4-) Kraldan habersiz

49 6 30
                                    

"Amca!"
Adena kapıyı açıp amcasına sıkı sıkı sarılırken günün tüm yorgunluğunu attığını hissetti. Çok sevdiği amcasını aylar sonra karşısında görmek bu gün onu en çok mutlu eden olaydı.
"Gelmeyeceksin sanıyordum."
"Sürpriz yapmak istedim."
"Bu sürprizi taç giyme töreninden önce yapabilirdin." Adena geriye çekilip amcasına baktı. Gelmemesine çok kırılmıştı. "Tüm gün gelmeni bekledim."
"Biliyorum. Bende gelmek istiyordum ama biliyorsun... Babanın ayak işlerini falan hallettim. Sevgili ağabeyim nerede bu arada?"
"Sevgili yeğenini azarlıyor."
"Yine mi? Bu sefer ne oldu?"
O sırada Adena, ikiz kardeşinin merdivenlerden yukarı çıktığını gördü. "Geliyor."
Blaise yorgun bir şekilde merdivenlerden çıkarken Adena onu inceledi. Babaları her ne söylemiş ise Blaise bunu pek kafaya takmış gibi görünmüyordu. Zaten hiç takmazdı. Sağ eliyle kızıl saçlarını karıştırırken törende üzerine geçirdiği ceketi çıkarmış, sol elinde tutuyordu, kravatını da gevşetmişti. Yere dönük olan bakışları amcasıyla karşılaşınca yüzünde beyaz bir gülümseme belirdi.
"Törenin bu sabah yapıldığının farkındasın değil mi?"
Amcaları Kai derin bir nefes verip "Hepiniz bunu tekrar tekrar söyleyecek misiniz? Hem babanızın işleri olmasa o töreni hayatta kaçırmazdım." Sonra aklına bir şey gelmiş gibi "Galiba yine Kailik yapmışsın." Dedi. -Kailik, Kral Vukan ın Blaise için kullandığı bir deyimdi. Blaise ne zaman amcası nın yapacağı tarazda (kral a göre bir kraliyet üyesine yakışmayan) bir davranışta bulunsa Kral Vukan onun kailik yaptığını söylerdi.-

"Benim bir suçum yok." Dedi Blaise, Adena nın odasına girerken. "Törenden sonra parti yapılacağını söyleyip o sıkıcı müzikle bize işkence çektiren onlar, bende ortam biraz hareketlensin diye-"
"Orkestra ya daha eğlenceli bir şarkı mı çaldırdın?"
"Daha iyisi. Kendim bir şarkı söyledim ve Morgan da bana katıldı." Amcalarının yüzünü gurur dolu bir ifade kaplamıştı.
Adena onun gençken aynı Blaise gibi olduğunu düşünüyordu. O sırada kapı tıklatıldı ve şato nun genç hizmetlilerinden biri eşikte belirdi. "Kral Kai, Kral Vukan sizi çalışma odasında bekliyor."
Adena dönüp amcasına baktı.
"Babam burada olduğunu biliyor mu?"
"Tabi ki biliyor. Sevgili ağabeyimin haberi olmadan krallığında kuş bile uçmaz. Ben nasıl ondan habersiz onun şatosuna girebilirim ki?"

                              ***
Kral Kai odadan çıkalı beş dakika olmuştu. Bu süre boyunca Adena ve Blaise sessizlik içinde oturuyorlardı. Sessizliği bozan Blaise oldu. "Sanırım babam amcamı çok özlemiş, hasret gideriyorlar." Adenadan cevap gelmeyince konuşmaya devam etti. "Anlat bakalım, sabah ne oldu?"
"Pek haz etmediğim biriyle beni aynı yerde uzun süre tutmaları-"
"Darla?"
"Doğru tahmin."
"Hayır Darla burada."
Adena dönüp pencere ye baktı. Darla nın bedeninin yarısı pencerenin öteki tarafında süzülüyordu. Blaise yatağın üzerinden yuvarlanıp pencereye doğru ilerlerken "Uçabildiğini bilmiyordum." Dedi.
"Uçamıyor zaten. Muhtemelen bir tür bulutun falan üzerinde duruyordur."
Blaise pencereyi açarken Adena çatık kaşlarla Darla ya bakıyordu.

"Birilerini gizli gizli dinlemeyi düşünüyorsan önce gizlenme işini hallet."
"Sizi dinlemeye çalışmıyordum. Hem inan bana gizlice dinlemek isteseydim bunu yapardım ve ruhunuz bile duymazdı." Kısa bir süre durup Adena yı süzdükten sonra devam etti. "Hâlâ üzerini değiştirmedin mi?"
"Kıyafetlerimi ne zaman değiştireceğim seni ilgilendirmez! Burada ne işin var sen onu anlat."
Darla unuttuğu bir şeyi hatırlamış gibi kaşlarını kaldırdı. "İlk defa doğru bir şey söyledin." Hava prensesi pencereden içeri atlarken ateş varisleri şok içinde ona bakıyordu. "Konuşmak istediğim bir şey var."
"Bunun için önceden haber versen daha iyi olurdu. İçeri girerken de kapıyı kullanırdın, pencereyi değil!"
Darla çok saçma bir şey söylemiş gibi Adena ya baktıktan sonra "Kapıyı kullanmayı bende biliyorum herhalde. Kral Vukan ve Kraliçe Elda nın burada olduğumu bilmemeleri gerekiyor. Adena ve Blaise şaşkın gözlerle birbirlerine baktılar. "Ne oldu?" Adena, Blaise nin sesinin uzun zamandır bu kadar ciddi çıktığını duymamıştı.
Darla konuşmadan önce kapalı olan oda kapısını açıp etrafa baktı, koridorda kimse olmadığına emin olmaya çalışıyor gibi bir hâli vardı. Etrafın boş olduğuna emin olmuş olacak ki kapıyı kapatıp bu sefer de pencereye ilerledi. Adena pencereyi ondan önce kapatıp "Ne bu gizemli haller?" Diye sordu.

