Scream (Barış Alper Yılmaz&İsmail Yüksek)

3.Bölüm:Baltalı Hano

İsmail'in Ağzından:

Kimdi bu erkek niçin şüpheli geliyordu yahut erkek mıydı yoksa bir çocuk bu düşünceler beynimin etini yerken ondan bir adet daha bildiri geldi.

Scream:
Seninle tanışmak istiyorum güzelim :)

Mesajı görür görmez merak ettim: Bu kişinin benimle ne işi olabilir? İşbirliği yapmak istiyor muydu? Kafamda cevaplanmamış birçok soru dolaşıyordu.

Fearless Detective:

Tam olarak anlayamadım neden benimle tanışmak istiyorsunuz

Scream:
Çünkü merak ediyorum
Nasıl bu işlere başladığınızı
Ya da nasıl birisiniz

Fearless Detective:
Tamam o zaman madem bu kadar merak ediyorsunuz kafeye gelin ve orda tanışalım

Scream:
Tamam o zaman :)

Şuan harbiden kendime inanamıyorum ne diye tanimadığım hırlı mıdır hırsız mıdır belli olmayan bir adamı kafeme davet edip tanışabiliriz dedim bende bir sıkıntı var.

Kafeme geldiğim vakit masaları temizleyip sandalyeleri düzelltim mutfağa geçip şefimi kontrol ettim her şeyin hazır olduğuna güvenilir olunca kafeyi açtım.

Artık öğlen arası olmuştu yiyecek yemem lazımdı fakat şu Scream ortalıkta gözükmüyordu kafenin kapısının zili çalmıştı içeri uzun boylu siyah paltolu kasket şapkalı bir erkek girmişti kafedeki en ücra köşeye oturmuştu garson öğle arasındaydı daha öteki garson gelmediği için erkeğin sipariş ben almam gerekiyordu yanına doğru ilerledim sipariş notlarımı düzelttim ve adama "Ne istersiniz beyefendi" erkek gözlerimin içerisine bakarak "Seninle tanışmak istiyorum Fearless Detective" demişti bunu dediği benzer biçimde ağzını kapatmam bir oldu "Şşt şuanda iş yerimdeyim o yüzden bana o şekildeki hitap etmeyin" gözlerinin içerisine baktığımda bal benzer biçimde gözleri vardı ondan sonra elimi ağzından çektim "Tammam o vakit siz nasıl isterseniz"

İlk başta şu soru ile başlamıştı "İsmail Yüksek kimdir?" düşünür benzer biçimde yaptıktan sonrasında cevapladım "İsmail Yüksek 26 Ocak 2001 İstanbul doğumlu kova burcu en sevdiği renk sarı,lacivert tuttuğu ekip ölümüne fenerbahçe,La Bella kafenin sahibi bir abisi var,sevglisi yok,hobi olarak davaları araştırmayı ve blogunda dava hakkındaki şeyler yazmayı seviyor" güzelce dinleyip başını salladı "Hmm peki sence bir katille karşı karşıya gelsen korkar mısın" ses tonu oldukca hoştu inceleyen bakışlar ile baktım "Saçmalama benden bahsetmiyorum" gülümsedi "Yani korkabilirim fakat daha oldukca merak ederim nasil bir katil kişiyi zorla bir sebepten ötürü mı öldürmüş veya öylesine mi" gözleri parladı "Çok akıllı bir adamsın İsmail bu sivri zeka insanı korkutur" kıkırdadım "Yaa teşekkür ederim peki siz kimsiniz" birazcık düşündü "Ben kendimi sonrasında tanıtsam zaman içinde mesela" başımı salladım "Ne yiyecek istersin" birazcık düşündü menüye göz gezirdirdi "Cheese burger" başımı salladım bende kremalı mantarlı tavuk yemek istedim masadan kalkıp siparişleri şefe söyledim ve yanına oturdum.

Yemeklerimizi bitirmiştik otururken kalkıp hesabı ödeyeme doğru gitti "Kartla mı nakit mi" söylediğim vakit kartı seçti cebinden çıkardığı özel üretim bir siyah karttı bu adamın sıradan biri olmadığı kesindi hesabı ödedikten sonra "Bir dahaki buluşmamızda siz ısmarlarsınız" diyerek süratle kafeden çıktı fişin üzerine baktığım vakit bir ad görmüştüm "Barış Alper Yılmaz"

İşinten çıkmanın yorgunluğu ile yalpaya yalpaya asansöre bindim dördüncü kata erişince asansör durdu ve indim daireme geldim kapımı açtım içeri geçip montumu falan çıkardım doğal olarak o sırada üst kattan gelen sesler ya bu evlatların asla mi işi yok ya yahut benim artık kendime bir sevgili bulmam lazım uzun süreden beri yalnızım.