0.1

153 15 2
                                    

Okul çıkışıydı Yağmurlu Bir Gündü eve gitmek için durakta otobüsün gelmesini bekliyordum.

Tabii ki yanıma Hava sıcak olur diye ceketimi almamıştım ve hava bana inat daha fazla esip daha fazla yağmur şiddetini artırıyordu.

Nihayet Otobüs geldi ve ödemeyi yapıp hızlı bir şekilde boş olan herhangi bir koltuğa oturdum. Kulaklığımı takıp Müzik listemden herhangi bir müzik seçtim ve Gözlerimi kapatıp cama yaslandım . Arkamdaki bir kahkaha sesi ile irkildim. arkamı dönüp baktığımda ise kahkahaya atan kişi benim sınıfımdaki Berfin'e ait olduğunu gördüm. yanında da daha önce okulda gördüğüm üst sınıflardan erkek birisi vardı.

Sanırım telefondaki bir şeye gülüyorlardı bir video...bir fotoğraf.. bu herhangi bir şeydi ve her neyse merak etmiştim. Çünkü kolay kolay kahkaha atan birisi değildi yani çok ciddi Hayır hayır çok asabi idi ya da ikisinin karışımı biriydi . Onu ilk defa böyle sıcakkanlı bir şekilde gülerken gördüm.

Bunları düşünürken arkamdan Berfin'in" abi Saçmalama bunu yapmış olamazsın " dediğini duydum. Galiba telefondaki her neyse ondan bahsediyordu.

Biri abisi olduğunu biliyordum ama hiç yan yana onları görmedim. hiç sınıftan çıkmadığım için nedeni , sürekli bir aksiyonlu Kitap okuğum ve kendimi fazla kaptırdığım için olabilirdi.

Abisinin ismi bildiğim kadarıyla Ayaz'dı çünkü bahsetmişti.
Tekrardan güldüklerini işittim. Bu sefer de aynı fotoğrafa , video veya Her neyse ona gülüyorlardı sanırsam.

Ineceğim durağa doğru yaklaştığımız sırada ayağa kalktım ve aptallık yaptığım anlardan biriydi bağcığımın üstüne basıp öne doğru sendelendiğimde kapşonundan bir el refleksle düşmemem için sıkıca tuttu: arkamı dönüp baktığımda bu elin Ayaz'a ait olduğunu gördüm. Doğrulup beni bıraktığında" daha dikkatli ol tutmasam yüzüstü düşecektin" diye uyardı Ben de "çok üzgünüm şu sıralar sakarlığım tuttu " diyerek aptallığımı örtmeye çalıştım Berfin hâla telefondaki şeye gülüyordu.

Otobüs durağından İner inmez bağcıklarımı boş bir banka oturup sanki rezilliğimi kapatacak gibi bağladım. Durağın yanındaki apartmanımıza kadar hızlı adımlarla ilerledim . 5. Kata kadar merdivenlerden çıktım çünkü asansör bozuktu şansa bak şans hep bana güler zaten her seferinde, demi ya çok iyi bir şansım var.

Merdivenleri çıktıktan sonra zafer kazanmışcasina gülümsedim. Evimin ziline bastım ama açan olmadı .
Klasik anahtar saklama yeri yani paspasın altında zor zamanlar için mesela anahtarı içerde unuttuğumuzda , anahtarı kaybettiğimizde imdadımıza yetişen yedek anahtarla kapıyı açtım . Kendimi hemen odama attım . Evde kimse yoktu. Annem komşularla dedikodu.... , abim restorant işletiyor.... evet her zamanki klasik günlerden biriydi klasik...klasik...klasik.. bu gün ayın kaçıydıki? Tarihe baktığımda 7 ekim olduğunu gördüm. Bu gün benim doğum günümdü . Doğum günümü asla pastanın üstünde bir mumla kutlamak istemezdim . Bana doğum günü kutlamaları hep saçma gelirdi . Hediye, pasta , mum insanların uydurduğu saçmalık işte..

Doğum günlerimde sadece kafeye gidip Kendime bir kahve alıp kafa dinlerdim.
Hepsi bu . Üzerime beyaz bir kazak altıma dar siyah bir kot pantolon giydim. kahve almaya gideceğim sırada kapı açıldı gelen annemdi neşeli bir şekilde "Başak Sen ne zaman geldin" dedi "çok olmadı" diye yanıtladım aceleyle dışarı çıkarken"biraz dışarıda takılacağim" dedim

Asansörü tamir ediyorlardı ve merdivendenlerden inerken, ayaklarım 2. Bir işkence daha çekti. Apartmandan indiğimde biraz soluklanıp dinlendikten sonra telefonuma saat kaç diye baktığımda "17.05" ' ti kafe hâla açık olmalıydı.

Bağcıklarımın üstüne bastığım anı düşündüm ve ne kadar aptal olduğumu tekrar hatırladım çok aptal , sakar hatta salaktım kendime kızmıştım. Bu kadar sakar olmanın bir sınırı olmalıydı.

Kafe' nin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Kahvemi içecektim sadece , kapıyı açtım ki... evet evet berfin'in abisi olan o çocuk kafede çalışandı . ya yine rezil olursam ya yine sakarlığım tutarsa

Kahvemi almak için gidiyordum çekingen bir sesle" Orta şekerli Bir kahve alabilir miyim" dedim o ise benim baştan aşağı süzdükten sonra "sen şu otobüste bağcıklarına bastığı için Düşmek üzere olan kız değil misin" diyerek rezilliğimi Yüzüme vurdu sinirlenmiştim ve ağzımdan çıkanı kontrol edemeyerek " Sen Düşmek üzere olan birinin rezilini hep yüzüne mi vurursun " dedim ağzımda çıkanı anlayınca ağzıma bir tane geçirmek istedim Hem rezil , hem güçlü.

Sonra gülümseyerek , alayla " çok özür dilerim Düşmek üzere olduğunda seni tuttuğum için çok üzgünüm" dedi gülerek . Kendimi açıklayarak " kusura bakma dediklerim için , şu sıraları ağzımdan çıkanları kontrol edemiyorum " dedim. Ekleyerek " artık kahvemi alabilir miyim?" dedim . Ciddi bir bakış attıktan  sonra kahvemi doldurup verdi .

Ödemeyi yapıp masalardan birine oturacaktım ki birisine çarpıp kahveyi adamın üstüne boca etmiştim. Adam rencide eder gibi " önüne bakmak bilmez misin sen ; Üstüm ne hale geldi senin yüzünden " diyerek azarlarken g-g-gerçekten çok üzgünüm " dedim

Tam o sırada Ayaz araya girip ortaya yatıştırmak istercesine adam'a " sanki Sende hiç suç yokmuş gibi başkalarını suçlamaya hakkın yok "diyerek beni savundu . Şaşkınlığımı alıkoyamayarak bir adama , bir Ayaz'a şaşkınlıkla bakakaldım .

Adam Hala kendini savunuyordu ve Ayaz daha fazla tahammül edemeyip kafeden adamı kovdu. adam, "sizin kafenizi şikayet edeceğim " deyip gitti Bir sürü adamın arkasından baktıktan sonra "bunu yapmak zorunda değildin" dedim Ayaz , "neyi yapmak zorunda değildim  , bir kıza dediklerine karşı susmalı mıydım sence " sakin olmaya çalışarak "benim hatamdı-"sözümü keserek " Onun da hatası vardı. ve bu arada ayakkabılarına kahve dökülmüş" dedi. farkında bile değildim. fena halde batmıştı en sevdiğim ayakkabımda bir de. Ölümüm sakarlarımdan olsa gerçekten şaşırmazdım.

Saate baktım ve saat çok geç olmuştu "eve gitmem gerek annem ve Abim beni merak edecekler" diye kendi kendime mırıldanıp kafeden hızlı bir şekilde arkama bakmadan çıktım.

Yine aptallık yaptım ve yine yine, teşekkür etmem lazımdı olanlar için. ama eve geç kalmıştım zamanım yoktu Bir kahve bile içememiştim.

Apartmana girdiğimde Asansör tamir edilmişti hemen kendimi asansöre attım. Asansörden İner inmez Zile bastım kapıyı açan abimdi beni sorgulamadan" hazırlan seni bir yere götüreceğim "der demez ayakkabılarıma baktı. " ayakkabılarına ne oldu böyle senin "dedi ve açıklayarak " kahve içmeye gittiğimde elimden kayıp döküldü" diyerek yalan söyledim" Bu arada beni nereye götüreceksin böyle" dedim şaşkınlıkla. "kutlamadığımız doğum gününde , izin ver de seni bir yere götüreyim" dedi ve hazırlanmam için beni kapıda bekledi.

Hazırlandığımda üstüme salaş pantolon ve kazak vardı Annem de bizimle geliyordu... abim arabayla gitmek yerine yürüyerek gideceğimizi söyledi yakın bir yer olmalıydı abime baktığımda; Gerçekten ona Buğra ismi yakışıyordu. adı gibiydi.
            
                                🖤

Her Şeyi Bilenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin