HAN:
MERHABAAA BEN HAN,BU SENE NE KADAR KÖTÜ GEÇSEDE YENİ BİR OKUL İLE YENİ BİR HAYATA BAŞLAMAYA KARAR VERDİMM.Okulun ilk günü için uyanmıştım,aşırı yorgundum.Pekiya nedenmi? Tabikide çizim yapmak ile meşguldüm. Saate baktığımda gözlerimi fal taşı gibi açtım. "NEYY" saat 7:18 geçiyordu 7:30 da okul da olmam gerekti hatta belkide daha erken. Sabah konuşmasını kaçıramazdım çünkü sınıflarımız belirlenecekti. Hem heyacan hemde stres ile okul için hazırlandım, aslında bakarsanız sadece gergindim.
Bide eski okulumdaki arkadaşlarım olcak mı diye düşünüyordum. Sade bi kıyafet giyip koşa koşa çıktım, Çok şükür kapılar daha yeni açılmıştı.
Okula girip bank a oturdum diğer öğrenciler gibi,Gözlerim Arkdaşlarımı arıyordu. "Merhaba" diyerek bi çocuğa seslendim. Bana karşılık olarak oda "Merhaba" dedi.
.
.
Hangi sınıfta olduğumuzu nerde görüyoruz?-Bak, Şurda bi masa var. O masanın üzerinde bi kığatda bulacaksın.
A Teşekkür ederim.
Masaya doğru yaklaştım, Kığatta ismimi arıyordum. "A-A şubesindeyim" dedim mırıldanarak.Bir kaç Arkdaşlarımın adını görünce sevindim. Ve tekrar yerime oturdum, müdür gelip o boş konuşmasını yaptı. Ve en sonunda bizi serbest bırakıp sınıflara geçtik.
İlk günde biraz gergindim ama bi şekilde o gün geçti.OKULUN 2.HAFTASI:
Sınıfımı biraz sevsem de, çok kaba insanlar vardı. Hayal ettiğim gibi değildiler, kızlar kokoş erkekler ise kaba. Bir çocuk hariç, ismi jeongin çok sakin bi çocuk.Ve biraz fazla sessiz, Kızlar hep yargılıyacı gözlerle bakıyordu takii bi kızdan yardım isteyene kadar.
"Hocam benn bu soruyu anlamıyorum. "
,, Şunlara yardım edip geliyorum, jisung!"
O sıra bi kız yanıma gelmişti.
"Merhaba" dedi sessizce, yanımda pat diye belirince korktum.
"ah, pardon korkutmak istememiştim. "
"E- Sorun değil.. "
"Sana yardım edebilirim istersen?, Bu arada ben yeji. Sende jisung olmalısın demi? "
"Evet,e- ben şu soruyu anlamadı-"
Demeden Zil çalmıştı.
"Ah, üzgünüm şuan gitmem gerek ama yardım edeceğime söz veriyorum, görüşürüz jisung! "
Yeji arkadaşının yanına gidip dışarı çıktılar.
Eşyalarımı toparlayıp,bi sonraki ders için kitaplarımı hazırlıyordum.
"Pardon! Gecebilirmiyim? ''
Bu ses jeonginin sesiydi.. Evet!,
" Ah, üzgünüm! "
"Sorun değil! "
Bu kısa diyalog bile çok tatlı gelmişti.
En sonunda okul bitmişti, eşyalarımı alıp eve gittim.
Bi sonraki gün bir öğretmen yanıma geldi.-Jisung!
Efendim.
-Dünkü öğleden sonra okuluna gelmedin, birşeymi oldu?
Öğleden sonra okulmu?
-Evet, kayıt olmuşsun ama dün gelmedin.
Çok özür dilerim ben bu gün başladığını sanıyordum.
-Sorun değil!hatırlatmak istedim
Teşekkür ederim bu sefer gelicem.
Öğretmen yanımdan gitti ve çoktan zil çalmıştı.
Dersler bitmiş eşyalarımı toparlayıp eve hızlıca gitmiştim.
Ne zaman gideceğimi bilmediğimden hemen yemek yiyip gelmiştim.
