3- Sen nankör bir omegasın Jeon.

1K 121 31
                                    

Hoşgeldiniz, bu benim BTS ile ilk seferim.

Bölümleri hızlı bir biçimde atmaya çalışacağım.

Teknik sorunlar içinde üzgünüm. Elimden geldiğince çabalayacağım.

O yüzden sizi fazla tutmadan...

İyi okumlar! ;)

°°

Kapıdan giriş yaptığını gördüğümde yere dayalı olan ellerimin içleri terlemeye başladı. Adım sesleri buraya doğru gelirken örtünün altından son kez Jimin'e baktım.

Ama etrafta gözükmüyordu. Kaşlarımı çatıp kurdumun gözlerini aktif edip nerede olduğunu bulmaya çalıştım.

Tam masanın altından çıkacağım sırada güçlü bir el tarafından ayak bileğimden tutulup masanın altından çekildim.

Neye uğradığıma şaşırırken, gördüğüm yüz ile daha çok şaşırdım. Ellerini belime sıkıca dolarken keskin gözleri gözlerimi delecek gibi bakıyordu.

Hassiktir, bu adamın burada ne işi var!?

°°

Elleri hala belimde dururken feromonları etrafımı sarmıştı. Baş döndürücü kokusu ile beni mest etmeyi çalışıyordu.

Kurdum göğüsümü parçalayıp dışarıya çıkmak için üstün körü çaba sarf ediyordu. Neden kalbimin bu kadar hızlı attığını sorgulamak için düşüncelerim ile boğuşmaya vaktim yoktu.

Kurdum çok sabırsız ve haylazdı. Ama bu sabırsız ve haylazlık benim asiliğime karşı koyamazdı.

Ben kimsenin ağızına bakmadan hareket eden bir omegaydım. Onca alfalar benimle birlikte olmak istedi. Fakat ben onları reddedip kendi çizdiğim yoldan devam ettim.

Ama bu sefer ne delta ne de alfaya yenik düşmezdim. Çünkü bu zaman dek kimseye bile yenik düşmedim.

Ellerim onun kolunda durmak yerine kurdumun gücünü aktif edip sağ elimi yumruk yapıp güçlü bir darbe ile suratına yumruk attığım da arkasında kalan duvara yapıştı.

Üstümü sirkeleyip etrafta jimin'i ararken kolumdan tutulup geriye doğru sürüklenmeye başladım.

Kimin yaptığını başımı çevirmeye gerek kalmamıştı. Bu lavanta feromonu Jimin'e aitti. Son kez bakışlarım o herif'e döndü.

Gözleri turkuaz bir biçimde parıldarken yüzünü tutuyordu. Gözleri gözlerimi kenetlediğin de kurdum acı bir şekilde çığlık attı.

Göğüsümü tutup yüzümü buruşturduğum gibi Jimin'in tutuşundan kurtulup yerle buluştum.

Gözlerimi sımsıkı birbirine bastırmış ateşle kavrulan göğüsümü tutuyordum. Sanki kızgın bir demir basıyorlarmış gibi içim kavruluyordu.

Uzaktan Jimin'in sesini duyuyordum. Boğuk ama benim için endişelendiği belliydi. Yerde bir o yana bir bu yana dönüp dururken acı daha fazla şiddetlendi.

Nefesim kesilmişti. Nefes bile almıyordum. Göğüsümü tutan ellerimi hareket ettirmeye çalışsam da sanki kilit vurulmuş gibi kal gelmişti.

Daha sonra o bağrış ve boğuk sesler kesilmişti. Bilincin kapanma eşiğine geldiği gibi karanlığa mahkum oldu.

°°

Yoğun bir ilaç kokusu beynimi döndürdü. Gözlerimi aralayıp beyaz tavanla bakıştım. Bir süre neler olduğunu düşündüm.

Bayılma mı yaşadım? Ya da bir şey yedikten sonra zehirlendim? Yok, bu değil. Yoksa Jimin kafama geçirdiği odun ile bitkisel hayata mı geçtim?

Delta's Rebel Omega - TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin