6

69 10 72
                                    

Deli miydi neydi amına koyayım.

Kafayı yemişti herif.

Ve anasını sikeyim, ben bu durumu seviyordum.

Beni kıskanmadığının farkındaydım. Kardeşi için sorup soruşturuyordu ama hoşuma gidiyordu. Benim gibi mallara sizin dilde enayi mi deniyordu? Sanırım.

"Ye yemeğini."

Önümdeki barzonun emriyle gözlerimi yüzünden çekip çay bardağıma diktim. Bir yudum aldım bardaktan. Geri yerine bıraktıktan sonra masanın üstüne bıraktığım çatalıma uzandım ve bir zeytini ağzıma attım. O da çayından bir yudum aldı.

"Kızar mı?" dediğimde anlamsızca yüzüme baktı. Ardından anlamış gibi kafasını salladı. "Senin gibi yavşağı eve soktuğumu öğrense tabii kızar. O yüzden kimseye çeneni açıp da bende kaldığını söyleme. Yoksa geri postalarım anında." dedi. Kafamı salladım.

Az tatlı dil denen şey olsaydı..

"Vizelerim-"

"Vizelerin-"

İkimiz de sustuk. Konuşmam için müsaade etti. "Vizelerim yaklaşıyor." dedim. Üniversite son sınıftım. "Onu soracaktım ben de. Ne alemde diye.." dedi. "Çalıştım az buçuk, notlar var elimde. Haftaya başlıyor işte." dedim. Kafasını salladı. O benden üç yaş büyüktü. Ben 25'tim, o 28.

"Bugün işe gidiyor musun?" dedim. Şerefsizin oğlu, mükemmel bir mesleği vardı. Rahattı yani. Üniversiteyi okumuş, öğretmenliği bitirmişti. Ama öğretmen olmak yerine şimdilerde bir bar işletiyordu. Daha yeni açmıştı aslında, öncesinde başka bir barda çalışandı. Çayının son yudumunu aldı. "Akşam geçeceğim." dedi.

Unutmuştum eskortların fink attığı yerde çalıştığını, gece giderdi tabii.

"Hiç düşürdüğün oluyor mu?" dedim, sanki arkadaşça soruymuş gibi göstermeye çalışmıştım. Sırıttı. Göz kırptı, "Hayırdır? Gel seni de götüreyim. Sana da düşen olur." dedi. Sırıttım, "Evelallah iyiyiz." dedim. Şerefsiz gibi bir şey mırıldandı ağız içinden. Ardından da çatalını masaya bıraktı. "Doydun mu?" dedim.

"Bir bardak çay daha içeceğim." dedi. Kafamı salladım. Ben de az buçuk doymuştum. Çayımın yarısındaydım. "Planın var mı bugün?" dedim. "Benimki gelecek buraya. Sen de odadan çıkmazsan sevinirim." dedi. Benimki derken?

Ogün.

Sen istesen de istemesen de senin sahip olduğun tek kişi benim.

O asalak kardeşin, geri zekalı göt veren sevgilin ya da annen baban falan değil.

Benim.

Yalnızca ben.

"Sevindim." dedim gülümseyerek. "Neye sevindin?" dedi. Hay sikeyim, dalmıştım. Neye sevinmiştim ben harbiden? "İyi olmanıza işte." dedim. Kafasını salladı. "İyiyiz, niye kötü olalım?"

"O muhabbetten diyorum." dedim.

Sırıttı, "İnanıyor mu sence ona? Kim beni sikebilir. Hadi diyelim biriyle aldattım. Sence sikilen taraf ben mi olurum? Ha onu da geçtim. Ben ibne miyim?"

İbne?

İbne..?

İbnee???

"Ne o yüzünün şekli?" dedi.

"Ne var yüzümde?" dedim kasılarak.

"Bir öldürecek gibi baktın da." dedi.

"Öyle baksam ne olacak, öldürebilecek miyim sanki.." dedim söylenerek. Sırıttı. Masadan kalktı. Çayını yarım bırakmıştı. Tabağını masadan kaldırdı ve tezgaha bıraktı. Ben de peşinden kalktım ve masayı toparlayıp tezgaha bıraktım. O mutfaktan çıkmıştı, sanırım oturma odasına geçmişti. Peşinden oturma odasına girdim.

Koltukta yayvan bir şekilde oturuyordu, telefonuna bakıyordu.

Karşısına oturdum.

Ben de telefonuma uzandım. Amaç telefona bakmak değildi, çaktırmadan ona bakmaktı. Mimiklerinden anlardım ben ne yaptığını.

Çaktırmadan izlemeye başladım.

Mesajlaşıyordu.

Parmaklarından anladım.

Ama yüzünde bir ifade yoktu. Muhtemelen göt veren sevgilisi değildi.

Ardından sırıttı, kafasını hafifçe salladı ve yazmaya devam etti. Hay sikeyim, çenemin bağına sokayım ben ya. Ne desem elimde patlıyordu.

Oturduğum yerden kalktım.

Dünyanın en riskli işini yapacaktım belki de.

Odaya girdim. Kapıyı kapattım. Çantamın en dibine sokuşturduğum diğer telefonu açtım. Üstüne doğru eğilerek ezbere bildiğim Ogün'ün numarasını girdim. Bu arada o göt verenden birkaç mesaj vardı, şu an açacak durumda değildim. Hızlıca halletmem gereken bir iş vardı.

-05**: Cnm nbr

-05**: Cnm

-05**: Cnm senin boykaç

-Sikinidaşşağınıyediğim: ?

-05**: Beni tanımadın dimi...

-05**: Çok onur kırıcı.

-Sikinidaşşağınıyediğim: Hayırdır kimsin?

-05**: Gelecekteki çocuklarının ikinci babası

-Sikinidaşşağınıyediğim: Erkek misin

-05**: Errrkeğin özüyüm

-Sikinidaşşağınıyediğim:  Ne istiyosun bilader işim var ugrastırma

-05**: Sikini

-Sikinidaşşağınıyediğim: Gel vereyim ağzına

Ney?

Ne demişti o?

-05**: Ay gerçekten miii

-05**: Hemen gelirim bak

-Sikinidaşşağınıyediğim: Gel gel bir posta da çakarım o götüne

-05**: İnanır mısın hayır demem

-Sikinidaşşağınıyediğim: Gel götünü siktiğim gel

-Sikinidaşşağınıyediğim:  Kafana boşaltayım şarjörü 

-05**: Ney

-Sikinidaşşağınıyediğim: Gel diyorum ibne orospu evladı

-Sikinidaşşağınıyediğim: Gel de sike sike mitoz bölünmeye uğratayım seni

-05**: Tam anlamadım ama sanırım biraz homofobiksin

-Sikinidaşşağınıyediğim: Gel göstereceğim ben sana amfobiği

İçeriden seslenilmesiyle irkildim, korkmuştum amına koyayım. "Lan Berkcan!" hemen elimdeki telefonu valizin dibine sıkıştırdım. Üstünü hızlıca örtüp odadan çıktım. "He?" dedim salona girip. "Geliyor şimdi benimki, sen daha çıkma odadan. Git vizelerine falan çalış, umarım kitap getirmişsindir." dedi. "Getirdim.." dedim.

Yalandı.

"İyi, hadi." dedi eliyle beni kovup.

Sikeyim..

Ben sana yapacağımı bilirdim.



-lan rahat dur sikmesin belamızı-


Babanla Nasıl Tanıştık -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin