Lacivert tişörtüm ve mor şortumla mutfağa doğru ilerliyordum. Normalde böyle gezmedim evin içinde. Tayfun Bey var çünkü yakışı kalmazdı. Sıcak su torbamı doldurdum. Ağrı kesici içmek için bir bardak su alacaktım. İşimi bir an önce bitirmek istiyordum o adamla karşılaşmamak için. olabildiğimce hızlı davranmalıydım. O adi herif bana tecavüz etmeye yeltendi. Pislik adam. Mutfakta su içiyordum. Üstteki dolaba uzandım dolabın kapağını açtım. Ve bir çift elin vücuduma dokunduğunu hissettim. Göğüs hizamdan belime doğru hızla kaydırdı ellerini. Önüme döndüğüm an çıldırmış gibiydi. Leş gibi içki kokuyordu. Vücutlarımız birbirine değiyordu bu midemi bulandırmıştı. Dudakları boynuma yerleşti. Köprücük kemiğime kaydı. Oradan aşağıya. Aşağıya... Daha da aşağılara kaydı. Avazım çıktığı kadar bağırdım. Tanrım kurtar beni bu beladan! Evde kimse yıktu ki annem şehir dışındaydı bu akşam dönecekti. Çevreden de kimsenin duyup yardıma geleceğini zannetmiyordum. Şehir merkezine 25 km uzakta bir villada oturuyoruz. Tişörtüm geniş yakaydı. Bileklerimi öyle sıkı tutmuştu ki kaçmam imkansızdı. Gözlerim yanmaya başlıyordu. İki damla yaş düştü gözlerimden onun bedenine. Bir bileğimi bırakmıştı. Öyle çok sıkmıştıki rengi mora dönmüştü bileğimin. Uyuşmuştu sanki o el benim elim değilde başkasına aitti. Hissetmiyordum. Ben serbest bıraktığı elime bakarken onun eli tişörtümün işine girmişti. Belimi kavradı yaşaşça. Dudaklarımı öpmeye çalışırken elini sırtımda gezdirdi bir süre. Sütyenimi bulunca durdu... Kalp atışlarım her saniye daha da hızlanıyordu. Sütyenimin yanlarına doğru getirdi elini. Koltuk altımın alt kısmında kalan kumaş parçasını okşuyordu. Diğer eli de tişörtümün altından tenimi buldu. Ve bir çırpıda tişörtümü çıkardı. Sesim çıkmıyordu artık. Bağırtılarım kısılmıştı. Ses tellerimde bir acı hissetmiştim. Ellerini sırtıma götürdü. Sütyen askımla oynuyordu. Askıyı sertçe çekip ses çıkartıyordu. Mutluydu. O bildiğim piçimsi gülüşünü takınmıştı. Ufak kahkahalar atıyordu. Sırtımdaki eller önlere doğru kaydı. Göğüslerimi buldu. İki avucunun içindeydiler. Bir eli sabitti. Diğer elinin parmaklarını iki göğsümün üzerinde gezdirdi. Bu daha da ürpememe sebep olmuştu. Çatalıma doğru yaklaştı ve öpmeye başladı. Kendi gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı. Daha sonra sütyenime dokundu kirli parmakları. Arkamdaki parmakları ustaca sütyenimin kopçasını çözdü. Askıları kollarımdan çıkarttı ve üzerimden attı. Beni kendine iyice çekti. Çıplak göğüslerim onun bedenine temas ediyordu. Bu adamdan tiskiniyordum ve her gecen dakika her geçen saniye daha da tiksinip nefret ediyordum. Yavaş hareket ediyordu. Dudakları tekrar boynumu buldu. Dudaklarıma değmek istiyordu kafamı aksi yöne çeviriyordum. Boynumdan, omuzlarıma, göğsüme, karnıma kadar öpücükler kondurdu. Kusmak üzereydim. Göbek deliğim ile oynuyordu. Elleri kalçalarımı buldu. İki eliyle kavradı. Avuçladı. Karnımın ağrısı her saniye daha da artıyordu. Bişeyler saplanıyordu. Normal olması gerekenden daha ağrılı geçiyor her ayım. Yunurtalıklarımda uzun süredir bulunamayan bir hastalık tespit etmişlerdi. Ağrı kesicinin dışında başka ilaçlarda kullanıyordum. Onu ittirmeye çalışan bedenim o kadar zayıftı ki. Sanki o bir aslandı bense bir karınca. Ve birbirimize karşı güç kullanıyorduk. Onun elinden kurtulmalıydım. Konuşmaya mecalim yoktu. Boğazım hala çok acıyordu. Bağırmak işe yaramamıştı. Elleri aşağılara kaydı. Avuçlarında hissetmişti yuvarlak sıkı kalçalarımı. Bacaklarıma doğru gitti elleri. Pes etmemiştim gala bağırmaya devam ediyordum.
"Yardım edin!" sesim feryat doluydu bir o kadar da sitemkar.
"İmdaaat! Kimse yok mu sesimi duyan!!!?!"
Belki onunla konuşursam bir çözüm yolu bulabilirdim. Bu pislikten kurtulabilirdim. Konuşmaya çalıştığımı görünce durdu. Yüzü yüzüme o kadar yakındı ki gözlerinin içinde korkuyla bakan yorgun gözlerimi gördüm.
"Bunu bana neden yapıyorsun?" ağlıyordum.
"Aa ağlama ama bebeğim. Seni gördüğüm ilk günden beri istiyorum. Nasıl sabrettiğimi bilemezsin."
" Sen benim üvey babamsın.. Yapma. Yalvarırım yapma!"
Her kelimemde dudaklarımı öpüyordu. Ağzımı her oynatışımda dudakları dudaklarımı buluyordu. Deli gibi öpüyordu. Dili dilime değdi. Deli gücünde ittirdim onu kendimden. Ani bir hareket yapmış olmalıyım ki karnım daha da kasıldı. İnlememe sebep oldu.
Ancak bu zaferi aslan değil karınca kazandı. En azından ben öyle umuyordum...
