Merhaba lütfen herkes başlangıç tarihini atsın ve yorum yapmadan oy vermeden geçmeyin. Sizin fikirleriniz benim için çok önemli Keyifli okumalar...
-🦋"Sessiz insanlar en gürültülü zihinlere sahiptir."
-Stephan HawkingSokak araları soğuk izbe bir kuyu gibiyken,kar geceye inat bembeyaz etrafı kuşatmıştı. Rüzgar ağaçlarda izini sürüyor, uğultusuyla kulak çınlatıyordu.
Güneş çoktan izini kaybettirmiş yerini aya devir etmişti. Sokak lambalarının güçsüz ışığıyla vurduğu kısımlara baktığımda, yerde biriken karların arttığını görmüştüm. Soğuğun kokusu yüzüme yapışan saçlardan geliyordu, ayrıca soba yanan evlerin bacasında tüten duman kokusu genzimi yakarken yutkundum.
Aralık ayının sonlarındaydık ve kış gelmişti. Kış en sevdiğim mevsimdi, karın soğuğu bana temizlenmiş hissettiriyordu. Sokağın sonuna bakarken etraftaki insanlar işlerinden çıkmış, telaşla sıcak evlerine kavuşmaya çalışıyordu. Karlarda ki ayak izleri, yeni yağan karla birlikte siliniyordu.
Aniden bir rüzgar esince içi peluş,siyah montumun içine iyice kafamı gömdüm ve sıcak nefesimle ısınmaya çalıştım. Kalın örgü atkım yüzümü yeterince koruyamıyordu, sadece dudaklarımı ve burnumun ucunu kapatmıştı.
Bu arada adım Elzem. Anlamı vazgeçilemeyen.
Sanırım tek emin olduğum şey, adımdı.Kış ayı artık tam anlamıyla geldiğini göstermişti soğuktan uyuşan yorgun bedenimi yürümeye zorladım, yaklaşık bir haftadır iş için gelecek olan bir grubun organizasyonunu yapıyordum. Bir haftadır çok yoğun çalıştığım için bugünde sabah her şeyi halletmiştim,şimdi eve gidip üstümü değiştirmiş ve tekrar işe gidiyordum. Bugün herkes daha özenli,daha dikkatliydi. İstanbul'un en ünlü restaurantlarından birinde organizasyon şefiydim, aslında bu iş kesinlikle hayallerimde ki iş değildi.
Güzel sanatlar resim bölümü mezunu olarak benim de planlarım çok farklıydı.
18 yaşındayken bir cinayet işlediğim için mesleğimi yapmayı hiç düşünememiştim.
Katiller de sanatçı olur muydu?
Şuan 25 yaşındaydım ve yaklaşık 3 senedir burada çalışıyordum.Mezuniyetimden sonra bu işe girmiştim, şu an iyi ki diyorum, iyi ki burada çalışmaya başlamışım.
Bana iyi gelen yerlerden bir tanesi,belki de tek yer burasıydı. İşimi severek yapıyordum, hatta izinli günlerimde sıkılır bazen çalışmaya gelirdim.
Restaurantın valesi Ahmet, beni gördüğünde hafifçe kafasıyla selam verdi. Ben de yanına doğru adımladım. Ahmet burada ki en genç en hayta çalışandı,hatta onu kardeşime çok benzetiyordum bu yüzden biraz fazla korumacıydım. Boyu uzun olsada yüzü yaşını ele veriyordu. Elleriyle her dakika karıştırdığı kıvırcık saçları, her zaman yanlış iliklenmiş düğmeleriylede bunu kanıtlıyordu aslında.
"Soğukta durma, işin bitince kenarda ki klübeye geç demedim mi kaç kere?" Hafif azarlar bir tonda söylediklerimle mahçup bir ifade takındı. Benden çekinirdi, en sinirli hallerimi görmüştü çünkü.
"Elzem hanım, haklısınız ama içeridekilerden biri arabam sana emanet gözünü ayırma dediği için gitmek istemedim." Sağa sola bakarak söyledikleriyle kaşlarım otomatik olarak çatılmıştı.
"Kim o? Arabasını mı yiyeceklermiş kapının önünde korumalar var, geç içeri hemen." Benim itiraz kabul etmeyen sesimi duyduğunda kafa sallamayı tercih etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSHAKANYA
FantasyVisha Kanya Zehirli Kadın Suikastçi Çünkü Vishakanyaların bir öpücüğü, dokunuşu ve hatta teri ölümcüldür. Eğer sana dokunursa teri öldürebilir. Eğer onunla sevişirsen penisin olgun bir meyve gibi sapından düşer. - Dalhana, Shusruta Samahita Bir doku...