

Cenan:Gururuna s#çtırtma giy şunu Arif!

Arif:Öf tamam ver.

Arif aldı ve hırkayı giydi. Bende ayakkabılarımı giydim ve arabayı çalıştırdım. Ardımdan Arifte gelip ön koltuğa oturdu.

Cenan:Bu havada 1 saatlik yolu yürüyerek gelirsen ve üstüne hiçbirşey almadan gelirsen böyle olur Arif! Ölmediğine şükret.

Arif:Abartma Cenan komaya girmedim.

Cenan:Ama girebilirdin?

(Yuh Cenan tamam aşıksın da meteor düşmedi Arif üstüne merak etme yani)

Yol boyu sessizdik. Arife hiç bakmamıştım ve klasik istanbul trafiği ile karşılaştım.

Cenan:Off bir trafik eksikti!

Kafamı çevirdiğimde Arif uyuyordu. Fakat yüzü daha fazla kızarmıştı. Elimi anlına koydum. Ateşi yükselmişti. Arabanın ısısını hafif azalttım. Arif yavaş yavaş gözlerini açmıştı.

Arif:Cenan...

Cenan:Yorma kendini Arif. Uyu biraz, lanet trafik!

Yolun daha yarısını gitmiştik. Bu trafik yüzünden 1 saatlik yol 1 buçuk saatlik olmuştu. Arif gerçekten hiç rahat durmuyordu. Kesik dizinin üstüne birde hasta olmuştu. Evinde otursaydı ne olurdu ki?

Cenan:Geldi-

Arif yine uyuyordu. Hafif dürttüm. Daha sonra yavaş yavaş gözlerini açtı.

Arif:Çok halsiz hissediyorum... Neden bu kadar soğuk?

Cenan:Geldik Arif. Dinlenirsin güzelce. Bekle inmene yardım ediyim.

Arabadan indim ve Arifin kapısını açtım. Kolunu tuttum. Oda kolumdan yardım alarak dışarı çıktı. Yavaşça evine girdik. Arifi koltuğun üzerine yatırdım. Tam banyoya gidecektim ki Arif kolumu tuttu.

Arif:Gitme...

Gözleri açık bile değildi. Sadece kolumu sıkı sıkı tutuyordu. Kolumu tutan elini tuttum ve koltuğun köşesine oturdum.

Cenan:Gitmiyorum merak etme. Hastane buraya uzak o yüzden doktor  çağıracağım. Bekle sen burda.

Arif:Çabuk gel...

Arifin hasta olduğu sesinden anlaşılıyordu. Halsiz konuşması beni üzüyordu. Şuan acı çekiyordu ve ben buna dayanamıyordum.

Bir odaya geçtim ve kendi doktorumu arayıp Arifin durumunu anlattım. Oda malzemeleri alıp geldi.

Birkaç dakika Arifi tedavi etti ve bana ilaç kutusu verdi. Arifin yemek yiyip bu ilacı içmesi gerektiğini söyledi. Bende teşekkür edip doktoru gönderdim. Daha sonra Arifim mutfağına geçip yemek yaptım. Arif yemek istemiyorum diye tuttursada bir şekilde yedirdim. Şuan ise daha büyük bir sorunumuz vardı.

(Hanımcı Cenanı bir hayal etsenize önlük takmış. Ayağında pembe pembe terlikler. Başında baş örtüsü dkfmfl)

Cenan:Arif bebek misin sen! İç işte şunu!

Arif:Hayır!

Arif bitkin sesiyle bile bana karşı çıkıyordu. İlaç içmiyordu. Çocuk gibiydi gerçekten. Bazen çocuksu tavırları hoşuma gitsede şuan bu ilacı içmek zorundaydı.

Cenan:Arif, keyfimden mi içiriyorum? Kendimi hasta ettin, bu yüzden bu ilacı içmek zorundasın. Daha gözünü açamıyorsun!

Arif:Eğer burda kalıp bana herşeyi anlatsaydın şuan hasta de-

Arifin ağzına ilacı atıp suyu verdim. Arif suyu içmek zorunda kalınca sonunda ilacı içirmeyi başarmıştım.

Arif:Öhö Of Cenan!

Cenan:Daha iyi olursun yarına.

Arif:Sen, gidiyor musun?

Cenan:Kalmak isterdim ama geç oldu hem yarın çghb var.

Arif:Kal o zaman.

Cenan:Ne?

Arif:Burda kal.

Sözümü tuttumm. Eee ne sandın yar-

ı can/arcenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin