♡𝟏♡

171 20 31
                                    

Soğuk etrafı sarmış ve sanki onları zorla evde kalmaları için rüzgarları artırmıştı. Ama bu soğuk hava en çok sevdiği nadir şeylerden di Xiao'nun. Bu soğukta dışarıda oturmuş donmuş küçük nehirin önünde meditasyon yapıyordu. Kimse yokken çok rahat hissediyordu. Tabikide hastalanmaması da onun için önemli olduğundan meditasyonunu yarıda kesip içeri girmişti.
Şu sıralar ülkesinde ciddi bir soğuk mevsim vardı. Ve bu mevsim en çok da çocuklarını heycanlandırıyordu. Tabi ailelerse çocukları hastalanmaması için dışarı çıkarmıyordu.
Xiao hızlı adımlarla kaldığı yere doğru gitti bu yıl buradan ayrılıyordu artık bir asile çalışabilirdi. Zaten sadece bunun için doğmuş hissediyordu.
Hızlıca kimonosunu çıkartıp sıcak bir duş almak için banyosuna girdi.
Sıcak su kaslarını gevşetip rahatlatırken o acaba hangi asile çalışıcağını tahmin etmeye çalışıyordu.
Thoma yakın arkadaşıydı o geçen sene ayrılmıştı Kamisato klanına gitmişti o cidden şanslıydı orası onun için en ideal yerdi.
Banyodan çıktı ve temiz kimonosunu giyip uyumak için yer yatağını serdi. Sonra karnından gelen guruldama sesi ile uyuma fikrinden vazgeçti uzun saçlarını bağladı ve ocağın yanına geçip ateşi yaktı.
Dünden hazır rameni vardı onu ısıtıp içine bir kaç baharat atıp hemen tabağına koyup yedi. Cidden şu sıralar hayatının boş geçtiğini hissediyordu.
Bunaltıcı ve sıkıcı en güçlü olunca daha iyi hissedeceğini içindeki boşluğu dolduracağını düşünmüştü ama nafile bu ona pek de bir etki yaratmamıştı.
Bu sıkıcı hayatımda aslında önemli bir görevim vardı.
Lord Morax yani gerçek adı ile Zhongli babam kendisi beni bir intikam için yetiştirdi. Annem Guizhong, Lord Dainslef tarafından öldürülmüştü. Şuanlık iki tarafta barış olsada Lord Morax beni gizledi ve kendi annemin intikamı için yetiştirdi. Nasıl bir planı var bilmiyorum ama annemin intikamını alıcaktım. Etrafı toparlayıp düzenledikten sonra yatağıma geçip yatmıştım.
Sabah olduğunda kapım sertçe çalındı hemen gidip açtığımda Lord Morax'ın beni çağırdığını söylemişlerdi. Hemen hazırlanıp yanına gittim sonunda o gün gelmişti hazırlıklarım boşuna gitmeyecekti.
Kapıyı gelmiştim diğer askerler beni gördükleri gibi kapıyı açtılar ve içeri girip selam verdim.

"Emrinizdeyim efendim." dedim

"Xiao artık zamanın geldi. İntikamımızı sen alıcaksın. Ve öldürmeni istediğim kişiyi seçtim şimdilik eşyalarını topla akşam yola çıkıyorsun."

"Şey sorun olmayacaksa efendim Lord Dain için önemli olan kişi kim yani öldürmem gereken kişi."

"İkiz kardeşler birinin adı Lumine diğeri ise Aether Dainslef ikizlerin babası ve merak etme ikizlerin bir tanesini öldürmen yeterli." ikizler adına üzülmüştüm ikisinden birisi ölmek zorundaydı. Ama bu pekte umurumda olmazdı onların babası annemi almıştı. Bende onlardan önemli bir şeyini çalıcaktım.

"Anlaşıldı efendim." Zhongli kafasını olumlu anlamda salladı. Xiao ayağa kalkıp odadan çıkıp gitti. Kendi odasından eşyalarını topladı ve akşama yola çıkıcak atlı arabanın içine koydu tabi burda ki en yakın 'arkadaşı' Childe arkasından gelip onu korkutmaya çalışınca sessizlik bozulmuştu.

"Böö naber küçük samuray"

"Uğraşamam Childe gene başımı şişirteceksin. Gitte Lord Morax'ın isteklerini yerine getir."

"Sen merak etme küçük çocuk ona olan hayranlığımdan dolayı çoktan işlerimi bitirdim."

"Ee o zaman burda ne işin var? "

"Oo tabikide elimde büyümüş olan Xiao'nun sonunda büyüdüğü anı görüceğim ne zannettin beni sen sana hediye vermeden gitmene izin vermem! " ve bana arkasında sakladığı hediyeyi uzattı.O cidden ciddiydi oflayarak elindekini alıp baktım bu bir tokaydı böyle şeylerle pek ilgilenmezdim ama Childe verince onun için alıp kullanıyordum. Saçıma takınca Childe saçlarımı karıştırdı.

"Yaa çok güzel oldu Xiao iyiki taktın hiç çıkarma olur muu? " sadece kafa sallamakla yetindim.

"O zaman kendinr iyi bak ve yemek yemeyi unutma tamam mı!?"

"Tamam Childe unutmam merak etme. "

"Afferin işte benim oğlum şimdi son kez saygı değer Morax'a görüşürüz de bakalımm." Childe onun oğlu olduğumu biliyordu nedeni bilinmez Morax sadece tek ona oğlu olduğumdan bahsetmişti. Ama zaten Childe ne kadar çok konuşup salakça davransa da o zeki bir adamdır.