Kapıyı tıklattım, sonunda bi gören olmuştu. Kapıyı açar açmaz çantamı yere koyup bi masaya gececekken
"Burası boşmu,otura bilirmiyim? " dedim hemen karşımda oturan çocuğa
"Tabi, otur"
Arkadaşlarımda yanımda olduğu için iyi hisediyordum. Ama bir şey beni rahatsız ediyordu... Karşımdaki çocuğun gözlerinin benim üzerimde olduğunu hissediyordum. Normaldir diye geçiştirdim.. Küçük bir Tanıma oyunu oynadık, hemen hemen herkesin adını artık biliyordum. Hafızam o kadar da iyi değil ama olsun, arkadaşım kığada çizmeye başladı. Hayranlıkla onu izliyordum,gerçekten bu konuda baya yetenekliydi.
"Çizmeyi sever misin? " Diye fısıldadı bana Minho.
"Evet.. Yani ilgim var. " diyerek cevapladım.
Gülümsedi, karşılık olarak bende ona gülümsedim.
Sonra zaman geçti ve herkesi çalışmak için 2 sınıflara ayırdılar. Ödevim yoktu, bu yüzden defterimi açıp rastgele bişeyler karalıyordum. Arkadaş bulma konusunda kötüydüm, pekde sosyal biri değilim diye kafamı sorular ile boğdum.
Kalemi bırakıp kafamı masaya koydum, 3 dakika sonra kafamda birşey hissettim.Şekerlememi bozan o his, kafamı kaldırdım.
Bu minhoydu!-Ah, üzgünüm saçında bi sinek vardı.
Sorun değil. Diyip gülümsedim.
Zilin sesini duyar duymaz hemen hazırlandım çıkmak için.
Toplam 2 saat orda kalıyorduk, 1 saat eğlence diğer saate çalışmak içindi.
Yukarı çıktım, Gardırobumdaki Ceketimi ve ayakkabımı giydim. Gardırobumun numarası 3 dü.
Arkamda birden Minho belirince bağırdım.-Hhahahahha
Ah, KORKUTTUN BENİ!
-Ahahahahah
komikmi.
-Yüz ifadeni görmeliydin, Jisung.
Boş boş ona baktım, ve hiçbirşey demeden ağaşı tekrar indim.
Çoktan herkes sıradaydi, hatta bekliyorlardı. Hızlıca çantımı yerden aldım, ve sıraya geçtim.
İkili sıra yapmışlardı ve benim partnerim yoktu. Arkadaşlarım diğer arkdaşları ile sıraya girmişlerdi, ve o sirada panodaki resimler ilgimi cekti.
Birinin yanımda olduğunu hissettim,
Yanıma baktığımda Minho yanımdaydı. Fakat öne bakıyordu, meğerse öne bakmamız gerekiyormuş herkese bakınca anladım. Sonunda bizi bırakmışlardı, saat 4 dü okuldan çıktım ve Minho da yanımdaydı.Birşey mi istiyorsun?
-Ha?
Neden, sürekli yanımdasın?
-Rahatsızmı oldun, BAY HUYSUZ.
aaa sensin huysuz.
Hem hayır olmadımda...-ilgimi çekiyorsun jisung.
Hey hey sakın ben öyle biri değilim
-nasıl biri?
Eğleneceğin biri.
-Hah, çok akıllısın ama amacım o değill
Sana bakmamm
-Aa, onu göreceğiz HAN JİSUNG.
Diyip hızlı adımlarla gitmeye devam ettiHEY HEY SEN BENİM 2.ADIMI NERDEN BİLİYORSUN!
sesiz kaldı, ve öylece gitti..
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM!! BU HİKAYE BİRAZ GERÇEKDEN ESİNLENEREK YAZILIYOR!!! UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR OLABİLDİĞİNCE ELİMDEN GELENİ YAPTIMM.
ACEMİLİĞİME VERİN..
PEKİİ BU BÖLÜM HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ??
GÜZELMİYDİ??
O ZAMAN GELECEK BÖLÜMDE GÖRÜŞELİMMMM ÖPTÜMM💋
-Yazar:B.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN-{MİNSUNG}
FanfictionHan bütün düyasını değiştirecek biri ile tanışır. Yaşadıkları ona ağır gelir ve kaldıramaz..