-Hıhı... Tamam anne... Tamam... Öptüm... Hadi baay.
Telefonu kapattığı anda ikimizde çığlık attık ve melisa boynuma atladı bir an ölümümün en yakın arkadaşımın elinden olacağını düşünürken melisa tekrar yere indi ve alçaktan yükseğe doğru çıkan ses tonuyla tekrar etti .
-Seni çok seviyorum .Seni çok seviyorum
Melisa'nın annesini arayıp benimle beraber burada kalmasında bir problem olup olmadığını sorduk. Ee anneside benim annemle arkadaş olduğundan izin verdi. Melisa yine gülümseyerek bir soru sordu "İlk olarak ne yapıyoruz???" Pis pis sırıttım ve "Tabikide uzun zamandır izlemek istediğimiz diziye başlayacağız "
O da benim ne demek istediğimi anlamış olacak ki aynı anda konuştuk.
"Sherlock Holmes"
İkimizde gizemle ilgili her şeyi sevdigimizden bu dizi tam bize göreydi.
İş bölümü yapıp sinema odasına diziyi ayarlaması için melisa yı gönderdiğimde kendim de mısır ve meyve suları için mutfağa geçtim.
5 dk içinde herşeyi hazırlayıp tepsiye meyve sularını ve patlamış Mısır kasesini koydum. Hiç birşey dökmeden aşağı inebildiğimde kendimi tebrik edip, tepsiyi yerine yerleştirdim. Melisa da işini halledip diziyi başlattı ve yanıma geçti.
***
İkimizde neredeyse kapanmak üzere olan gözlerimizle yatağımda uzanıyorduk bir oturuşta 1.sezonu bitirince böyle oluyordu tabii...
Melisa sırıttı "Gerçekten de rüya gibi eylül... Senin babanın hiç bir şey istemeden sana bunları vermesi muhteşem" gülümsedim. Daha sonra aklıma bir şey takıldı * hiç bir şey istemeden* babamın konuşmasını hatırlamaya çalıştım. "Canım artık senin de nasıl para kazanıldığını öğrenmeni istiyorum. Ayrıca sana içi döşenmiş bir ev vereceğim ve artık orada kendi kurallarınla yaşayacaksın. Başının çaresine bakabileceğine inanıyorum. Ayrıca hala sıkıştığında ya da bir sorunun olduğunda bana anlatabilirsin. "
Bir dakika bir dakika ilk cümle ne anlama geliyor??? Para kazanmak mı?
Ben mi para kazanıcam hah ! Denizlispor 'un Chelsea 'yi yenmesi bile benim para kazanmamdan daha kolay. Bikere zaten ben üniversite okumadım ki ne işi yapabilirim??? Bu düşünceler beynimi deşerken yatakta doğruldum ve melisa 'ya döndüm. "Hiç bir şey istemeden vermedi ki zaten"
Melisa da bana döndü " Nasıl yani sen hiç bahsetmedin ama , hem ne istedi ki???" Yavru köpek bakışımı atarken dudağımı ıssırdım. "Para kazanmamı"
"Nasıl yani iyide sen ünive..." Herkesin hatta kendimin bile bunu söylemesinden bıktığım için sözünü kestim. "Evet Melisa üniversite okumadım zaten sorunda bu!!" Melisa masaya yönelip laptobu aldı.
"Boş boş oturmakla meslek bulunmuyor canım! " Gözlerimi devirdim ve yatakta tekrar uzandım. " temizlikçi?" Gözlerimi ona çevirdim "Dalga mı geçiyorsun???" Kıkırdadı. "Çocuklarla aran nasıl??? "
"İyiiii" "O zaman buldum!" "Ne!??" "Çöpçü" Sinirle bağırdıktan sonra kalkıyordum ki melisa bileğimden tuttu. "Ya şaka yaptıım..." bileğimden çekerek beni tekrar yatağa oturttu. "Cidden buldum ama bak. "
Derin bir of çektikten sonra gözlerimi tekrar ona çevirdim. "Bakıcılık"
Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Fena değil... BAKICILIK???
***
Arabamla bakıcıklık yapacağım çocuğun bulunduğu villaya doğru gidiyordum. En sonunda arabayı durdurup indim. Villanın bahçesine girdiğimde benim villamdan biraz daha büyük olduğunu gördüm. Ben villanın bahçesini süzerken orta yaşlı çok güzel bir bayan yanıma geldi ve sorarcasına "Eylül Soylu?"
Kadın sorarken mimikleri çok dikkatimi çekmişti çünkü çok içten ve samimiydi. Bende samimi bir gülüşle ona cevap verdim. "Evet benim."
Gülümsemesi yüzünde yayılırken elini uzattı "Gözde Çağlayan : Bakıcılık yapacağın çocuğun annesi.
***
Çantayı ve anahtarı koltuğa attıktan sonra merdivenlerden çıkarken bağırdım "Meeeliiiisaaaa" odamdan homurtular geldiğinde oraya yöneldim ve kapıyı açınca bir tabak cipsi yemekle meşgulken tv izleyen bir melisayla karşılaştım. Pijamasıyla duruyordu ve dağınık bir topuz yapmıştı. Kapı eşiğinden odama doğru bir adım atarken sırıttım ve melodisiyle "Acayip hayvanlara benziyırsın " dedim. Yüzüme gelen yastığı görüp sonanda eğilince melisa yine homurdanmaya başladı. Bende yatağa yayılıp elimi cips tabağına uzattım ancak melisanın elime vurmasıyla geri çektim. Kafamı kaldırdığımda ise kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakan melisayla karşılaştım."Yiyemezsin" Tam bende kaşlarımı çatacaktım ki aklıma gelen fikirle kaşlarımı kaldırdım. "Ohaa sende sivilce mi çıkmış?" Bunu dememle melisa usain bolt'a meydan okurcasına banyoya koştu. Bende cips tabağını elime alıp yemeye başladım. Bir süre sonra omzumdan dürtülmemle sağa bakınca elinde bıçakla sinirli bir melisa ile karşılaştım.
Kaşlarım havaya kalkmış dudaklarım O şeklini almışken zorlukla konuştum.
"OMG!!!"
(Hepimiz solucanistiz ;) )
