ikindi güneşi, zavallı Taeil⁰⁵

34 8 12
                                    

(Bol bol yorum yapın lutfen asklarimmm🤍💖)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bol bol yorum yapın lutfen asklarimmm🤍💖)

İyi Okumalar

Bildiklerimiz, bilmek istediklerimiz ve bilmek istemediklerimiz arasında mekik dokurken bazı şeyleri elde etmeye çalışıyorduk sanki. Bildiklerimiz bir şeyleri değiştirebilirdi hali hazırda ancak bilmek istediklerimiz hep daha cazip gelirdi. Onlar o kadar caziplerdi ki yasak ağaçtan elma koparmak gibiydi bilmek istediklerimiz.

Ancak birde bilmek istemediklerimiz vardı. Açıkça ortadaydı, çok netti ancak fiziken olup biten her şey ruhsal olarak kafamızın içinde derin fırtınalar yaratıyordu sanki. Açıkça ortada olan bir tabloya farklı açılardan bakarak onu karalamak gibiydi bu.

Bu üçünün arasında ise en karanlığı, belki de en çok can yakanı veya yakacak olanı bilmediklerimizdi. Ne bilmek istiyorduk, ne de istemiyorduk çünkü diğerlerinin aksine bir haberdik onlardan. İşte asıl kötü olan da buydu tam da o noktada.

Her şeyden bir haber olmak.

"Lora, 100." Fransızca sınav kağıdım önüme bırakıldığında daldığım düşüncelerden kurtulmuştum. Bakışlarım bana gülerek bakan Fransızca öğretmenimiz Jungwoo'ya çıktığında bana gülerek baktığını gördüm ancak ona aynı karşılığı veremedim.

Tam olarak iki haftadır 'sevgili Lora' hakkında o kadar çok düşünür olmuştum ki bir zaman sonra delirmemek ve kafayı yememek için bütün dikkatimi Fransızca'ya vermiştim. Taeil babam hatta abim bile şaşkınlardı bu kadar çalışmama, Johnny babam ise olması gereken  uymuş gibi nötrdü. Taeil babam kendimi zorladığım için endişeli, Johnny babam ise istedikleri olduğu için oldukça duygusuzdu.

O an Johnny babamın istekleri bile aklımda değildi, sırf düşünmemek için öyle bir odaklanmıştım ki çalışmaya o zaman aralığında girdiğim sınavın sonucu şimdi gözlerimin önünde duruyordu.

Yüzümde buruk bir gülümseme oluştuğunda iç çekmeden edemedim. Babamın hep istediği o sözde başarıya ulaşmam için düşüncelerimden kaçmam yetiyormuş demek ki diye geçirdim içimden. Ancak asıl kaçmak istediğim gerçekten de düşüncelerim miydi yoksa kendim miydim hala emin olamıyordum.

"Aferim Lora, gördün mü nasıl da güzel ilerledin?" Kim Jungwoo saçlarımı okşayıp diğerlerinin sınav kağıtlarını dağıtırken bu başarıma bile mutlu olamadığımı fark ettim. Oysa ki en çok istediğim şeydi, Johnny babamın beni de Jaehyun abim gibi kabul etmesi.

'Sevgili Lora' diye geçiriyordum sürekli içimden, 'senin kim olduğunu öğrenmek için can atıyorum.' Ancak sonrasında ise gerçekte kim olduğunun bende ki hissiyatı ve ruhumda ki bırakacağı izi ne olacaktı kestiremediğimden bundan vazgeçiyordum.

Ancak ya olacaktı, ya olacaktı.

Gerçeklerden, gerçeklerimden kaçmanın imkanı yoktu.

______

la tòska° nctHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin