"Gördüğüme eminim. Hemen baş ucumdaydı. Hatta boynum kan içerisindeydi."
"Soobin cidden abartıyorsun. Sadece basit bir filmin etkisinde kaldın. Vampir filmi." Ufak bir kahkaha attı sözlerinin hemen ardından. Gözlerimi devirip başımı salladım. Ben gerçekleri söylüyordum. Neden kimse inanmıyordu?
"Beomgyu. Ben ciddiyim."
"Bende öyle."
"Yastığın üzerindeki kanlar neydi o zaman? Boynumda kan içindeydi."
"Dostum burnun falan kanamış olamaz mı?" Nefesimi tazeleyip konuşmayı bıraktım. Daha ne kadar uğraşabilirdim ki? İnanmadığı açıkça belliydi. Kai elinde birkaç tabak abur cubur ile gelip önümüzdeki masaya bıraktı. Birlikte Kai'nin evinde film izleyecektik. Bu gece evimden uzakta kalmak iyi gelirdi bana, umarım. Tabağa uzanıp bir avuç mısır aldım.
"Soobin! Yere bir tane dökersen ağzınla toplatırım. Taehyun kızıyor sonra."
"Sende iyice ev adamı oldun." Göz devirip güldüm. Kai ve Taehyun ev arkadaşlarıydı. Ev kirasını birlikte ödüyor, giderleri birlikte hallediyorlardı. Aralarındaki tek fark Kai çalışıyor, Taehyun ise okuluna devam ediyordu. "Bu arada Taehyun nerede?"
"Ailesinin evine gitti. Bir haftalık tatilini onlar ile geçirmek istiyormuş."
"Taehyun evde olsaydı, Kai bizi hayatta çağırmazdı." Beomgyu sanki Kai duymayacakmış gibi elini ağzının yanına gerip bana doğru kısık sesle konuşmuştu. Kai onun omzuna vururken gülüp onları izledim. Bu gece bizim gecemizdi. Her ne kadar etrafı dağıtıp, yerleri döktüğümüz yiyecekler ile dolduramayacak olsakta eğlenecektik. Kai televizyondan bir film açıp hemen karşıma kuruldu.
Sözde kafamı dağıtmam gerekiyordu. Yiyecekler, film, arkadaşlarım, başka bir ev ama aklımda hala aynı şey; aynı çocuk. Gece gördüğüm şeyin bir çocuk olduğuna emindim. Onun hakkında hatırladığım tek şey mavi saçları.
Nefesimi tazeleyip ağzımı mısır ile doldurdum. Bir ara yere bir tane düşürdüm ve Kai ile göz göze geldik. Sanırım ölmek için biraz gençtim. Kai üzerime atlamadan önce hızla yerden alıp masaya koydum. Bu çocuk beni ürkütüyordu.
Gecenin devamında sohbet etmiş, daha çok abur cubur yemiş ve film izlemiştik. Saat geç olurken Kai'nin verdiği battaniye ve yastıklar ile oturduğumuz koltuklara yattık. Aklımdaki düşünceler yüzünden uykuya dalmam her ne kadar zor olsa da, başarmıştım.