"Beni... Beni dudağımdan öper misin?"
Selamiiooo^^
Ben geldimm eheh🥳
Bu fici yazmayı seviyorum yaaaa...
Konseyle ilgili pek bilgim yoktu be 3. bölümde öyle bildiklerimi yazdım. Çok da takılmayın yani🙃
O zaman iyi okumalarr<3
~~~
Jungkook eve tanıdık bir omega ile gitmişti. Annesi ile babası da gelecekti ki konsey üyeleri onlarla konuşmak istemişti bu olanlardan dolayı. Annesi ise Jungkook'a evde beklemesini, geç gelirler ise sabah kahvaltıdan sonra her şeyi anlatmasını dile getirmişti. Jungkook usulca kabul etti.
Şimdi ise evde tek başınaydı ve birazcık korkmuyor değildi. Canı sıkıldığı için kitap okumuştu sadece. Aşk, romantik, roman, aksiyonlu, maceralı konulu kitaplar okumaya severdi.
Geç olduğu için kendini odasına attı. Banyoda işlerini görüp giyinmeye koyuldu. Altına kısa şort, üzerine ise askılı saten, su yeşili geceliğini giydi. Tam arkasını dönecekken, kulağının dibinde nefes sesleri hissetti. Olduğu yerde durup şokla büyüttüğü gözlerle dolabının önündeki aynaya baktı.
Lord Kim Taehyung...
Tam arkasındaydı. Ve aynaya bakıyordu. Göz göze gelince kurdu neşe ile yerinde tepindi. Kalbi anlamsızca hızlı atıyordu. Bir vampire karşı neden böyle hissediyordu?
Heyecanlı, karnı kasılıyor, kalbi hıphızlı atıyordu. Kurdu da, onun vampir olmasına rağmen feromon salgılıyordu.
"T-Taehyung?" diye mırıldanarak sordu. Neden buradaydı? Bir de hiç odasına girdiğini görmemişti. Girse fark ederdi zaten.
Taehyung ise önündeki aynadan ışıltı gözlere bakıyordu. Gecede bile parlıyordu iri gözleri. Eli kaşınıyordu, önündeki ince beli sarmak için. Burnu sızlıyordu, kokusunu daha yakından solumak için.
"Hmm..." dedi sadece. Tanrı aşkına... Bu omega öyle güzeldi ki kafayı yiyecekti. İri gözleri, ince dudakları, kahve saçları, bembeyaz teni, ince beli, feromonları, giydiği gecelik...
"N-Neden buradasın ki? Hem, nasıl girdin?" Jungkook sormadan edememişti. Kapısı kapalıydı, girse hissederdi. Vampirlerin iyi duyduklarını, koştuklarını biliyordu. Belki de...
"Pencereden. Sana dememiş miydim akşam pencereni açık bırak diye?" Taehyung sakince söyledi. Oda buram buram omega kokuyordu.
Jeton yeni düşmüştü Jungkook'a. Nasıl unutmuştu ki?
"Aish... Unutmuşum ki ben." dedi dudak büzerek. Bakışlarını yere çevirdi. Taehyung'un kırmızı gözleri aynadan, kiraz rengi gibi olan dudakları nişan aldı. Sivri dişlerini alt dudağına geçirdi. O güzelimsi dudakları öpmek istiyordu. Ama omeganın ona bir hisleri olup olmadan da öpmek istemiyordu. Ki, kendisinden hoşlanmasa bile, Taehyung ondan sonsuza kadar hoşlanırdı. Jungkook hoşlanılmayacak biri değildi.
"Kan... Sana kan verecektim değil mi? O yüzden geldin?" diyerek arkasına yavaşça dönüp Taehyung'la göz göze geldi. Oh... Onun gözleri neden kırmızıydı?
"Evet, onun için geldim." Taehyung yalan söyledi. Yani doğruydu ama omegayı görmeden yapamıyordu sanki. Silüeti önünden gitmiyordu. Onu görmek isteyince de evine gelmişti. Vampir güçleri ile evini bulması uzun sürmemişti ki o vampirlerin lorduydu. Tüm vampirlerden daha güçlüydü. Hem, omegasının kokusu ile de bulmuştu evini.
"Beni ısıracak mısın? Yoksa kan serumu ile mi?" diyerek sordu Jungkook. Açıkçası bir vampir tarafından ısırılmayı merak ediyordu. Canı acır mıydı? Yoksa ölür müydü? Bir vampire dönüşür müydü? Pek sanmıyordu ama.
"Seni ısırmayacağım," dedi Taehyung daha da boğuk sesle, koyu kırmızı gözlerle omeganın boynunu nişan almıştı. O bembeyaz boynu ısırdığını, kokusunu aldığı tatlı ve iştah açıcı kanı içtiğini düşündü. Kendini kaybetmekten korktu. Asla onu ısırmayacaktı. Kendi isteğiyle olursa olabilirdi. Onun haricinde asla.
"Kan serumu ile. Var mı?" diyerek boş serum olup olmadığını sormuştu. Aslında kendisinde gerekli malzemeler vardı. Belki omegada da olabilir diye düşündü.
"Hayır, yok." Jungkook olumsuzca başını iki yana salladı. Hiçbir vampire kan vermemişti. Yani istememişlerdi kan almak için gelen görevliler.
Taehyung cebinden gerekli malzemeleri çıkardı. Bir kan serumu ve iğne vardı. Jungkook'u yatağına yönlendirerek oturmasını sağlamıştı. Gerekli herşeyi yaptı, bir tek iğneyi Jungkook'un koluna yapması kaldı.
"Al bunu, kan verdikten sonra içersin." diyerek elindeki vişne suyunu omegaya verdi. Jungkook usulca kabul etti verdiği içeceği. Bu içecek kan yapıyordu ve kan verdikten sonra içmesi gerekti.
Taehyung Jungkook'un kolunu kendine çekerek iğneyi batırdı. Vampir olduğu için neyin nereye olacağını, batıracağını biliyordu. Jungkook'un kısıkça inlediğini duyduğunda iç çekti. Kanın seruma nasıl ilerlediğini gördü. İzlemeye koyuldu.
"Jungkook... Kaç yaşındasın?" dedi Taehyung. Jungkook'un bakışları lordu buldu. "On sekiz... Sen?" dedi. Vampirlerin yaşlarının büyük olduğunu duymuştu. En fazla iki yüz olabilirdi değil mi?
"Dört yüz doksan dokuz yaşındayım." demesiyle şokla ona baktı. Çok büyüktü o zaman. Gözlerini kırpıştırarak lorda baktı. Onun da ona baktığını görünce utanmadan edemedi. Çok dikkatli bakıyordu çünkü.
Dakikalar sonra Taehyung yeterli olduğunu düşünmüş, iğneyi çıkarmıştı dikkatlice. Sonra da eli ile iğneyi batırdığı yerden geçmiş, hem kanamasını hem de iğne batırıldığı belli olan yeri yok etmişti. Kısaca; iğne battığını belli etmemesi için gücünü kullanmıştı. Daha sonra da Jungkook vişne suyunu içerek bitirmişti.
Taehyung ceketinin cebine kan serumunu koydu ve omegaya döndü. Pür dikkat onu izliyordu. Hafifçe tebessüm etmesine sebep oldu. Omegayı öpmek istiyordu. Dudağından öperse çok absürt olur, diye düşündü. Daha tanışalı iki-üç oluyordu. Biraz daha zamana ihtiyaç vardı.
"Seni öpebilir miyim?" dedi dayanamayıp. Jungkook daha da büyüttüğü gözlerle Taehyung'a baktı. Onu öpmek mi istiyordu? Peki neresinden öpmek istiyordu?
"O-Olur." dedi çekingen bir sesle. Çekinmesine gerek yoktu. Çünkü Taehyung ona ne kötü davranmış, ne de o vampir gibi düşünmüştü. Taehyung çok iyi biriydi. Onun küçüğünü de kurtarmıştı. Hem bilinmez neden, o da onu öpmek istiyordu ama utanıyordu.
Taehyung usulca yaklaştı. Elini kaldırıp saçlarına dokundu, okşadı. Jungkook dokunuşu altında nedensizce titredi. Gözlerini kapatmak istiyor, eline yaslanıp sırnaşmak istiyordu ama utanıyordu yine. Taehyung yanağını kavradı, gözleri Jungkook'un alnını nişan aldı. Yaklaşıp alnına iç ısıtan bir öpücük kondurdu. Geri çekilmedi. Dudağını sürterek burnuna getirdi ve burnuna da öpücük kondurdu. Jungkook nefes almayı unutur olmuştu.
Taehyung usulca dudağını sürttü, yanağına geldi omeganın. Yumuşak, pürüzsüz yanağa dudaklarını bastırdı. Diğer yanağa da aynısı yaptı. Çenesine, şakağına, göz kapaklarına, göz altlarına... en son durağı ise kırmızı dudaklar olmuştu ama öpmedi. Bunu fazla gördü.
Jungkook dudağının üstündeki soluklar ile Taehyung'un gözlerine baktı. O ise dudaklarına bakıyordu. Jungkook'un kurdu ise onu öpmesini istiyordu ama Taehyung'un kararsız bakışları ile dondu kaldı. Kendinden beklenmedik bir zaman konuştu.
"Beni... Beni dudağımdan öper misin?"
~~~
Sen iste öper abisi. Akakkekdfkjc.
Nasıldı? Beğendiniz mi?
Yorum yapar mısınız lütfen? Bu beni mutlu ediyor🥺
⚠️Kan serumu nasıl alınır bir fikrim yok ve öylesine uyduruk yazdım. Pek bilgim yok ama araştırdım biraz. Pek takılmayın!!!⚠️
Diğer bölümde görüşürüz canlarım benim ( ◜‿◝ )♡ <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire and Omega Love | Taekook
FanfictionVampirlerin lordu Kim Taehyung, omega Jeon Jungkook'un güzelliğine tutulmuştu. Yayın tarihi: 12/12/2023 #1jiyeon 20.04.2024