"Anlatacağım ama önce odanın kapısını kilitle."
Adena, Darla nın ona emir vermesine sinir olsa da söyleyeceklerini bir an önce duymak için kapıyı kilitledi ve "Anlat artık." Dedi.
"Törenden sonra annem ve babamın konuşmalarını duydum-"
"Yani onları gizlice dinledin."
"Dinlemedim ben-" Darla bıkkın bir nefes verdi. "Lanet olsun! Tamam dinledim ama iyi ki de dinlemişim. Ayrıca bilgin olsun diye söylüyorum YAKALANMADIM çünkü yakalanmak is-"
O konuşurken Blaise sinirle yerinden kalktı. "Didişmeden beş dakika yan yana duramaz mısınız siz? Amcam odaya dönmeden Darla nın ne duyduğunu anlatması lazım."
Adena amcasının odaya döneceğini tamamen unutmuştu. Odadan çıktığı zaman göz önünde bulundurulduğunda çok vakitlerinin kalmadığını da anlayabiliyordu.
"Amcan mı? Kral Kai burada mı?"
"Evet ve her an odaya girebilir. O yüzden ne anlatacaksan çabuk anlat."
"Haklısın. Annem ve babamın bahçede konuşmalarını duydum. Annem çok güçlendiklerini ve bir an önce toplantı yapılması gerektiğini zaten tören yüzünden bu işi yeterince gizli tuttuklarını söyledi."
"Kim güçlenmiş?"
"Bilmiyorum. Ama her kimse krallık için çok tehlikeli olduğundan bahsediyorlardı. Anladığım kadarıyla olaydan haberi olan tek kişiler benim ebeveynlerim ve sizin ebeveynleriniz. Su ve toprak hükümdarları henüz bir şey bilmiyorlar." Darla konuşurken Adena dönüp ikiz kardeşine baktı. Ateş prensi kollarını önünde kavuşturmuş, çatık kaşlarla yere bakıyordu.
"Annem hemen yarın sabah bir toplantı yapmayı teklif etti. Hatta ona göre yarına kadar bile beklememeleri gerekiyormuş. Babam ise aceleci davranmamasını söyledi ve bir kehanetten bahsetti."
Adena kehanet kelimesini duyunca Blaise nin gözlerinin parladığını ve yere dönük bakışlarının Darla ya odaklandığını gördü.
"Ne kehaneti?" Diye sordu.
"Bende tam anlamadım, o sırada seslerini çok alçalttılar. Anladığım kadarıyla erkek varisler hakkında bir kehanet."
Blaise "Lucas nerede? Ona duyduklarını anlattın mı?" Dediğine sesi şüpheli çıkmıştı. Darla gergin bir tavırla kafasını iki yana sallarken Adena "Burada benim anlamadığım bir şeyler dönüyor." Diye düşündü.

"Ona neden anlatmadın?" Blaise, Darla yı resmen sorguluyordu.
Darla tam cevap vereceği sırada Blaise elini hafifçe kaldırıp onu durdurdu. Oda sessizleşince Adena merdivenlerden birinin çıktığını duydu.
"Amcam."
Blaise karşısında duran giyinme odasının kapısını açıp Darla yı içeri itti.
"Sakın ses çıkarma."
Darla arkasından kapıyı kapatırken Blaise hemen kapının kilidini açtı ve yatağa yayılıp sanki uzun zamandır sohbet ediyormuş gibi "Ne olmuş yani biraz şarkı söylediysem? Prensim diye eğlenmeye hakkım yok mu?" Diyerek konuşmaya başladı. Tüm bunları o kadar rahat ve hızlı yapmıştı ki Adena ikiz kardeşinin bu kadar iyi bir yalancı olmasına bir kez daha hayret etti. Kapı açıldığında amcaları Kral Kai "Senin yaşlarında iken bu cümleyi bende çok kurardım." Dedi.
Blaise "Konuşmanız neden bu kadar uzun sürdü?" Diye sordu.
"Krallık işleri falan, boşver."
"Ne gibi krallık işleri?"
"İlerde bunları düşünmek için çok zamanın olacak şimdi kafanı yorma sen. Şimdi konuşmamız gereken asıl konu sizsiniz."
Adena bu günkü törenden konuşmaya başlarlarsa bunun saatler süreceğini biliyordu. Darla nın kıyafetleriyle dolu bir odada tek başına kalması kıyafetler için büyük bir tehlikeydi. Hem daha konuşmaları gereken önemi bir konu da vardı. Bu yüzden Adena kocaman gerçekçi bir esnemenin ardından "Bence bunu yarına bırakalım. Benim şimdi çoook uykum var." Dedi. Blaise de hemen ona ayak uydurdu. "Bende yoruldum, odama gidip dinlensem iyi olur."

Amcaları ikisine bir kaç saniye baktıktan sonra ayağa kalktı. "Peki şimdi iyice dinlenin, yarın konuşuruz." Blaise ve Kral Kai odadan çıkar çıkmaz Adena, Darla yı giyinme odasından çıkardı. "Blaise amcam şüphelenmesin diye bir kaç dakika odada oyalanır sonra gelir."
"Adena o gelmeden sadece sana anlatmak istediğim bir şey var."
Adena şüpheyle kaşlarını çattı. Darla nın sadece ona anlatmak istediği şey ne olabilirdi ki? Kollarını önünde kavuşturup arkasına yaslandı.
"Dinliyorum."


Earthypas; 4 Element KrallığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin