2 haftanın ardında artık geri dönmüştüm. Okul formasının üstüme bir mont giyip şapkasıyla yüzümü kapatıyordum. Korkuyordum. Hemde çok. Herkesten, her şeyden. İnsanlardan nefret ediyordum, son 2 haftadır. Evden çıkmaya korkmuştum. Dışarıdaki insanlardan korkmuştum. İş yerinden... İş yerinden çok korkuyordum. Hatırlamak bile... Hatırlamak bile benim kalbimi daraltıyordu ve nefes almamı zorlaştırıyordu. Düşünmek istemiyordum...
Zar zor okulun kapısına vardığımda etrafıma baktım. Hiç bir şey değişmemişti. Kimse umursamıyordu bile. İlk adımımı attım. Sonra ikincisini... ve yürümeye başladım. Yürüdükçe başım dönüyordu. Hala korkuyordum. Derin nefes aldım, sakinleşmeye çalıştım. İnsanların garip garip yüzüme baktılarını hissettim. Ben mi abartıyordum?.. Yoksa gerçektende bana garip mi bakıyorlardı? Kafamı kaldırdım ve etrafıma baktım. Herkes bana okula çıplak gelmişim gibi bakıyordu. Ciddiyim. Ve kendi içimde abartmadığımdan eminim.
Adımlarımı hızlandırıp sınıfa girdim. Girmez olaydım. Herkes kafasını bana çevirmişti. Adımlarımı yavaşlattım insanların yüzüne bakmadan sırama geçtim. Fısıldamalar başladı. Tanrı aşkına ne oluyordu?! Aldırmamaya çalıştım. Nihayet bir kaç dakikanın ardından -ki bana bir kaç saat gibi gelmişti- öğretmen içeri girdi. İçimden bir oh çekerken yine pişman oldum. Hoca içeri girdi, selam verdi ve masasına giderken beni gördü. Bakışları tıpkı diğerleri gibiydi. Hocaya boş gözlerle baktım. Hoca ise nefes aldı ve beni takmayarak derse başladı.
Zil çaldı ve derin bir nefes aldım. Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkamak için ayağa kalktım. Tam o sırada birine çarptım:
Minho.
"Ö-özür dilerim"
"Sorun değil."
Sesi çok yumuşaktı. Sınıftakilerin aksine bana çıplakmışım gibi bakmayan tek kişi oydu.Hafifçe başımı eğip kenarından sıyrıldım ve bir şey demeden tuvalete gittim. İçeride kimse yoktu. Musluğu açtım ve elime su alıp yüzüme çarptım. O sırada düşünüyordum. Neden insanların bana böyle baktığını. Sonra kafama dank etti.
Öğrenmişlerdi.Başka açıklaması olmazdı bunun. Bu bakışların başka bir nedeni olamazdı. "Siktir" dudaklarımdan çıkan bu mırıltıyla başımın yanlarını iki parmağımla ovaladım. Derin nefes aldım. Yaşadıklarım yetmezmiş gibi şimdi de herkes öğrenmişti. Ölmek istiyordum. Ellerimi lavabonun mermerine yasladım. İçeri biri girdi.
"Vay, vay vay... Kimleri görüyorum böyle? Birileri okula gelmeyi cesaret edebilmiş. Şaşırdım gerçi... Beklemiyordum."
Duyduğum sesle irkildim. Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
HYUNJİN.
İçimden yine küfür ettim. Tamda zamanıydı zaten değil mi?
Yaklaştı. "SENİNLE KONUŞUYORUM ERKEK OROSPUSU!"
Duyduklarıma anlam veremeyerek kafamı ona çevirdim. Tamam; norlmalde de küfür ederdi bana, zorbamdı o benim, ama bunu ilk defa dedi. "Ne demeye çalışıyor?" diye düşündüm.
"CEVAP. VER. BANA!"
kelimeleri tane tane ve bağırarak söyledi. Sadece bakmaya devam ettim.Sinirlenmiş olacak ki hızlıca dibime girip yakama yapıştı.
"Seninle konuşuyorum, aptal gay."
Gay? Ben mi? Ne saçmalıyor bu?
"Ne dediğinin farkında mısın? Gay falan değilim ben."
"Aptalı oynama Hanji. Herkes biliyor."