"Evet her neyse hadi gidelim bahçeye at arabasını da görevlilere söyle hazırlasınlar. "

"Anlaşıldı Xiaoo" ve bende dışarı çıktım. Aradan 20 dakika geçmiş ve Morax gelmişti yanında sadece Childe vardı bu gizli bir işti.

"Her zaman hizmetinizde olucağım Lord Morax. "

"Sana güveniyorum Xiao annenin intikamını al."

"Emredersiniz efendim." Childe bana göz kırptı ve ciddi haline geri aldı. At arabasına binip gitmem gereken yere gitmek için yola çıktım. Sabahlayana kadar sadece yoluma devam ettim sabah olduğunda anca tapınağa gelmiştim. Yorucu bir yolculuktu bu yüzden geldiğim gibi beni görenler iyi bir şekilde karşılamışlardı. At arabamı alıp diğer atların yanına götürdüler bense yeni odama götürdüler. Benimle ilgilenen çocuğun adı Kazuha adında tatlı bir çocuktu nazikliğinin yanında hep şiir gibi konuşuyordu ve benimle 'zorunlu' ilgilendiğini düşündüğüm çocuğun adı Scramaouche adında bir çocuktu. Kazuha'nın tam tersiydi nasıl anlaşabildiklerini anlamasam da pek umursamadım ikisi hep birlikte çalışırlarmış. Beni odama götürüp buradaki kuralları anlattılar ve beni odamda yanlız bırakıp gittiler.
Burada yeni olduğumdan daha kimse bana güvenmiyordu. Özellikle o Scaramouche denen çocuk bu nasıl isimdi ki en iyisi Kazuha gibi kısaltarak kullanmaktı.
Eşyalarımı odaya yerleştirdik ten sonra uykum bastırmıştı ve en iyisi uyuyup ardından etrafı dolaşıp keşfetmekti. Dainslef burada yaşamıyormuş bu benim için bir artıydı. O yokken daha hızlı olurdum. Hem bana o kadar güvenmelerini sağlayacaktım ki.
İntikamım onlar için çok acı olmasını istiyordum.
Eşyalarımı yerleştirip duş aldıktan sonra kıyafetlerimi giyip yattım bu gerçekten iyi gelmişti.
Akşam olduğunda uyanmıştım aslında biraz daha uyuya bilirdim ama Scara'ın bağırışı odama kadar sesi geliyordu hemen üstümü değiştirip kılıçlarımı aldım. Birini belimdeki gizli yere diğerini de kılıfına sokmuştu. Odadan çıktı ve yeni arkadaşlarının yanına gitti onlar hararetli sohbetlerini beni görünce bölmüşlerdi.

"Öldüğünü düşünmüştük aptal niye geç kaldın?"Scara cidden sinir bozucuydu.

"Sorun yok Scara gece hiç uyumadan çok uzun bir yoldan geldi bu normaldir. Sen onun kusuruna bakma Xiao hadi artık idman yapalım!" ve ses çıkarmadan yavaş adımlarla idman yaptıkları yere gittik. Isınma hareketlerini yaptıktan sonra karşımıza rastgele gelen kişiler ile beraber çalışma yaptık tabi Scara, Kazuha ile şans eseri karşı karşıya gelince sanki birbirlerine meydan okurcasına dövüşmeye başlamışlardı.
Tabi en sonunda Kazuha ve Scara kılıçlarını birbirlerine çarpıştırdı Kazuha gördüğüm kadarıyla Scara'dan daha güçlüydü bu yüzden Scara karşılaştığı ani gücü ile afallamış ve dengesini kaybetmişti. Kendi dengesini korumaya çalışırken Kazuha çelme taktı ve Scara yeri boylamıştı. Kazuha, Scara'ın üstüne çıktı ve kılıcını bıynuna dayadı ve yüzleri bir birine çok yakınlaştı. Kazuha gülerek bişey demişti ve Scara sinirden hem kaşlarını çatmıştı hemde yüzü kızarmıştı aralarına karışmamıştım.
Hava iyice kararınca Scara ve Kazuha'da dahil herkes odalara dağılmış nöbetçiler de nöbet yerlerine geçmişti bense biraz daha idman yapma kararı almıştım. İdman yapmaya devam ederken uzaktan bir ses duymuştum. Kendi kendine idman yapan birini görünce yanına yaklaştım bu kişinin saçları örgülü ve up uzundu tüm gücünü kullansada aşırı yorulduğu belliydi önündeki mankeni yere bile serememişti. Kim olduğunu merak etmiştim.

"Hey merhaba sende kimsin. Ben burada yeniyim de seni hiç görmedim? " bana dönünce kim olduğunu çoktan tahmin etmiştim. Altın gözler ,altın saç bu doğruydu ikizlerden olan bu Aether'dı.

"Şey ben Aether bugün yeni bir samurayın geldiğini duymuştum. Tanıştığıma memnun oldum." masum genç elini ona doğru uzatıyordu. Xiao bu saf çocuğun nasıl bu kadar güzel olduğunu düşünmüştü. Kendini sakinleştirdi ve o da onun elini sıktı.

Bundan sonra ki yaşayacakları onlar için uzun bir yolculuk olucaktı.

𝚂𝚊𝚖𝚞𝚛𝚊𝚒 𝙻𝚘𝚟𝚎𝚛 / 𝚇𝚒𝚊𝚘𝚝𝚑𝚎𝚛Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin