Delta's Rebel Omega - TAEKOOK

2- Hassiktir, bu adamın burada ne işi var!?

Hoşgeldiniz, bu benim BTS ile ilk seferim.

Instagram da öncelikle POV kullandığım için benim kendime haz düşüncem ve ficimdir. Eğer POV olarak kullanıyorsam benim hesabımdan bakabilirsiniz.

Başkasının hesabında olmaz fic, sadece bende olur.

Lafı uzatmadan iyi okumalar! :)

°°

İşaret parmağımı ona doğru tuttum. Ve tehdit eder bir biçimde salladım.

"Bir daha karşıma ya da bana bağırırsan... Yemin ederim az önceki yumruktan daha çok güçlü yumruk vururum!"

Göz devirip arabasına doğru yöneldi. Kapıyı açıp tam binecekken, "yapabiliyorsan yap. Eğer ben yaparsam yumruk yerine o güzel boğazını doldururum." son sözlerini söyleyip sürücü koltuğuna oturduğu gibi yanımdan rüzgar gibi geçti.

°°

Gözlerim şaşkınlıkla irileşti ve çatık kaşlarım ile siyah asfalta bakıyordum. Beynim durmuştu ve hazmedemeyecek kadar durgunlaşmıştım.

O en son ne demişti? Vurmak? Sıkmak? Doldurmak?

"yapabiliyorsan yap. Eğer ben yaparsam yumruk yerine o güzel boğazını doldururum."

Hassiktir! Ne ima ettiğini anladım. Bana yatak teklifi ediyordu. Orusbu çocuğu demek ki bu kadar şerefsizmiş.

Daha sonra okula geç kaldığımı hatırladığım gibi motoruma koşup, yerden kaldırıp gaza köklendiğim gibi okula yetişmek için hızlı sürdüm.

°°

Okulun bahçesine tam ayak atacaktım ki zilin çalması ile olduğum yerde kaldım. En sevdiğim biyoloji dersini kaçırmıştım. Jimin ağzıma sıçmasa iyidir.

Çünkü biyoloji dersinde olmadığın gün hoca Jimin benim arkadaşım diye ona sorulae yağdırıp köşeye sıkıştırıyordu.

Cebimde telefonun zil sesi yükseldiğinde cebime elimi atıp telefonu aldığım gibi ekranda Jimin yazısını gördüm.

İçimden dualar edip inatla çalmaya devam eden telefonu yanıtladım.

"Aa Jimin merhaba" sanki komik bir şey söylemişim gibi gülüp ensemi kaşıdım. Hattın diğer ucunda oflama sesi geldi.

"Jungkook gelmeyi düşünüyor musun?" Sesi kulağımı doldurdu. Kızgınlık ya da öfke yoktu. Sanırım bu biraz benim içimi rahatlattı.

"Geliyorum canım kankam, geliyorum." diyip cevap vermeden suratıma kapattı. Kapanan hattın sesi kulaklarımı doldurduğun da kaşlarımı çatıp kapanan ekrana baktım.

Niye böyle yaptı ki şimdi? Biyoloji hocası gelmemişmiydi? Yoksa...

Hassiktir biyoloji hocası öldü mü!?

Yok canım ölse Jimin kahkaha atıp boynuma sarılırdı. Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerden uzaklaşıp okulun bahçesine giriş yaptım.

Etrafta öğrenciler dolaşırken gözlerim nedensizce etrafı süzüyordu. Kurdum sanki birisini görecekmiş gibi etrafa merakla bakıyordu.

Okulun kapısına geldiğim gibi hemen ileride toplantı salonunun önü kalabalıklaştığını gördüm.

Bir şey olmuştur diye merakla oraya doğru yürümeye başladım. Yaklaştığım an daha çok sesler yükseldiğinde içeride jimin'in de olduğunu fark ettim.

Kaşlarımı çatıp ne olduğunu anlamak içeri tam içeri girecektim ki kolumdan tutulup durduruldum.

Kafamı çevirip kolumu tutak kişiye baktığım da ise bana takıntılı olan kızı gördüm. Gözlerimi devirip oflayıp kolumu kurtardım.