"Neyi?"
Bunu dememle bir kahkaha patlattı. Ve elini yakalarımdan çekti
"Pedofili bir gay olduğunu."
Ne diyordu bu?
Tam o sırada ders zili çaldı. Beni bırakacağını düşündüm ama sanırım böyle bir niyeti yoktu.
"Bak Hyunjin. Şu an hiç şaka kaldıracak havamda değilim, daha sonra gel, ha?""Vah vah... Bu masum 'ben hiç bir şey bilmiyorum' numaralarıyla beni kandıramazsın Jisung. Her şeyi biliyorum. Herkes biliyor. Barlara gidip elin adamlarıyla yaptığın her şeyi."
"Ne saçmalıyorsun sen?" bakışı attım. Bunu görünce sırıttı.
"Bana bilmediğini falan söyleme Jisung."
"Siktir git Hyunjin. Seninle uğraşamam"
Tekrar yakama yapışmasıyla göz devirdim.
"Benimle düzgün konuş Jisung. Yoksa nasıl konuşman gerektiğini sana bizzat öğretirim."Gülmeye başladım. Sinir etmek hoşuma gidiyordu.
Yakalarımı daha da sıkı kavradı. Gülmeye devam ettim. Tam o sırada içeri Minho girdi. Muhtemelen ders başladığı için hoca yollamıştı. Kenardan Minhoya baktım. Sanırım afallamıştı çünkü hareket bile etmiyordu. En sonunda kendine geldi ve Hyunjin'i ittirdi. Hyunjin ne var dercesine baktı ve Minho olduğunu fark etti. Bu yüzden bir şey diyemedi. Minhoya kimse bir şey diyemezdi.
Minho bana bakıp sınıfa gidelim dercesine işaret verdi. Hafifçe başımı salladım ve arkasından gittim. Geriye Hyunjin ve savurduğu küfürler kalmıştı.
Sınıfa giderken tek kelime etmedi. Sonradan kafama jetonun düşmesi ile teşekkür etmem gerektiğini hatırladım. Aptal Jisung.
"Ah... Şey... Teşekkür ederim..."
"Önemli değil."
"Gerçekten, sen olamasaydın o serseriden nasıl kurtulurdum bilmiyorum."
Bir an bana sanki bir şey varmış gibi kaşlarını çatarak baktı. Sonra geri önüne döndü.
"Önemli değil dedim."
Kendimi aptal gibi hissediyordum.
Sınıfa girdik. Gözler bizim üzerimize toplandı. Hocadan özür dileyip sırama yöneldim.
"Bahse girerim bir erkekle sevişiyordu."
Duyduklarımla kaskatı kesildim. Bana mı denmişti o? Bunu diyen kişiye baktım. Önüne döndü ve bir şey demedi. Bende yerime geçtim. Ne oluyordu amına koyayım?
Hoca derse devam edince bir şey diyemedim. Sadece sırama kafamı koyup uyumaya çalıştım. Tek istediğim bir an önce günün bitmesiydi.
*✧*✧・゚: *✧・゚:*
SELAMMMM
YENİ BİR HİKAYEYLE GELDİM🤭🤭PEK İÇİME SİNMEDİ AMA OLSUN, AKLIMDA ÇOK GÜZEL ŞEYLER VARR
SİZCE JİSUNGUN BAŞİNA NE GELDİ??
MİNHOYU ÇOK COOL YAPMAYA ÇALIŞICAM OLUYO BENCE
VALLA KOMİK ŞEYLER YAZMAYA ALIŞMIŞIM DÜZ YAZI ZOR GELDİ HE
YA MUHTEMELEN TUTMAYACAK BENDE BÖYLE ORTADA KALICAM GİBİME GELİYO AMA HADİ NEYSE
BİDE ŞUNA GÜZEL Bİ KAPAK BULSAM ÇOK GÜZEL OLACAK
İNSTADA FALAN VİDEO YAPIP PAYLAŞSAM Mİ BELKİ İZLENİR
NEYSE BOŞ YAPTIM ÇOK.
Nedense minsung vibe verdi😩😪🖐
OY VERMEYİ UNUTMAYINNN😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Others And You// Minsung
FanfictionBana inanan tek kişi oydu. Minho. Diğerlerinden farkı buydu benim için.