UtkuDudaklarımız birbirinden ayrılalı beş dakika olmuştu. Utançtan sıcak çikolatayı olabilecek en yavaş şekilde içmiştim ama bitmişti.
"Neden gitmek istiyorsun?" Diye sordu aniden. Bakışlarım ona kaydığında pozisyon değiştirip yan bir şekilde oturduğunu gördüm. Ben de hemen karşısına aynı pozisyonla oturdum.
"Mecburum aslında." Dedim en sonunda bundan emin olması için. "Bundan önce Karabük'teydim ben. Liseye de orada başladım zaten. On yedime girdiğim gün eşcinsel olduğumu söyledim annemle babama. Çünkü çok güzel bir aileydik ve düşünmüştüm ki öğrendiklerinde her şey aynı kalmaya devam eder.
Düşündüğüm gibi olmadı. Babam kıyameti kopardı. Annem onu zor sakinleştirdi, beni öldürmek ister gibi dövdüğü akşam elime bileti tutuşturup beni buraya, amcamın yanına yolladı. Kaydımı da buraya aldırıp liseye devam etmemi istedi."
Yutkundum. O günleri hatırlamak cok acı vericiydi. Babamın gözlerindeki o kin ve nefreti ölsem bile unutmazdım muhtemelen.
"Buraya geldiğimde o kadar kötü durumdayım ki liseyi dondurup bir yıl evden çıkmadım. Babamın hangi akrabaya gittiğimden haberi olmadı annem biliyordu sadece. O da amcama söylememi istemedi. Çünkü amcam homofobik. Ailevi sorunlar olduğu için geldim sanıyor.
O öğrenmeden üniversiteye sorunsuzca gitmek istediğim için birkac ay sonra liseye başladım tekrar. Sınava girip iyi bir derece yaptıktan sonra, burslu bir yere girmeyi umuyorum. Başka bir şehirde, üniversite yurdunda kalıp orada hem okuyup hem çalışacağım. En azından ne kimseye minnet ederim ne de korkuyla kalırım bir evde. Kendi evim olur." Diye açıkladım her şeyi.
Savaş'ın anlayışlı bakışlarıyla göz yaşlarım yanaklarımdan akarken dökmüştüm içimdekileri. Amcama gelmeseydim kim bilir neler yapardı babam bana. Ölümümü isteyecek gibi bakarken muhtemelen sonumu getirmek ona keyif verirdi. Bir gecede beni seven babam bana düşman olmuştu. Bazen keşke söylemeseydim dediğim oluyordu.
"Bebeğim benim." Savaş bi kolunu belime diğerini dizlerimin arkasına koyup beni kucağına yan bir şekilde oturttu.
"Merak etme, artık özgürsün." Sarıldığım bedenin boynunda soluklanırken gülümsedim. Haklıydı, özgürdüm. Onunlayken mutlu ve huzurluydum. Derdim de tasam da gitmişti sanki.
"Seni ilk ne zaman gördüm biliyor musun? Buraya ilk geldiğim gün, yüzümde maskeyle gezmek istedim. Çünkü evde durdukça kendime olanları hatırlatıp duruyordum. Ağlama krizlerim bitmiyordu. Hava almak istedim.
Dışarıda gezerken gördüm seni. Arkadaşlarınla dükkanının önündeydin. Niyeyse sana öyle bir odaklandım ki gözümü çekemedim. Ne havanın karardığını fark ettim ne de amcamın aramalarını. Orada durup saatlerce seni izledim. Gece yatağa girdiğimde artık babamı değil senin gülen yüzünü hayal ediyordum."
Gülerek anıları hatırlarken Savaş kafamın üzerine bir öpücük kondurdu. "Hepsi geçti bitti." Dedi huzur veren sesiyle. "Artık buradasın, yanımdasın."
Haklıydı, en huzurlu olmam gereken yerdeydim. Problemler şu an o kadar basit geliyordu ki, o yanımda olduğu sürece her sorunu çözebilirdim.
"Yoruldun." Elini dizlerimin altına koyarken diğerini sırtıma götürüp ayaklandı. "Uyuyalım hadi, yarın konuşuruz."
Derin bir nefes alıp sıkıca tutundum ona. Beraber girdik odaya, beni yatağa oturttu. Işığı açıp dolaba ilerledi, elindeki eşofman ve tişörtle bana döndü. Diğer elinde de kendi kıyafetleri vardı.
"Sen burada giyin." Kıyafetleri bana verip banyoya gitti. Gülerek üstümü değiştirdim. Savaş cidden çok ince ruhlu bir adamdı ve onu seviyor olmam çokta imkansız değildi.
Dakikalar sonra benim uzandığım yerin yanına bıraktı bedenini ışığı kapatıp. Kollarımı ona doğru uzattığımda belimi kavrayıp kendine çekti. Birbirimize sokulurken gözümü en huzurlu uykuya, sevdiğim adam sayesinde kapattım.
Yav bu bölümü yazana kadar bin tane duyguya girdim
Sinirliydim de zaten bir arkadaştan çıkardım okuyosan buradan da diyeyim; kusura bakma
Haydi Eyvallah
Insta: Fromthemonlight
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevk| gay
RomanceMahalle abisine bekaretini vermeye çalışan ergen liseli. Loveislove #1